2024 gazetecilere yönelik baskıların katlandığı bir yıl oldu

Journalist looking at camera among a demonstration police around hi m  AI image

 

 Güneydoğu Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Felat Bozarslan, Türkiye Gazeteciler Sendikası Diyarbakır Temsilcisi Mahmut Oral ve DİSK Basın İş Sendikası Amed Bölge Temsilcisi Hakkı Boltan, MLSA'ya yaptıkları açıklamada, 2024 yılında gazetecilere yönelik baskıların devam ettiğini söyledi

Veysi Polat - Diyarbakır

Türkiye'de gazeteciler, 2024 yılında da yasal tacizler ve ekonomik baskılarla karşı karşıya kaldı. 2023 yılında Gazetecileri Koruma Komitesi (CPJ) tarafından yayımlanan rapora göre, tutuklu gazeteci sayısı 13 iken, bu yıl 43 gazetecinin cezaevinde bulunduğu zamanlar oldu.  Türkiye, dünyada en çok tutuklu gazeteci bulunan ülkeler arasında ilk 10’da yer alıyor.


GGC Başkanı: Baskılar endişe verici boyutta

Felat Bozarlsan
Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği’ne (MLSA) konuşan Güneydoğu Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Felat Bozarslan, gazeteciler için her yılın bir önceki yıla göre daha kötüye gittiğini söyledi. Gazetecilerin hem ekonomik hem de hukuki baskılarla karşı karşıya kaldığını vurgulayan Bozarslan, “Artan ekonomik kriz nedeniyle pek çok gazeteci, düşük maaşlar ve güvencesiz çalışma koşullarıyla mücadele etmek zorunda kaldı. Öte yandan gazetecilere yönelik soruşturma ve tutuklamalar bu yıl da sürdü. Düşünce ve ifade hürriyeti ile basın özgürlüğü her geçen yıl daha çok engellemelere uğruyor. Daha yakın zamanda aralarında bir üyemizin de bulunduğu çok sayıda gazeteci, sadece gazetecilik yaptıkları için gözaltına alındı. Türkiye'nin basın özgürlüğü açısından endişe verici bir noktaya doğru sürüklemeye devam ettiğini üzülerek belirtmek istiyorum” dedi.

"Baskı otosansüre neden oluyor"
Türkiye’nin dünya basın özgürlüğü endeksinde hâlâ alt sıralarda yer alırken, özellikle eleştirel haber yapan gazetecilere yönelik yargı tacizinin ve sansür hızla arttığını ifade eden Bozarslan, şöyle devam etti: “Bu durum da gazetecilerin kendilerine daha çok oto sansür uygulamalarına yol açıyor. Tüm bu gelişmeler, Türkiye'de gazeteciliğin zor koşullarda sürdüğünü ve basın özgürlüğü alanında iyileştirmelere ihtiyaç duyulduğunu ortaya koyuyor. Gazetecilere yönelik baskılar, medya çeşitliliğini daraltırken, hakikati savunan gazeteciler için meslek daha da riskli bir hâl aldı. Gazetecilik yıllardır kör bir kuyuya hapsedilmiş durumda. 2024'te de gazetecilik hapsedildiği kör kuyuda yaşam savaşı vermeye devam ediyor.”

TGS Temsilcisi Oral: Kayıp bir yıl

Mahmut Oral

Türkiye Gazeteciler Sendikası Diyarbakır Temsilcisi Mahmut Oral da 2024’ü “Basın özgürlüğü açısından kayıp bir yıl” olarak değerlendirirken, gazetecilerin yoksulluğunun da giderek arttığına dikkat çekti. Oral, şunları söyledi: “2024 önceki yıla oranla biraz daha şiddet dolu geçti. Özellikle de toplumsal muhalefetin diri olduğu süreçler ve özel günlerde basına yönelik güvenlik gücü şiddetinin belirgin bir artış gösterdiğini gözlemledik. 1 Mayıs’ta İstanbul’da gerçekleşen kutlamalar ve Van’da başlayıp birkaç kentle devam eden kayyım atamaları sırasında basına yönelik zorbalık zirve yaptı. Çıkan olayları takip etmek isteyen onlarca meslektaşımız, gaz fişekleriyle vuruldu. Cop ve kaba dayakla darp edildi. Bazıları yaralandı ve neredeyse hemen hepsi yoğun göz yaşartıcı gaz yutmak zorunda kaldı. Bu olaylarla ilgili olarak her ne kadar birkaç suç duyurusunda bulunuldu ise de şiddeti ve sokak işkencesini görmezden gelen yargı, suç duyuruları hakkında takipsizlik kararları verdi.
Tabii meslek ve meslektaşlar üzerindeki baskılar sadece sokaklarda sürmedi. Onlarca gazeteci gözaltına alındı, tutuklandı, emniyette ifadeye çağrıldı ve mahkeme kapılarında mesleğini savunmak zorunda kaldı.”

Etki ajanlığı yasası ve ekonomik kriz

Basın mensuplarını en çok zora sokan konulardan birinin de Sansür Yasası olduğuna dikkat çeken Oral, bu yasa nedeniyle çok sayıda yargılama veya soruşturmanın açıldığını hatırlattı. Oral, “Geride bırakmak üzere olduğumuz yıl baskı ve zorun yayında meslektaşlarımızda önemli bir yoksulluk ve işsizlik sorununu da gündeme getirdi. Zira ülkenin içinde bulunduğu ekonomik kriz, buna bağlı enflasyon bize işsizlik ve yoksulluk olarak döndü. İşverenler, krizle baş etmenin yolu olarak işten çıkarmalara yöneldi, enflasyon karşısında eriyen ücretlere ise tatmin edici artışlar yapmaktan kaçındı. Sonuçta işsiz gazeteci ordusuna yenileri katıldı. Çalışabilenler ise ciddi bir ekonomik açmazla karşı karşıya kaldı.

2024’te gazeteciler iktidarın çılgın bir tuzağına da maruz kaldı. Etki Ajanlığı Yasası gündeme getirildi. Ancak hukuki kesinlik olmadığı gerekçesiyle çok yoğun eleştiriler alınca geri çekilen yasa bugünlerde yine gündemde. Üstelik bu kez yasayı bu kez çıkarmakta kararlı görünüyorlar ve bu bizleri önümüzdeki süreçte en çok zorlayacak konuların ilk sırasına yerleşebilir. Çünkü yasanın lafzı iktidarın sopası olarak kullanılan yargı için son derece elverişli bir araç. Dolayısıyla bu yasaya karşı tetikte olunmalı, meslek örgütleri geri çekilmesi için iktidara baskı yapmalıdır.
Bu cümleden olarak meslek örgütleri diğer önemli sorunlarla da ilgili olarak işbirliğini güçlendirmeli, mesleğin onurunu korumak için iktidara karşı cephe oluşturmalıdır. Aksi halde 2025 de meslek için kayıp bir yıl olmaya adaydır.”


DİSK Basın İş Temsilcisi: Baskı ve tutuklamalar pik yaptı

Hakkı Boltan
DİSK Basın İş Sendikası Amed Bölge Temsilcisi Hakkı Boltan, basın emekçilerine yönelik baskı ve tutuklamaların bu yıl pik yaptığını, 2024’te 43 gazetecinin tutuklanarak cezaevine konulduğunu söyledi. Bölgede Kürt gazetecilere yönelik baskıların batıya oranla daha da arttığını dile getiren Boltan’ın değerlendirmesi şöyle:
“Dünyadaki gelişmelerle bağlantılı olarak gazeteciler üzerindeki baskılar bu yıl daha çok arttı. Savaş koşulları da bu baskıları domine etti. Özellikle savaş bölgelerinde yüzlerce gazeteci hedef alınarak katledildi. Türkiye’nin basın özgürlüğü alanındaki sıralaması ortadayken 2022’de çıkarılan Sansür Yasası bu yıl daha çok işletildi. Verilerimize göre şu an 43 meslektaşımız tutuklu. Yine bu yasayla birlikte binlerce erişim engeli kararları alındı. Çok sayıda meslektaşlarımıza cezalar verildi. Basın faaliyetleri üzerinden bir baskı ve korku yaratma aracı oldu yasalar. Gazete ve dergilerin yayınları engellendi, TV kanallarına cezalar verildi. 2024 yılının mevcut yasalar ve iktidarın uygulamaları nedeniyle ağır bir saldırı altında geçtiğini söyleyebiliriz. Ama buna karşın gazetecilerin etkinliği ve mücadelesi de vardı. Özelinde özgür basın öncülüğünde gerçekleşen bu dayanışma mücadelesi önemli destek buldu. DİSK Basın İş Sendikası da aynı şekilde ekonomik anlamda bu yıl özellikle para cezalarının en üst sınırlarda yayın kurullarına kesilmesi konusunda aktif bir mücadele içerisindedir. Ve basın emekçileri ile birlikte dayanışmayı güçlendirerek, mücadelesini güçlendirecektir.”

Image

Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA) haber alma hakkı, ifade özgürlüğü ve basın özgürlüğü alanlarında faaliyet yürüten bir sivil toplum kuruluşudur. Derneğimiz başta gazeteciler olmak üzere mesleki faaliyetleri sebebiyle yargılanan kişilere hukuki destek vermektedir.