Deniz Tekin, Diyarbakır - Katıldığı panel ve çalıştaylar nedeniyle "örgüt kurmak ve yönetmek" iddiasıyla 22,5 yıla kadar hapis istemiyle yargılanan Evrensel gazetesi Yusuf Karataş hakkındaki adli kontrol tedbirine yurtdışına çıkış yasağı olarak devam edilmesine karar verildi. Karataş, yurtdışına çıkış yasağı nedeniyle konuşmacı olarak davet edildiği Almanya'ya gidemeyecek.
Diyarbakır'da yürütülen Demokratik Toplum Kongresi (DTK) soruşturması kapsamında katıldığı çalıştay, panel, basın açıklaması ve etkinlikler nedeniyle 27 Temmuz 2017'de tutuklanan yapılan itiraz üzerine 22 Eylül 2017'de tahliye edilen Evrensel gazetesi köşe yazarı Yusuf Karataş hakkında "Silahlı örgüt kurmak ve yönetmek" iddiasıyla 15 yıldan 22,5 yıla kadar hapis istemiyle açılan davanın dördüncü duruşması Diyarbakır 9. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Dava dosyasına gelen evrakların okunmasıyla başlayan duruşmada mütalaasını okuyan duruşma savcısı, Karataş hakkında verilen adli kontrol tedbirinin devamını ve ses kayıtlarının incelemesi için mahkemenin Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığına daha önce gönderdiği yazıya gelecek cevabın beklenmesine karar verilmesini talep etti.
Ardından savunma yapan gazeteci Karataş ise, daha önce yaptığı savunmaları tekrar ettiğini söyleyerek, kendisi hakkında açılan davanın Ergenekon davasında olduğu gibi içinde bulundukları siyasi süreçten kaynaklandığını söyledi. Karataş, davanın iddianamesinde suçlama konusu yapılan toplantılara katılan dönemin Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) sözcüsü Yasin Aktay hakkında dava açılmadığına, ancak kendisinin bunlardan dolayı yargılandığına dikkat çekti. Hakkında verilen adli kontrol kararı ve yurtdışına çıkış yasağı nedeniyle kent dışına çıkamadığı için mağdur olduğunu ifade eden Karataş, gazeteci ve yazar olarak kent dışında yapılan toplantılara katılamadığını, düşüncelerini ifade edemediğini söyledi. Karataş, hakkında beraat kararı verilerek, adli kontrol tedbirinin kaldırılmasını istedi.
AİHM'in Demirtaş kararı vurgusu
Ardından savunma yapan Karataş'ın avukatı Yıldız İmrek ise, daha önce yaptıkları yazılı ve sözlü savunmaları tekrar ettiğini belirterek, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine (AİHS) göre müvekkilinin "Silahlı örgüt Kurmak ve yönetmek" iddiasıyla yargılandığı Türk Ceza Kanunu'nun 314. maddesinin kriterlerinin çok geniş yorumlanmasın çok geniş öngöremezlik durumunu beraberinde getirdiğine dikkat çekti. AİHM, Halkların Demokratik Partisi'nin (HDP) tutuklu eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın yargılandığı davada verdiği ihlal kararının bu davada yargılanan müvekkilini de bağladığı vurgulayan İmrek, dava dosyasında müvekkiline isnat edilen suçlamanın Yargıtay'ın örgüt üyeliği suçuna ilişkin kriterleriyle de bağdaşmadığını vurguladı. Uzun süredir uygulanan adli kontrol kararı nedeniyle müvekkilinin seyahat özgürlüğü hakkının engellendiğini ifade eden İmrek, Almanya'daki bir sendika tarafından yapılan bir etkinliğe gazeteci sıfatıyla konuşmacı olarak davet edilen müvekkilinin yasak nedeniyle katılmadığını söyledi. İmrek, mahkeme heyetine, yurtdışından gönderilen davetiyenin bir örneğini sundu. Ek olarak, müvekkili hakkındaki adli kontrol kararının kaldırılarak, hakkında beraat kararı verilmesini talep etti.
Savunmaların ardından ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, Karataş hakkındaki adli kontrol tedbirini kaldırarak, bu tedbirin yurtdışına çıkış yasağı olarak devam etmesine karar verdi. Mahkeme, Karataş ait ses kayıtlarının ve dinlenen tapelerdeki konuşmaların konuşmalarla karşılaştırılması için Adli Tıp Kurumu'na (ATK) gönderilmesine karar verdi. Dava eksiklerin tamamlanması için 3 Nisan 2019'a ertelendi.