EYLEM SONBAHAR
Tutuklu yedi gazeteci ve iki siyasetçi ile toplam 14 kişi hakkındaki iddianameyi hazırlayan savcı, basın açıklaması yapmak isteyenlerin dağılmaları için bir süre beklendiğini ancak "saldırgan tavır" göstererek dağılmadıklarını öne sürdü.
Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG), Mezopotamya Kadın Gazeteciler Derneği (MKG) ve Türkiye Basın Yayın ve Matbaa Çalışanları Sendikası (DİSK Basın-İş) çağrısıyla 21 Aralık günü Şişhane Meydanı'nda yapılmak istenen basın açıklamasında gözaltına alınanlardan yedi gazeteci ile iki siyasetçi tutuklandı.
Gazeteciler Can Papila, Gülistan Dursun, Pınar Gayıp, Serpil Ünal, Hayri Tunç, Muhammet Enes Sezgin, Osman Akın ve siyasetçiler Hacı Ugış, İmam Şenol'un tutuklu bulunduğu, gazeteciler Yadigar Aygün ve Zeynep Kuray ile üç kişinin tutuksuz olduğu soruşturma süreci tamamlandı. Dokuz kişi hakkında "örgüt propagandası yapmak" suçlamasıyla, iddianamede yer alan toplam 14 kişi için "kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşlere silahsız katılarak ihtara rağmen kendiliğinden dağılmama" suçlamasıyla da iddianame hazırlandı.
İki polis kendilerine "hakaret edildiği" iddiasıyla şikâyetçi
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan 23 Ocak 2025 tarihli iddianamede iki polis de kendilerine hakaret edildiği iddiasıyla müşteki olarak yer alıyor. Açık kaynak araştırması yapıldığı ve bunun sonucunda sosyal medya üzerinden basın açıklaması için yapılan çağrılarda "etkinlik esnasında suç işleneceğine dair kuvvetli kanaat oluştuğu" yönünde ifadelere yer verilen iddianamede, açıklama günü için her türlü eylemlerin yasaklandığına dair Beyoğlu Kaymakamlığı'nın kararına da yer verildi.
Savcı, açıklamada yer alanların "saldırgan tavır" gösterdiğini iddia etti
"Özgür Basın Susturulamaz’’, ‘’Direne Direne Kazanacağız’’, “Baskılar Bizi Yıldıramaz’’, "Nazım Daştan, Cihan Bilgin Ölümsüzdür’’ şeklinde slogan atan kitleye yasaklama kararının tebliğ edildiği ve dağılmaları yönünde belirli bir süre beklendiğini belirten savcı, açıklamada yer alanların "saldırgan tavır ve slogan atmaya devam ettikleri” ifadesini kullanarak ve dağılmamakta ısrar etmeleri gerekçesiyle ise gözaltına alınmaları için 'kademeli güç" kullanıldığını belirtti.
Daştan ve Bilgin'in fotoğrafları 'suç' sayıldı
Öldürülen gazeteciler Nazım Daştan ve Cihan Bilgin hakkında, arşiv araştırmasının yer aldığı ve “PKK/KCK-PYD/YPG’ Silahlı Terör Örgütü üyesi suçundan kaydı bulunduğu" ifadesine yer verilen iddianamede Bilgin ve Daştan'ın fotoğraflarının taşınması da suçlamalara gerekçe gösterildi.
Basın açıklaması için yapılan çağrılarda "Türkiye Cumhuriyeti Devletini ve Silahlı Kuvvetlerini hedef gösterici ve aşağılayıcı bir dil kullanıldığı" iddiasına yer veren savcı, gazeteciler Hayri Tunç, Gülistan Dursun, Pınar Gayıp, Serpil Ünal, Can Papila, Muhammet Enes Sezgin, Osman Akın ile siyasetçi Hacı Ugiş ve İmam Şenol'un "örgüt propagandası yapmak" suçundan cezalandırılmasını talep etti.
Toplam 14 kişiye "kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşlere silahsız katılarak ihtara rağmen lendiliğinden dağılmama" suçunun da yönetildiği iddianamede ayrıca polislere hakaret ettiği iddiasıyla Yağmur Filiz'in "hakaret" suçundan da cezalandırılması talep edildi.