Elif Akgül, İstanbul - OHAL KHK’sı ile kapatılan Özgürlükçü Demokrasi gazetesinin altısı tutuklu 14 çalışanının “örgüt üyeliği” ve “örgüt propagandası” iddiasıyla yargılandığı dava başladı.
Çağlayan’daki İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada gazete çalışanı Pınar Tarlak tahliye edildi. Sabah saat 11.00’de başlayan davayı sanıkların yakınları, gazeteciler, milletvekilleri Ahmet Şık, Züleyha Gülüm ve Ali Kenanoğlu ile basın ve ifade özgürlüğü örgütlerinden temsilciler takip etti.
Tutuklu sanıklar Tutuklu sanıklar Pınar Tarlak, Hicran Urun, Reyhan Hacıoğlu, İshak Yasul, İhsan Yaşar, Mehmet Ali Çelebi ile tutuksuz sanık Ramazan Solak duruşmada hazır bulundu. Tutuksuz sanıklardan Mizgin Fendik ile hakkında yakalama kararı bulunan Yılmaz Yıldız, Önder Elaldı, Günay Aksoy, Fırat Benli, Ersin Çaksu ile Davut Uçar duruşmaya katılmadı.
Duruşmada tutuklu sanıklar imtiyaz sahibi İhsan Yaşar, yazıişleri müdürü İshak Yasul, editör Hicran Urun, gazete çalışanı Pınar Tarlak, gazete editörü ve yazarı Mehmet Ali Çelebi, editör Reyhan Hacıoğlu ve tutuksuz sanıklardan gazete şoförü Ramazan Solak dinlendi.
Mahkeme Başkanı Ahmet Oğuz, sanıklara “Gazeteciliğin haklarını biliyorsun, yükümlülüklerinden haberdar mısın?”, “Yayın politikanız nedir?”, “Bu haberleri nereden elde ediyorsunuz?”, “Terör örgütü içindeki cinsel istismarla ilgili haber yaptınız mı?”, “TSK'yı işgalci olarak nitelendiren bu haberlerden bu ülkenin vatandaşı olarak rahatsız oldun mu?” gibi sorular yöneltti.
'Gazete çalışanı olduğum için 5 aydır tutukluyum'
Tarlak ile Solak gazetedeki haberlere hiç müdahalelerinin olmadığını, sadece gazete çalışanı oldukları için yargılandıklarını söyledi. İmtiyaz sahibi İhsan Yaşar ticari amaçla gazeteyi satın aldığını belirterek yayınlara hiçbir müdahalesinin olmadığını söyledi, hakkındaki tüm iddiaları reddetti. Tutuklu yazı işleri müdürü Yasul ise savunmasında “Gazeteci bir olay olgu varsa bunu topluma göstermekle yükümlüdür. Bunu demokratik temelle, barışçıl bir zeminde yaparsınız” dedi.
Kürtçe şarkılar dosyada delil
Editör Hicran Urun ise delil diye iddianameye evindeki bir elektronik müzik çalardaki Kürtçe şarkılar ile gazetenin toplantı masasında çektirdiği fotoğrafın konduğunu vurgulayarak tüm iddiaları reddetti. Tutuklu gazeteci Hacıoğlu da “Biz burada hırsızlıktan, iftiradan, yolsuzluktan bulunmuyoruz. hakikatleri anlattığımız, verilmeyen haberleri verdiğimiz için buradayız dedi.
'Gazeteciler iktidarın onay mercisi değildir'
Hacıoğlu “Gazeteciler ve gazetecilik iktidarın onay merci değildir. Yargı bir ülkenin vicdanı, basın is ahlakıdır. Ahlak çürürse vicdanı da çürür. Toplumsal çürüme yaşanmasın diye gazetecilik yaptık ve 5 aydır bunun bedelini ödüyoruz. Beraatimi istiyorum, gazetecilik suç değildir” diye konuştu.
Avukatların da savunmalarının ardından duruşma savcısı Fatih Gündüz tüm tutuklu sanıkların tutukluluğunun devamını talep etti. Ara kararını açıklayan mahkeme Pınar Tarlak hakkında adli kontrol tedbiriyle tahliye, diğer tutuklularınsa tutukluluk hallerinin devamına karar verdi. Bir sonraki duruşma 6 Aralık 2018’de görülecek.