Rabia Çetin
Mısır Çarşısı patlaması nedeniyle hakkında açılan davada dördüncü beraat kararı Yargıtay tarafından bozulan sosyolog ve yazar Pınar Selek'in yeniden yargılandığı davanın beşinci duruşması İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
Saat 10.30’da başlaması beklenen duruşma yaklaşık 45 dakika gecikmeyle başladı. Duruşma salonuna izleyici sınırlaması getirilmesine rağmen, Fransa ve İsviçre konsolosluklarından temsilciler, Fransız avukatlar, yurt içi ve yurt dışından akademisyenler, gazeteciler, sivil toplum örgütleri, Hala Tanığız Platformu, aktivistler, CHP İstanbul Milletvekili Türkan Elçi, Selek’in avukatları ve İstanbul Barosu’ndan çok sayıda avukat salonda hazır bulundu.
Selek’in avukatları, dosyada hala tamamlanmayan hususlar olduğunu belirterek eksikliklerin giderilmesini istedi.
Mahkeme 5 dakikada kararını verdi
Yaklaşık 5 dakika süren duruşmada mahkeme heyeti, Selek hakkında daha önce verilen tutuklama kararının devamına, kırmızı bültenle ilgili sürecin beklenmesine ve sanık Abdülmecit Öztürk hakkındaki yakalama kararının kaldırılması talebinin reddine karar verdi. Bir sonraki duruşma 21 Ekim Cuma günü saat 10.45’te görülecek.
Ne olmuştu?
Temmuz 1998’de İstanbul’daki Mısır Çarşısı’nda meydana gelen ve yedi kişinin hayatını kaybettiği patlamayla ilgili Pınar Selek hakkında açılan davada bugüne kadar dört kez beraat kararı verildi. Ancak bu kararların tamamı Yargıtay tarafından bozuldu.
Olayla ilgili hazırlanan tüm bilirkişi raporlarında patlamanın bomba değil, gaz kaçağından kaynaklandığı belirtildi. Selek ile birlikte yargılanan ve Mısır Çarşısı’na bomba yerleştirildiğine dair ifade veren sanık ise duruşmalarda bu ifadenin işkence altında alındığını ve Selek’i tanımadığını söyledi.
En son 2014 yılında sonuçlanan davada Selek yeniden beraat etmişti. Ancak bu karar da 2022’de Yargıtay Ceza Genel Kurulu tarafından bozuldu. Kurul, Selek’in ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılması gerektiğine hükmetti. Bu kararın ardından dava altıncı kez yeniden görülmeye başlandı.
Pınar Selek, davada “devletin egemenliği altındaki toprakların bir kısmını devletten ayırmaya çalışmak”, “tehlikeli maddeleri izinsiz bulundurmak veya el değiştirmek” ve “yasa dışı silahlı örgüt üyeliği” suçlamalarıyla yargılanıyor.
