Ankara - Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Afrin Harekâtına ilişkin haberleri ve sosyal medya paylaşımları nedeniyle Artı TV Ankara temsilcisi Sibel Hürtaş ve gazeteci Hayri Demir’e “terör örgütü propagandası yapmak” ve “halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmek” iddiasıyla açılan davada mahkeme, 24 Ekim 2019 tarihinde yürürlüğe giren Yargı Reformu Paketini uygulamaktan kaçındı. Mahkeme, Terörle Mücadele Kanunu’nun 7/2 maddesine eklenen “haber verme sınırını aşmayan veya eleştiri amacıyla yapılan düşünce açıklamaları suç oluşturmaz” hükmü kapsamında iki gazeteci hakkında beraat kararı verilmesi talebine ilişkin karar vermedi, duruşmayı Adalet Bakanlığı’ndan Türk Ceza Kanunu’nun 301. maddesi kapsamında kovuşturma izni talebine gelecek yanıtı beklenecek. Aralarında gazeteciler Hayri Demir ve Sibel Hürtaş’ın da bulunduğu on bir kişi hakkında Mayıs 2018 tarihinde açılan ve 10,5 yıla kadar hapis istenen davanın sekizinci duruşması bugün Ankara 15. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü. Demir ve Hürtaş ile avukatlarının katıldığı duruşmayı Af Örgütü ve Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu temsilcileri ile Çağdaş Gazeteciler Derneği Başkanı Can Güleryüzlü ve Türkiye Gazeteciler Derneği Ankara Şube Yönetim Kurulu üyesi Tamer Arda Erşin de izledi.
Adalet Bakanlığından 301’den yargılama talebine hâlâ yanıt yok
Mahkeme başkanı, Adalet Bakanlığı’nın 27 Mart 2019 tarihinde görülen altıncı celse sonunda gazetecilerin Türk Ceza Kanunu’nun 301. maddesi kapsamında yargılanması için istenilen kovuşturma izni talebine halen yanıt vermediğini aktardı. Avukat Ebru Akkal, mahkemenin, savcının TCK’nın 301. maddesi kapsamında sanıkların ek savunmasının alınmasına talebine ilişkin avukatların beyanlarının alınmadan, Adalet Bakanlığı’ndan kovuşturma izni istendiğine dikkat çekerek, “Mahkeme aynı zamanda bize bu konuda ek süre verdi. Ancak savunmayı beklemeden izin için bakanlığa yazı yazdı. Bu durum savunma hakkının ihlalidir. Tez, antitez ve sentez ilkesi ihlal edildi” dedi. Ek savunma konusunda süre isteyen Akkal, Hayri Demir’in yurt dışı çıkış yasağının kaldırılmamış olmasının da mağduriyete neden olduğunu kaydetti.
Mahkeme, Yargı Reformu Paketini dikkate almadı
Söz alan gazeteci Sibel Hürtaş, Meclis’e sunulan birinci yargı paketinin Resmi Gazete’de yayımlanarak yasalaştığını anımsatarak, “Bu paketle TMK’nın terör propagandasını düzenleyen 7/2 maddesinde ‘Haber verme sınırını aşmayan veya eleştiri amacıyla yapılan düşünce açıklamaları suç oluşturmaz’ hükmü eklendi. Biz de bu davada haber ve paylaşımlar nedeniyle yargılanıyoruz. Yargı paketi, haber verme sınırları içinde ise yargılama yapamazsınız diyor. Biz gazetecilik yaptık. Bu nedenle davada durma kararı verilmesini istiyoruz” dedi. Mahkeme başkanının Hürtaş’ın sözlerini tutanağa geçirirken yargı paketinin adını “Bu ne olarak geçiyor?” şeklinde sorması ve 7/2. maddeye eklenen cümleyi tam olarak yazdırmaması dikkat çekti. Hayri Demir de iki yıldır bu davaya gidip gelmekten gazetecilik mesleğini yapamadığını belirtti. Mahkeme heyeti, duruşma sonunda birinci yargı paketi kapsamında davanın durdurulması talebine ilişkin bir karar vermedi. Avukatlara, ek savunma konusunda süre verilmesine ve Hayri Demir’in yurt dışı çıkış yasağının kaldırılması talebinin reddine hükmeden mahkeme, Adalet Bakanlığı’ndan 301. madde konusunda istenen kovuşturma izni talebinin beklenmesine karar vererek bir sonraki duruşmanın 26 Mart 2020 tarihinde görülmesine karar verdi.
Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA) haber alma hakkı, ifade özgürlüğü ve basın özgürlüğü alanlarında faaliyet yürüten bir sivil toplum kuruluşudur. Derneğimiz başta gazeteciler olmak üzere mesleki faaliyetleri sebebiyle yargılanan kişilere hukuki destek vermektedir.
