COVID-19 pandemisinin “sosyal mesafe” kavramını hayatımıza sokmasının yanı sıra bir başka etkili sonucu daha oldu: Bir kez daha dayanışmanın önemini hatırladık. Bu günler, her ne kadar maddi olarak birbirimizden uzak dursak da, manevi olarak birbirimize yakınlaştığımız günler… Gönüllülük esasıyla kurulan inisiyatifler, bu yakınlığın en güzel ürünü. “Acil Korona Mekânları” isimli oluşum, dayanışmanın ortaya çıkardığı inisiyatiflerden biri.Bir grup mimarın ön ayak olmasıyla kurulan gönüllüler ağı, kısa zaman içinde mühendisinden tasarımcısına iç mimarından doktoruna yüzlerce insanı bir araya getirdi. Gönüllülerden mimar Burcu Demirbaş, oluşumun bir ihtiyaçtan doğduğunu söylüyor. Acil durumda ortaya çıkan mekânsal sorunlara multidisipliner bir çalışma ile çözüm üretmeye çalışıyorlar. Bu çalışmaların dünyada da örnekleri var. Esasen Türkiye’deki mimarları harekete geçiren de salgının sert seyrettiği İtalya’daki bazı örnekler olmuş. “Nakliye konteynerini acil durumlarda hastanelere eklemlenebilecek şekilde iki hastanın yer alacağı şekilde yoğun bakım birimlerine çevirdiklerini gördük.”
[embed]https://www.youtube.com/watch?v=1k-ikp41-wg&feature=youtu.be[/embed]
Pandeminin merkezi haline gelen ABD’nin San Francisco eyaletinde ise evsizlerin salgından korunabilmesini sağlayacak geçici karantina sağlayan karavanlar kiralanabiliyor. Çin de keza mobil birimler üzerinden çözüm üreten ülkelerden biri.Bir de mevcut yapıların pandemi hastanelerine dönüştürüldüğünü görüyoruz. İngiltere’nin başkenti Londra’daki ExCel Fuar Merkezi hastaneye dönüştürülen ve hatta hasta kabulüne başlayan mekânlardan biri. Demirbaş, “Dokuz gün içinde fuar alanı 5 bin 500 hastalık pandemi hastanesine çevrildi” diyor. İspanya’nın başkenti Madrid'de 10 gün gibi kısa bir sürede bir fuar merkezini tam donanımlı pandemi hastanesine çeviren şehirlerden. Aynı alanda, sağlık çalışanlarının konaklayabileceği yerler de düşünülmüş.Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, geçtiğimiz günlerde İstanbul’a iki salgın hastanesinin yapılacağını açıkladı. “Atatürk Havalimanı alanını 1000 odalı, Sancaktepe’deki havaalanının olduğu alanı da 1000 odalı hastaneye dönüştüreceğiz. Çalışmaları 45 gün içinde bitireceğiz” dedi. Ancak dünyadaki örnekler, mevcut sorunlara daha pratik çözümler getirildiğini ortaya koyuyor. Tam da bu noktada mobil tasarımların önemi daha fazla göze çarpıyor.Peki acil sorunlara mobil çözümler üretmek neden önemli? Başka bir deyişle, pandemi günlerinde mobil birimlerin avantajları neler? Cevabı oldukça basit aslında:Hızlı kurulum, basit tasarım, ucuz maliyet ve kolay nakliye.Yani eşit derecede önemli olan hız ve maliyet faktörleri eş zamanlı olarak süreci kolaylaştırıyor. Mobil birimler, gerekli olduğunda bir hastaneye de eklemlenebiliyor, muhtarlık bahçesine de kurulabiliyor. Mimar Demirbaş’ın da vurguladığı gibi vaka sayılarının her geçen gün arttığı bu dönemde kaybedecek zaman yok ve durum gerçekten görmezden gelinemeyecek kadar acil.Hasta hizmetlerine ek olarak en az o kadar önemli bir başka konu daha var:Sağlık çalışanlarının izolasyonu. Hastane ortamında bulunmaları nedeniyle sağlık çalışanlarının enfekte olma olasılığı hayli yüksek ve hatta bazı durumlarda neredeyse kaçınılmaz. Bu nedenle de haklı bir endişe içindeler. Ancak endişelerinin kaynağını kendi sağlıkları değil, birlikte yaşadıkları sevdiklerinin hasta olma ihtimali oluşturuyor. Bu nedenle hali hazırda başka eve çıkmak zorunda kalan ya da otelde konaklayanlar var. Fakat gördük ki, otellerde de sıkıntı yaşanabiliyor. İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Çocuk Nöroloji Bilim Dalı’ndan Doç. Dr. Serhat Güler, İstanbul Zeytinburnu’ndaki Novotel tarafından oda ücretlerinin ödenmesine karşılık hiçbir açıklama yapılmadan doktorların otelden kovulduklarını aktardı. Bu ayıp karşısında konaklama için başka çözüm bulundu ancak sadece bu durum bile alternatif mekânlar oluşturmanın önemini ortaya koydu. “Acil Korona Mekânları” şu anda sağlık çalışanları için de geçici barınma sağlayacak alanlar tasarlıyor.
[embed]https://twitter.com/acilkoronamekan/status/1244291694553632768[/embed]
İstanbul merkezli başlayan oluşumun amacı kısa zamanda tüm Türkiye’de faaliyete geçebilecek mobil alanlar oluşturmak. Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) ile görüşen inisiyatifin ayrıca İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Ankara Büyükşehir Belediyesi ile de teması var. Öte yandan, il sağlık müdürlükleri ile de iletişim halindeler. Unutmamak gerekiyor ki, bugün salgına karşı ortaya konacak pratik çözümler yarın ya da başka gün oluşacak diğer acil durumlar halinde de kullanılabilir. Hele ki İstanbul gibi büyük depremin eli kulağında olduğu bir mega kentte, bu aciliyetin her an oluşabileceğini söylemek gerekli bile değil. Ancak şimdilik bugünde yoğunlaşmanın faydası var. Zira, zamanımız dar…
Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA) haber alma hakkı, ifade özgürlüğü ve basın özgürlüğü alanlarında faaliyet yürüten bir sivil toplum kuruluşudur. Derneğimiz başta gazeteciler olmak üzere mesleki faaliyetleri sebebiyle yargılanan kişilere hukuki destek vermektedir.