Ziyaretler

Avrupa Konseyi’nde Türkiye’nin insan hakları karnesine rağmen siyasi kaygılar ön planda

Avrupa Konseyi’nde Türkiye’nin insan hakları karnesine rağmen siyasi kaygılar ön planda

 

MLSATürkiye’den hukukçu ağırlıklı bir heyet insan hakları odaklı görüşmeler gerçekleştirmek için 19-23 Ocak tarihleri aralarında Fransa’nın Strasbourg kentinde temaslarda bulundu. Avrupa Konseyi ve Avrupa Parlamentosu yetkilileriyle bir araya gelen heyette, Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği temsilcilerinin yanı sıra İstanbul ve Diyarbakır Barosu yöneticileri, basın özgürlüğü ve kadın hakları alanında faaliyet gösteren avukatlar da vardı. Görüşmelerde, hukuk devleti ilkesinin erozyonu, yargının siyasallaşması, uzun tutukluluk sürelerinin cezalandırma mekanizmasına dönüşmesi, Selahattin Demirtaş ve Osman Kavala konusunda AİHM kararlarına uyulmaması, İstanbul Barosu’na Suriye’nin kuzeyinde öldürülen iki gazeteci hakkında yaptıkları açıklama sonrası başlatılan soruşturma ve yönetim kuruluna açılan dava, sulh ceza hakimliklerinin verdiği hükümler, benzer nitelikteki dosyalar hakkında farklı tasarruflarda bulunulması gibi başlıca konular ele alındı. 

Avrupa Konseyi İnsan Hakları ve Hukukun Üstünlüğü Direktörlüğü yetkilileri, özellikle Demirtaş ve Kavala davalarında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarına uyulmamasının yarattığı rahatsızlıkların Türkiye’deki yetkililere iletildiğini ve yaşanan tıkanmanın hukuki değil siyasi olduğu yönündeki saptamalardan yola çıkarak çözümün de siyasi irade ile sağlanabileceğine dikkat çektiler. Yetkililer ayrıca Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ni hazırlayan 12 ülkeden biri olan Türkiye’nin sözleşmeyi tam olarak uygulamamasına karşı Konsey üyeliğinden çıkarılması gibi bir yaptırımın söz konusu olmadığını, Rusya’nın üyelikten çıkarılmasının bu ülkede mevcut durumda herhangi bir iyileşmeye yol açmadığına dikkat çekerek, “Türkiye’nin üyeliği her iki tarafın da çıkarına” sözleriyle aktardılar. 

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde Türkiye aleyhine yaklaşık 21 bin başvuru bulunuyor. Mahkeme yetkilileri Türkiye’nin AB üyelik süreci yolculuğunun canlı olduğu dönemlerde AİHM kararlarına daha çok uyulduğuna dair gözlemleri paylaştılar ve Cumhurbaşkanına hakaret, terör propagandası gibi özellikle sözleşmenin onuncu maddesi yani ifade özgürlüğünü düzenleyen madde kapsamında içtihatların oturduğunu ve buna dair gelen ihlal başvurularının kolaylıkla sonuçlandırılabildiğini ifade ettiler. 

Gerek Konsey, gerek Parlamenterler Meclisi yetkilileri Türkiye’deki hak ihlallerine ve AİHM kararlarının uygulanmamasına dair halihazırda ayrıntılı bilgi sahibi. Ancak üye ülkelerin Dışişleri Bakanları’ndan oluşan Bakanlar Komitesi’nin son tahlilde siyasi dengeleri gözettiği de herkesin malumu. Türkiye’nin özellikle Ukrayna krizinde oynadığı rol, Avrupalı siyasiler için jeopolitik çıkarları, insan hakları hassasiyetinin önüne geçirebiliyor. Yetkililer benzer ihlaller nedeniyle Azerbaycanlı parlamenterlerin Parlamenterler Meclisi’ne katılmaktan men edilebildiğini ifade etseler de henüz yukarıdaki durumdan ötürü Türkiye için böyle bir yaptırım tehdidi yok. Yetkililer ayrıca Türkiye’nin parlamento heyetinin yaptırımla karşılaşması halinde muhalefet partisi üyesi parlamenterlerin de “sesinin kısalacağına” dikkat çekiyorlar. 

Image

Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA) haber alma hakkı, ifade özgürlüğü ve basın özgürlüğü alanlarında faaliyet yürüten bir sivil toplum kuruluşudur. Derneğimiz başta gazeteciler olmak üzere mesleki faaliyetleri sebebiyle yargılanan kişilere hukuki destek vermektedir.