Arşiv

AYM, gazeteci Deniz Yücel’in haklarının ihlal edildiği yönünde karar verdi

AYM, gazeteci Deniz Yücel’in haklarının ihlal edildiği yönünde karar verdi

Avukatlığını MLSA Eş-Direktörü Veysel Ok’un yaptığı gazeteci Deniz Yücel başvurusunda Anayasa Mahkemesi, Yücel’in kişi güvenliği ve özgürlüğü ile ifade özgürlüğü haklarının ihlal edildiğine karar verdi

Anayasa Mahkemesi, avukatlığını Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA) Eş-Direktörü Veysel Ok’un yaptığı Die Welt gazetesi Türkiye muhabiri Deniz Yücel’in bir yıl süren tutukluğunda kişi güvenliği ve ifade özgürlüğü haklarının ihlal edildiğine karar verdi.

İlk olarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın damadı ve dönemin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı olan Berat Albayrak'a ait sızdırılan e-mailler gerekçe gösterilerek gözaltına alınan Deniz Yücel, daha sonra PKK yöneticisi Cemil Bayık’la röportaj yaptığı için “terör örgütü propagandası” ve “halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmek” suçlamalarıyla tutuklanmıştı.

2018 yılında tahliye edildikten sonra Almanya’ya dönen Welt muhabiri Deniz Yücel’in bireysel başvurusunu iki yıl sonra karara bağlayan AYM, Yücel’in haklarının ihlal edildiğine karar verdi.

Kararda, “Röportajlara dayalı haber bildirimi, basının kamu çıkarlarının koruyuculuğu rolünü yerine getirmesinde önemli araçlardan biridir. Bir röportaj esnasında başkası tarafından dile getirilen görüşlerin yayınlanması sebebiyle bir gazetecinin suçlanması kamu çıkarını ilgilendiren konuların tartışılmasında basının katkısını ciddi biçimde engelleyebilir,” denildi.

‘Gazetecilik açısından önemli bir karar’

Kararı değerlendiren Avukat Veysel Ok, “AYM’nin Deniz Yücel kararı, gazetecilik açısından Türkiye’de gazeteciliğin önünü açacak bir karar. Aynı suçlar kapsamında haklarında davası bulunan ya da cezaevinde tutulan bütün gazeteciler için içtihat niteliğinde emsal bir karar oldu” diye konuştu.

Deniz Yücel’e ilişkin AYM kararından birçok gazetecinin faydalanabileceğine vurgu yapan Ok, “Kürt sorunu ve Ermeni soykırımı gibi konularda fikir belirten, soru soran ve bu nedenle tutuklu bulunan gazetecilerin de artık serbest bırakılması gerekir” dedi. AYM kararında bir örgüt lideri ile röportaj yapmanın ya da Erdoğan’a yönelik eleştirilerde bulunanların suçlanamayacağının ortaya çıktığına dikkat çeken Ok, “Örneğin Ermeni soykırımı kavramı uluslararası alanda konuşulan bir kavram, Cemil Bayık röportajı asla suç olamaz diyor mahkeme, darbe süreci ile ilgili sorular da suç kapsamında sayılamaz” ifadelerini kullandı.

AYM: ‘Bayık röportajı gazetecilik faaliyeti’

AYM ayrıca Yücel’in röportaj verenin açıklamalarını tasdik edici bir tutum sergilediği, terör örgütünün propagandasını yaptırmak amacıyla röportaj vereni yönlendirici sorular sorduğu sonucuna ulaşılamadığını da belirtti.

Yücel’in tutuklanmasına gerekçe gösterilen diğer yazılarının da politik eleştiri niteliğinde ve dolayısıyla ifade özgürlüğünün güvencesi altında olduğu belirtilen kararda, bu yazıların suç işlendiğini gösteren kuvvetli belirti olarak kabulünün mümkün olmadığı ifade edildi.

Avukat Ok’un 27 Mart 2017 tarihinde Anayasa Mahkemesi’ne yaptığı başvuru, 28 Haziran 2019 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanan kararla birlikte sonuca bağlanmış oldu.

AYM ayrıca Yücel’in “Başkanlık Hayali Suya Düşünce İntikama Sarıldı” başlığıyla yayımlanan Cemil Bayık röportajının da gazetecilik faaliyeti kapsamında değerlendirilmesi gerektiğine hükmetti. Röportajlara dayalı haberler konusunda kriterler sıralayan mahkeme, örgüt yöneticileriyle yapılan faaliyetlerin de gazetecilik kapsamında olduğunun altını çizdi, röportajlarda yer alan beyanlar için gazetecilerin cezalandırılmasının “kamu çıkarını ilgilendiren konuların tartışılmasında basının katkısını ciddi biçimde engelleyebileceğini” söyledi.

Mahkeme ayrıca Yücel’e 25.000 TL manevi tazminat ödenmesine hükmetti. Karar ile ilgili Twitter hesabından bir açıklama yapan gazeteci Deniz Yücel, karar sevindirici olsa da adaletin yerine gelmediğini belirtti ve “AYM’nin tutuklanmamı hukuka aykırı bulmasıyla adalet tecelli etmedi. Geç gelen adalet, adalet değildir. Hayatımdan ve sevdiklerimin hayatlarından çalınan bir senenin telafisi 25 bin TL değildir, bin katı da olamaz,” dedi. Yücel ayrıca bu tazminatı Ali İsmail Korkmaz Vakfı’na ve gazetecilik kuruluşlarına bağışlamak üzere kabul edeceğini açıkladı.

Kararın tamamı için tıklayınız.

Image

Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA) haber alma hakkı, ifade özgürlüğü ve basın özgürlüğü alanlarında faaliyet yürüten bir sivil toplum kuruluşudur. Derneğimiz başta gazeteciler olmak üzere mesleki faaliyetleri sebebiyle yargılanan kişilere hukuki destek vermektedir.