NALİN ÖZTEKİN
BirGün muhabiri Mustafa Mert Bildircin hakkında Diyanet İşleri Başkanlığı ile ilgili yaptığı haberler nedeniyle dava açılması talep edildi. Dosyada müşteki sıfatıyla yer alan Diyanet İşleri Başkanı Erbaş adına verilen dilekçede, kurum ve başkanı hakkındaki haberlerin ‘dini değerleri aşağıladığı’ savunuldu.
Çağdaş Gazeteciler Derneği Ankara Şube Başkan Yardımcısı ve BirGün muhabiri Mustafa Mert Bildircin’in belgelere dayanarak yazdığı Diyanet İşleri Başkanlığı’nın harcamalarına ve resmi açıklamalarına ilişkin on üç haberi soruşturma konusu oldu. Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın müşteki sıfatıyla yer aldığı dosyada Bildircin hakkında “halkı kin ve düşmanlığa tahrik” ve “halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yaymak” suçlamasıyla dava açılması talep edildi. Bildircin Ankara’da bulunan Çankaya Karakolu’nda ifade verirken, avukatı Ali Deniz Ceylan da yazılı savunma sundu.
‘Diyaneti eleştirmek dini değerleri aşağılıyor'
Bildircin'in 'Halktan Kes Villaya Yatır', 'Kurasız Özel Hac Vizesi', 'Diyanet günde 15.880 asgari ücret harcadı' ile buna benzer on haberi soruşturmaya gerekçe yapılırken, Ali Erbaş adına sunulan dilekçede bu tarz haberlerin ‘Erbaş’ın kişilik haklarını ihlal ettiği ve dini değerleri alenen aşağıladığı’ savunuldu. Diyanet Vakfı ve Diyanet İşleri Başkanlığı’nın icraatlarını konu edinen haberlerin 'inançları hedef gösterdiği ve dini değerleri alay konusu haline getirdiği' de iddia edildi.
‘Ali Erbaş kutsi bir şahsiyet değil kurum başkanıdır’
Suçlamalara karşı yazılı savunmasını sunan avukat Ali Deniz Ceylan, “Türk Ceza Kanunu (TCK) md. 216/3’teki suçla korunan değer halkın bir kesiminin benimsediği dini değerlerdir. Oysa ki Diyanet İşleri Başkanlığı, bir dini değer değil, 'İslam Dininin inançları, ibadet ve ahlak esasları ile ilgili işleri yürütmek, din konusunda toplumu aydınlatmak ve ibadet yerlerini yönetmek üzere kurulmuş' bir kamu kurumudur. Müşteki de dinen kutsi bir şahsiyet değil bu kurumun başkanıdır. Haber ve paylaşımların tamamı ifade özgürlüğünün kullanılması niteliğindedir” ifadelerini kullandı.
‘Gazetecilik yapmaya ve halkın parasının hesabını sormaya devam edeceğiz’
Bildircin ise ifadesinde Ali Erbaş’ın bir kamu görevlisi gibi davranmaktan ziyade iktidar mensubu gibi hareket ettiğini belirterek “Her uygulamasıyla israfın sembolü haline gelen Ali Erbaş, yargı yoluyla gazetecileri susturmaya çalışıyor. Erbaş'ın tamamı dayanaktan yoksun iddiaları hiçbir meslektaşımı yıldıramadığı gibi beni de yıldıramaz. Gazetecilik yapmaya, halkın parasının hesabını sormaya devam edeceğiz” dedi.
Çağdaş Gazeteciler Derneği tarafından da şu ifadelerle soruşturmaya tepki gösterildi:
“Tamamı belgelere dayanan ve ‘Halkın haber hakkı’ için yapılan haberlere yönelik davanın, Dezenformasyon Yasası kapsamındaki düzenlemeler arasında yer alan, ‘halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yaymak’ maddesinden açılması, yasaya karşı mücadelemizin haklılığını ortaya koymaktadır. Erbaş’ın, yönettiği kurumdaki israfa dikkati çeken haberlere karşı Dezenformasyon Yasası’nın arkasına sığınması manidardır. Bu vesileyle gazetecilere dönük baskıya karşı mücadele etmeye devam edeceğimizi belirtir, gazeteciliğin suç olmadığının bir kez daha altını çizeriz.”