Bu yazı ilk olarak Yeni Arayış internet sitesinde yayınlanmıştır
VEYSEL OK
Bu tuzakla beraber yalnızca Van halkının iradesinin yok sayılmadı, yüz yıllık Cumhuriyet tarihinin birikimi olan seçim ve usul hukuku da ortadan kaldırılmış oldu. İktidar yargı marifetiyle hukuken ve ahlaken yok hükmünde olan bu kararlarla, Van halkının seçme ve seçilme hakkının ortadan kaldırmıştır.
Türkiye’de 31 Mart yerel seçimleri sonuçlandı. Yıllar sonra ilk defa AKP-MHP ittifakı başta metropoller olmak üzere, belediyelerde ciddi oy kayıpları yaşadı, buna karşılık CHP, Yeniden Refah ve DEM Parti, hem oylarını hem de kazandıkları il/ilçe sayılarını arttırarak sınavdan geçti.
Herkes, seçim sonrası rengarenk Türkiye haritasını kutlarken Van’daki hukuk garabetine uyandık. Daha Bitlis, Şırnak gibi taşıma seçmenleri tartışmaya başlamamışken, iktidar yargı marifetiyle Van’da seçmenin iradesini gasp ederek seçimi büyük farkla kazanan Abdullah Zeydan’ın mazbatasını bir yargı operasyonu ile elinden aldı. |
Van seçmeninin iradesi yargı marifetiyle gasp edildi
Herkes, seçim sonrası rengarenk Türkiye haritasını ve otoriter rejimin tek güç odağının dağılmasını kutlarken Van’daki hukuk garabetine uyandık.
Daha Bitlis, Şırnak gibi taşıma seçmenleri tartışmaya başlamamışken, iktidar yargı marifetiyle Van’da seçmenin iradesini gasp ederek seçimi büyük farkla kazanan Abdullah Zeydan’ın mazbatasını bir yargı operasyonu ile elinden aldı.
Zeydan, 2016 yılında “terör örgütü propagandası” ve “terör örgütüne yardım” iddialarıyla tutuklandı, 6 Ocak 2023 tarihinde ise infazı tamamlandı ve cezaevinden çıktı.
Zeydan’ın memnu hakları ise avukatının başvurusu üzerine 4 Nisan 2023 tarihinde Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından alınan karar ile iade edildi.
Kararın temyiz edilmemesi üzerine 25 Nisan 2023’te kesinleşti.
Adaylık sürecinde Yüksek Seçim Kurulu’na bu kararı sunan Zeydan’ın adaylığı YSK tarafından kabul edildi ve kesin aday listesinde yer aldı. Van’da oy kullanan halkın %55’i mührü DEM Parti’ye ve Zeydan ismine bastı.
Seçimden bir gün önce mesai bitimine dakikalar kala, geçen yıl kesinleşen karar ile ilgili Adalet Bakanlığı talimat niteliğinde bir yazıyı Cumhuriyet Başsavcılığına gönderdi ve kesinleşmiş bir mahkeme kararını, savcılığın “görüldü” yazısı olmadığı gerekçesiyle kaldırılmasını istedi.
Hemen ardından, Türkiye’nin bütün usul hukuku birikimini alt-üst edecek biçimde, Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi, bir yıl önce verdiği kesinleşmiş bir kararın “KALDIRILMASINA” karar verdi.
Karar şu anlama geliyor, Devlet yargısıyla, siyasi partisiyle, YSK’sıyla Van seçmenine belli etmeden son güne kadar, Abdullah Zeydan’ın seçilme, Van halkının ise seçme hakkını kaldırmak için sessizce son güne kadar beklemiş. Devlet halkına tuzak kurmuş, bu tuzağı da yargı ve siyaset eliyle ince ince işlemiş, planlamış.
Devlet halkına tuzak kurmuş
Hukuken yok niteliğinde olan bu karar, usul hukuku açısından yok hükmünde olmasına rağmen Van İl Seçim Kurulu, AKP İl örgütünün başvuru üzerine, mazbatanın %55 oy alan Zeydan’a değil, yarısından daha az oy alan AKP adayı Abdullah Arvas’a verilmesine karar verdi.
Karar şu anlama geliyor, Devlet yargısıyla, siyasi partisiyle, YSK’sıyla Van seçmenine belli etmeden son güne kadar, Abdullah Zeydan’ın seçilme, Van halkının ise seçme hakkını kaldırmak için sessizce son güne kadar beklemiş. Devlet halkına tuzak kurmuş, bu tuzağı da yargı ve siyaset eliyle ince ince işlemiş, planlamış.
Bu tuzakla beraber yalnızca Van halkının iradesinin yok sayılmadı, yüz yıllık Cumhuriyet tarihinin birikimi olan seçim ve usul hukuku da ortadan kaldırılmış oldu.
YSK’nın 3 Nisan akşamı verdiği karar ile Abdullah Zeydan’a hakkı olan seçimi iade etmesi, Kürt halkı başta olmak üzere demokratik güçlerin ortak mücadelesi sonucunda kazanılan bir demokratik kazanımdır. İktidarın, tarihinde Gezi direnişinden sonra ilk defa geri adım attığı toplumsal olay olarak tarihe geçecektir.
YSK, verdiği karar ile, hukuka dönüşe yönelik ilk adımı attı. Umarım, Yargıtay ve diğer mahkemeler de siyasetten uzak, hukuka uygun kararlar verme yoluna geri döner.