Nalin Öztekin
Eskişehir’de 2024 yılında Onur Haftası kapsamında yapılmak istenen basın açıklamasına katılmak isterken gözaltına alınan 10 kişinin yargılandığı davada ikinci duruşma görüldü. Duruşmada, bilirkişi raporu tamamlanmadan dosyanın aynı gün savcıya gönderilmesi avukatların tepkisini çekti.
Polislerin salondan çıkarılması talep edildi
Eskişehir 16. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya bazı sanıklar ile avukatları katılırken, İstanbul ve Ankara barolarından gelen avukatlar da gözlemci olarak salonda yer aldı. Duruşmanın başında söz alan Ankara Barosu LGBTİ+ Hakları Merkezi’nden Avukat Çiğdem Kolot, salonda görevli polislerin olay gününde de görevli olduğunu belirterek, bu durumun psikolojik baskı oluşturduğunu söyledi ve adil yargılama hakkı kapsamında polislerin salondan çıkarılmasını istedi.
“Raporda polis şiddetine yer verilmedi”
Avukatlar, dosyaya giren bilirkişi raporunun hem usulen hem de içerik açısından geçerli olmadığını savundu. Sanıklardan biri, raporda polis şiddetine hiç yer verilmemesini eleştirerek, “Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nde yolsuzluk suçtur ve bu raporu para karşılığı hazırlayan kişi yolsuzluk yapmıştır. Görüntüleri 5 yaşında biri izlese daha iyi durumu anlatırdı” dedi.
Avukat Hasan Çayır ise, “Herhangi bir güvenli alan oluşturulmadan müvekkiller 10 saniye içinde ablukaya alınıyor. Polislerin müdahalesi mevzuata aykırı. Üstüne bir de gerçeği yansıtmayan bir raporla karşı karşıyayız” diye konuştu.
Avukat Esra Başbakkal da raporun hukukla ilgisi olmadığını belirterek dosyadan çıkarılmasını ve görüntülerin Adli Tıp uzmanlarınca incelenmesini talep etti.
Savcı cezalandırma istedi
Avukatların itirazlarının ardından savcı, daha önce sunduğu mütalaayı yineleyerek sanıkların “2911 sayılı kanuna muhalefet” ve “polise direnmek” suçlarından cezalandırılmasını istedi.
Bunun üzerine söz alan Avukat Fatma Girgin, mahkemenin dosyayı 18 Şubat’ta bilirkişi incelemesine göndermesine rağmen aynı gün savcıya da gönderdiğini belirtti. Girgin, deliller tam toplanmadan savcının mütalaa vermesinin usule aykırı olduğunu vurguladı.
“Ne mütalaayı ne de raporu kabul ediyoruz”
Aynı sanık anayasal hakkını kullandığını söyleyerek 2911 sayılı yasaya muhalefet etmediğini belirtti. Suç unsuru olmadığını savunan Solak, “Ortada bir suç yok, ne mütalaayı ne de bilirkişi raporunu kabul etmiyoruz” dedi.
Silivri Cezaevi’nde başka bir dosyada tutuklu bulunduğu için SEGBİS ile duruşmaya katılan Simay Ada Kart ise savcının görüşüne karşı, “Yüzlerce LGBTİ+ birey haksızlığa uğradı ama bu mahkemeler onları hedef alanları değil, bizi yargılıyor. Barışçıl ve demokratik bir eyleme katılmak suç değildir, asıl suç ona müdahale etmektir” ifadelerini kullandı.
Dava 30 Nisan’a ertelendi
Avukatların esas hakkındaki görüşe karşı savunma yapmak için süre istemesi üzerine duruşma 30 Nisan’a ertelendi.
Ne olmuştu?
2024 yılında Eskişehir'de Onur Haftası kapsamında yapılmak istenen basın açıklamasına polis müdahale etmiş, 10 kişi gözaltına alınmıştı. Gözaltına alınanlar hakkında “2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet” suçlamasıyla dava açılmıştı.