EYLEM SONBAHAR
Gazeteci Neşe İdil'in "örgüt propagandası" iddiasıyla yargılandığı davada gerekçeli karar açıklandı. Kararda İdil'in mahkemedeki savunmasında 'paylaşımların yapıldığı tarihte YPG/YPJ'nin örgüt olduğuyla ilgili verilmiş karar bulunmadığı' yönünde bir savunma yapmadığı belirtildi.
Savunmanlığını MLSA’nın üstlendiği gazeteci Neşe İdil'in 2015 yılından itibaren yaptığı bazı sosyal medya paylaşımları gerekçesiyle "terör örgütü propagandası yapmak" iddiasından yargılandığı davanın ikinci duruşması 20 Şubat 2024 tarihinde görüldü.
İstanbul 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya İdil katılmazken MLSA Hukuk Birimi avukatlarından Fatih Aydın hazır bulundu. Avukat Aydın, yerleşik içtihatlar gereğince bir yapının terör örgütü olarak tespitinin kesinleşmiş yargı kararı ile mümkün olduğunu söyledi. Aydın, "YPJ ilk defa Yargıtay’ın 21 Mayıs 2015 tarihli kararı ile tespit edilmiştir. Müvekkilin ceza istenen tweeti ise 26 Ocak 2015 tarihli olup bu karardan öncedir" dedi. Savunmanın ardından kararını açıklayan mahkeme gazeteci İdil'e 1 yıl, 3 ay hapis cezası verdi.
'İfade özgürlüğü olarak değerlendirilemez'
Gerekçeli kararını açıklayan mahkeme, İdil'in 26 Ocak 2015 tarihli "Kobane'nin IŞİD'den tamamen temizlenmesini kutlayan YPJ'li kadınlar" paylaşımının 'terör örgütünü övücü nitelikte olduğu' ve ifade özgürlüğü sınırları içerisinde değerlendirilemeyeceğini belirtti.
Kararda İdil'in mahkemedeki savunmalarında 'paylaşımın yapıldığı tarih itibariyle YPG/YPJ'nin örgüt olduğuna dair verilmiş bir karar bulunmadığı' şeklinde bir beyanının olmadığı ancak avukatının bu yönde bir savunma yaptığı ifade edildi.
Dava konusu paylaşımın yapıldığı tarihte YPG'nin örgüt olduğuna dair verilmiş herhangi bir yargı kararının bulunmadığını kararda belirten mahkeme, "Bu durum suçun unsurlarından olmadığı için sadece bu tespit ile suçun oluşmadığından söz etmek mümkün değildir" diye belirtti. Paylaşımların propaganda amacıyla yapıldığı da iddia edilen kararda söz konusu eylemin gazetecilik faaliyeti kapsamında değerlendirilemeyeceği ifade edildi.
Avukat Aydın'dan 'kesinleşmiş yargı kararı' vurgusu
Mahkemenin kararını değerlendiren MLSA avukatlarından Fatih Aydın, tartışılması gereken hususun bir örgütün hukuki varlık kazanmasının ne şekilde olacağı ile ilgili olduğunu belirtti.
Aydın, “Yargıtay ve AYM içtihatlarına göre bir örgüt sebebiyle verilecek cezalarda örgütün hukuki varlık kazanması mahkemelerin hakkında vereceği karara bağlıdır. Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 26.09.2017 tarihli 2017/370 sayılı kararı bu durumu sürekli ve tutarlı bir içtihat haline getirmiştir. Anayasa Mahkemesi de verdiği kararlarda ilgili Yargıtay içtihadına atıf yaparak PYD-YPG’nin terör örgütü olduğuna dair tespitin ilk defa Yargıtay 16. Ceza Dairesi tarafından, Mardin 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 17/9/2014 tarihli kararıyla yapıldığını belirtmektedir." dedi.
‘AYM kararı keyfi yorumlanmıştır’
YPJ’nin ilk defa Yargıtay’ın 21 Mayıs 2015 tarihli kararı ile tespit edildiğini, müvekkili İdil'in ceza istenen paylaşımının ise 26 Ocak 2015 tarihinde yapıldığını ifade eden avukat Aydın, "Dolayısıyla yüksek yargı içtihatlarına göre müvekkilin bu tweet nedeniyle cezalandırılması ancak YPJ'nin o tarih itibariyle terör örgütü olduğunun kesinleşmiş bir yargı kararıyla tespiti ve bu örgütün terör örgütü olduğunun başvurucu tarafından bilinir hale gelmesine bağlıdır. Ayrıca mahkemenin tüm aşamalarında yine ilgili sosyal medya paylaşımında yer alan ifadelerin suç olmadığını, bir gazetecinin halkı bilgilendirme yükümlülüğü kapsamında kullandığı ifadeler olduğunu Yargıtay içtihatları ile belirtmiş olmamıza rağmen yine bir ilk derece mahkemesi AYM kararını keyfine göre yorumlamış, avukat tarafından yapılan hukuki savunmanın müvekkil tarafından yapılmamasını gerekçe göstererek ceza vermiştir." diye konuştu.