ELİF AKGÜL
Gazeteci Barış Pehlivan’ın Yargıtay üyesi Ömer Faruk Aydıner’e “kamu görevinden ötürü hakaret” iddiasıyla yargılandığı dava düştü. Pehlivan’ın tahliyesi için yarın infaz hakimliğine başvurulacak.
Pehlivan’ın ‘denetimli serbestlik’ hakkının elinden alınmasına neden olan davaya bugün (16 Kasım 2023) devam edildi. İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın karar duruşması, saat 14.30’da başlaması gerekirken 16.40’ta başladı. İzleyici yoğunluğu nedeniyle duruşma Çağlayan’daki adliyenin büyük salonlarından olan İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi’nin salonunda görüldü.
MLSA’nın takip ettiği duruşmada savcısı, Yargıtay üyesi Ömer Faruk Aydıner şikâyetinden vazgeçtiği için sanık hakkındaki davanın düşürülmesini talep etti.
Savcının görüşüne dair beyanı sorulan Pehlivan “Ben gazeteciyim ve kitabının arasına bomba konularak, dövülerek, güvercin tedirginliğindeyken öldürülenlerin meslektaşıyım” diyerek şöyle devam etti:
“Sadece gazeteciyim, hem kendi çocuğumun hem de sizlerin çocuklarının adil bir dünyada yaşaması için gazetecilik yapıyorum. Gazetecilik suç değildir.”
Pehlivan’ın avukatı Hüseyin Ersöz ise Pehlivan’ın belgelere dayanarak yaptığı haberin “basın özgürlüğü kapsamında olduğunun tartışmasız bir gerçek” olduğunu kaydetti. “Müvekkil hakkında verilmesi gereken karar beraat kararıdır zira müvekkil gazetecilik görevini ifa etmiştir” diyen Ersöz, suç vasfının değişmesi durumunda ise usul hükümleri çerçevesinde düşme kararı verilmesini talep etti.
Son sözü sorulan Pehlivan “Gazetecilik suç değildir” dedi.
Kısa bir aranın ardından hükmünü açıklayan hakim Ali Çalı, dava “kamu görevlisine hakaret” iddiasıyla açılmış olsa da “atılı eylemin alenen hakaret suçu kapsamında kaldığını” belirterek, şikâyetin geri çekildiği gerekçesiyle davanın düşürülmesine hükmetti.
MLSA’ya kouşan Pehlivan’ın avukatı Hüseyin Ersöz, “Yarın sabah mesainin ilk saatlerinde infaz hakimliğine tahliyesi için başvuruda bulunacağız. Ne zaman tahliye edileceğini infaz hakimliğinin kararı belirleyecek” dedi.
Ne olmuştu?
Gazeteci Pehlivan MİT’çi cenazesi haberi nedeniyle Mart 2020’de 3 yıl 9 ay hapis cezasına mahkum edilmişti. Pehlivan, cezaevinde altı ay kaldıktan sonra başka bir davaya konu olmamak kaydıyla 9 Eylül 2020’de denetimli serbestlikle tahliye edilmişti.
Pehlivan hakkında, 30 Mart 2023’te, başka bir haberi nedeniyle yeni bir dava açılmıştı. Bu kapsamda denetimli serbestliği bozulmuş ve Pehlivan’ın cezaevine girmesine karar verilmişti. Pehlivan, 17 Mayıs 2023’te cezaevine çağrılmış, açık cezaevinde birkaç saat kaldıktan sonra koronavirüs önlemleri kapsamında serbest kalmıştı.
Cumhuriyet’teki yazıları sebebiyle başka davalar da açılan Pehlivan, denetimli serbestlik başvurularına yanıt verilmeyince, 15 Ağustos’ta tekrar cezaevine girmişti.
Pehlivan habere konu dosyada, Yargıtay üyesi Ömer Faruk Aydıner’in bir iş kadını ile bir uyuşturucu baronu arasındaki anlaşmazlıkta ücret karşılığı arabuluculuk yaptığına ilişkin iddiaları kaleme aldığı yazı nedeniyle yargılandı. Söz konusu yazıda Pehlivan, Aydıner dahil olmak üzere kimsenin adını vermemiş, inisiyal kullanarak olay aktörleri hakkındaki iddiaları kaleme almıştı.
“Kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret” iddiasıyla açılan davanın 9 Kasım’daki ikinci duruşmasında Pehlivan ve avukatları savunma yapmış, savcı esas hakkında görüşünü açıklamış, görüşe karşı beyanlar alınmıştı. Buna rağmen hakimin hükmü açıklamak için duruşmayı ertelemesine tepki gösteren Pehlivan, “Siz görevinizi yapmadığınız için ben cezaevine girmek zorundayım” demişti.
Duruşmanın hemen ardından Yargıtay üyesi Aydıner aynı gün şikâyetini çektiğine ilişkin dilekçe vermişti.
