Elif Akgül
2020’ye damgasını vuran COVID-19 pandemisi iş operasyonları açısından “çığır açıcı” oldu. Birçok şirket zorunluluktan başladığı “uzaktan çalışma” pratiğini korona sonrası dönemde de “evden çalışma” şeklinde güncelleyeceğini açıkladı. Bu süreçte popülerleşen uygulama ve iletişim hizmetleri fiziksel olarak bir arada olunmadan da bir işyeri işleyişinin mümkün olduğunu gösterdi. Bununla birlikte hizmet sektörü, fabrika ya da tarla işçiliği, lojistik gibi “uzaktan çalışmanın” mümkün olmadığı iş kolları ise geleneksel iş operasyonlarını sürdürüyor. Peki ya gazetecilik? Ofis olmadan haber merkezi olabilir mi? Haber kaynakları ile bir araya gelmeden nasıl görüşülebilir? Peki ya teyit meselesi? Gazeteciler tüm bu soruları “kervan yoldayken” çözmek zorunda kaldı. Tüm dünyanın hazırlıksız yakalandığı pandemi sebepli karantina koşullarında mesleklerini nasıl sürdürdüklerini gazetecilere sorduk.Evde kendi “haber merkezini” kurmak
Independent Türkçe editörlerinden Fatih Karagülle de pandemiyle beraber çalışma mekanı eve kayanlardan. “Ofiste bana ve çalışma arkadaşlarıma sağlanan ortamın aynısını yaratmam gerekiyordu” diyen Karagülle, eve geçtiğinde iş için gerekli birçok aletin olmadığını fark etmiş: “Laptop’un hoparlörünü saymazsak, evde dışarıya ses veren harici bir alet yoktu. Hemen işe bir hoparlör almakla koyuldum. Böylece bilgisayarı televizyona çevirebilecektim. Çünkü, internet gazetelerinde çalışan herkesin sıklıkla başvurduğu bir kaynak da televizyon. Hatta bazı yöneticiler ‘Senin muhabirin televizyon’ bile der. Bazı sıcak olaylarda Bakan düzeyinde kişiler televizyonlarda canlı yayınlara bağlanarak açıklamalar yapar ve bu açıklamalardan bir haber çıkarabilirsin. Ancak şuna bakın ki evde televizyon da yoktu.”
“İnternet röportajlarında çözünürlük sorun”
Benzer sorun yaşayan gazetecilerden biri de serbest çalışan Çiçek Tahaoğlu. Karantina başladığında, kimse çok gerekmedikçe dışarı çıkmadığı için “karantina” video-haberleri hazırlayan Tahaoğlu, sık sık internet üzerinden röportajlar yapmış. “İnternet üzerinden yaptığımız video röportajların çözünürlüğü çok düşüktü, ses atlıyor, görüntüde donmalar oluyordu. Ses kalitesi de çok kötüydü” diyen Tahaoğlu çözümü şöyle bulmuş: “Röportaj yaptığımız insanların evine iyi görüntü alabilecekleri bir cep telefonu ve mikrofon gönderdik. Röportajları Zoom ile yaparken ikinci bir açıyla da telefonun kamerasına çektik, ses için de gönderdiğimiz mikrofonun kaydettiklerini kullandık.” İnternet üzerinden yapılan röportajların içeriğinin de etkilendiğini söyleyen Tahaoğlu, “Bazı konulara girmek daha zor oluyor. Bazı cevaplanamayan soruların cevabını tekrar istemek de öyle. Kesinlikle iletişimde bir aksaklık yaratıyor” diyor.
Zoom kullansak mı, kullanmasak mı?
Tahaoğlu ayrıca haber kaynaklarına güvenlik açıkları nedeniyle Zoom üzerinden röportaj yapıp yapmayacaklarını sorduğunu, bunun bir sorun olabileceğini söylüyor. Pandemi döneminin en kârlı şirketlerinden Zoom, herkesin karantinada olduğu Nisan ayında ciddi bir güvenlik açığıyla gündem olmuştu. Webtekno’nun haberine göre, güvenlik şirketi Morphisec’te görev yapan birkaç güvenlik araştırmacısı Zoom’da düzenlenen toplantılar, hem ses hem de görüntüleriyle birlikte hackerlar tarafından kayıt edilebildiğini keşfetmişti. Buna göre saldırganlar, toplantıyı düzenleyen kişi kayıt özelliğini kapatmış olsa da toplantının kaydını alabiliyor. Üstelik tüm bunlar, toplantıyı düzenleyen kişinin izni ve haberi olmadan gerçekleşiyor. Güvenlik sorunu tartışmalarının ardından şirketin kurucusu Eric Yuan güvenliği artırmak için Uber, Netflix, EA uzmanlarıyla çalışmaya başladıklarını açıklamıştı. Lakin güvenlik tartışmaları şirkete çok da zarar vermiş görünmüyor. Keza Zoom yılın ikinci çeyreğinde 663.5 milyon dolar ile bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla dört kattan daha fazla satış geliri elde ettiğini açıkladı. Yine de görüntülü kayıt için Zoom dışında alternatifler de mümkün.
“Evde haber merkezi deneyimi” için Skype
Bağımsız bir gazeteci olan Gonca Tokyol hem Zoom hem de Skype kullananlardan. Zoom’un çoklu katılımlı toplantılarda ücretsiz kullanıcılara süre kısıtlaması getirmesinin “toplantıların uzamaması için bir avantaj” olduğunu söyleyen Tokyol, “haber merkezinde hissetmek için” Skype kullandığını söylüyor:
Masraflar çalışanların omuzlarında
İletişim akademisyeni Orhan Şener ise “uzaktan çalışmanın” yarattığı hak kayıplarına dikkat çekiyor. Pandemi öncesinde gazeteciler arasında “Ofise gelmemize ne gerek var” şeklinde bir fikir olduğunu ama patronların “Çalışıp çalışmadığını nereden bileceğim” diyerek bu yanaşmadığını söyleyen Şener, bu süreçte ilk olarak patronların fikrinin değiştiğini vurguluyor: