Rabia Çetin
İstanbul Barosu Başkanı İbrahim Kaboğlu ve yönetim kurulu üyelerinin görevden alınması talebiyle açılan davanın ön inceleme duruşması, İstanbul 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görüldü. Mahkeme, Türkiye Barolar Birliği'nin (TBB) davaya katılma talebini kabul ederken, diğer baroların taleplerini reddetti. Tutuklu avukat ve İstanbul Barosu Yönetim Kurulu Üyesi Fırat Epözdemir’in bir sonraki duruşmaya SEGBİS ile katılması için cezaevine yazı yazılmasına karar verildi.
Duruşma 21 Mart saat 09.30’a ertelendi.
Duruşma, İstanbul Barosu’nun büyük salon talebinin kabul edilmesi nedeniyle 27. Ağır Ceza Mahkemesi salonunda yapıldı. Türkiye Barolar Birliği Başkanı Erinç Sağkan, Türkiye'nin dört bir yanından 40 baro başkanı, CHP ve DEM Parti milletvekilleri, Türk Tabipleri Birliği temsilcileri, Amsterdam ve Paris barolarından temsilciler ile çeşitli hukuk örgütleri davayı takip etti.
Epözdemir’in duruşmaya katılma talebi reddedildi
Duruşmada söz alan avukat Baran Doğan, müvekkili Fırat Epözdemir’in adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini belirterek duruşmaya katılması gerektiğini söyledi. Mahkeme, Epözdemir’in SEGBİS ile katılma talebini de reddetti.
Doğan, "Davalı tarafın yargılamadan haberdar olması ve kendisini savunabilmesi adil yargılanmanın bir parçasıdır. Ancak Epözdemir, dosyanın ek klasörlerinden habersiz bir şekilde cezaevinde tutuluyor. Bu şekilde yargılamanın devam etmesi usulsüz olur" dedi.
Kaboğlu: “Bu dava Anayasa'ya aykırıdır”
İstanbul Barosu Başkanı İbrahim Kaboğlu, davanın Anayasa'ya aykırı olduğunu vurgulayarak, "Anayasa’nın 152. maddesine dayanarak Anayasa Mahkemesi'ne başvurulmasını talep ediyorum. Bu dava, Avukatlık Kanunu’nun 77/5 maddesine dayanıyor ve bu madde Anayasa’ya ve Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmelere aykırı. Türkiye’deki 81 baro tehdit altında" dedi.
“Bu dava 81 baroya açılmış bir davadır”
Baroların hukukun üstünlüğünü savunma ve insan haklarını koruma görevi olduğunu vurgulayan Kaboğlu, "Baroların işlevi, adaleti sağlamak ve hukuk devletinin bekçiliğini yapmaktır. İstanbul Barosu’na açılan bu dava, aslında Türkiye Barolar Birliği’ne ve tüm barolara karşı açılmış bir davadır. Bu nedenle diğer baroların da davaya katılımı kabul edilmelidir" ifadelerini kullandı.
Turgut Kazan: “Baro susturulursa savunma hakkı ölür”
Eski İstanbul Barosu Başkanı Turgut Kazan da mahkemeye yönelik sert eleştirilerde bulundu. Kazan, "Baro bu yöntemle susturulursa, savunma hakkı ve adil yargılanma hakkı ortadan kalkar" dedi.
Kazan, davanamenin propaganda yapıldığı yönündeki iddiasına ilişkin ise şunları söyledi: "Davaname, yapılan açıklamaların manevi anlamda lehte katkı sağladığını kabul ediyor. Peki, bunu nasıl amaç dışı faaliyet olarak değerlendirebilirsiniz? Böyle bir tanım olamaz."
Erinç Sağkan: “Hepimize dönük bir müdahalenin ayak sesleri”
Türkiye Barolar Birliği Başkanı Erinç Sağkan ise davanın hukuki değil, siyasi bir müdahale olduğunu belirtti: "Cumhuriyet tarihinde ilk defa böyle bir davanameyle karşı karşıyayız. İstanbul Barosu Başkanı aynı zamanda TBB yönetiminde yer alıyor. Bu yüzden TBB'nin davaya katılma talebinin kabul edilmesi gerekir. İstanbul Barosu'na yönelik suçlamalar, tüm baroları ilgilendiriyor. Bu dava, meslek örgütlerine dönük bir müdahalenin ayak sesleridir."
Sağkan ayrıca İstanbul Barosu'nun, belediye başkanlarının tutuklanması, gazetecilere yönelik soruşturmalar gibi pek çok konuda açıklamalar yaptığını hatırlatarak, "Bu açıklamalar, insan haklarını ve hukukun üstünlüğünü savunmak içindir" dedi.
“Bu ülkede yargı bağımsızlığından söz edemeyiz”
Menajer Ayşe Barım hakkında tahliye kararı veren hakimin Tüketici Mahkemesi’ne atanmasını hatırlatan Sağkan, "Sırf hukuki yorumu nedeniyle bir hakimi başka bir mahkemeye atıyorsanız, burada hukukun üstünlüğünden söz edemeyiz" ifadelerini kullandı.
TBB’nin katılım talebi kabul edildi, duruşma ertelendi
Duruşma sonunda mahkeme, Türkiye Barolar Birliği’nin davaya katılma talebini kabul etti ancak diğer baroların taleplerini reddetti. Dosyanın Anayasa Mahkemesi’ne gönderilmesi talebi de reddedildi.
Mahkeme, tutuklu avukat Fırat Epözdemir’in bir sonraki duruşmaya SEGBİS ile katılması için cezaevine yazı yazılmasına karar verdi.
Bir sonraki duruşma 21 Mart saat 09.30’da yapılacak
Ne olmuştu?
İstanbul Barosu, 19 Aralık’ta Suriye’de öldürülen gazeteci Nazım Daştan ve Cihan Bilgin ile ilgili sosyal medya paylaşımı yapmıştı. Bunun ardından İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Baro Başkanı Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu ve yönetim kurulu üyeleri hakkında "terör örgütü propagandası yapmak" ve "gerçeğe aykırı bilgiyi alenen yaymak" suçlamalarıyla soruşturma başlattı.
Savcılığın hazırladığı davanamede, baronun "amaç dışı faaliyet yürüttüğü" öne sürüldü ve mevcut yönetimin görevden alınması talep edildi. İstanbul Barosu yöneticileri hakkında ayrıca ceza soruşturması açıldı.
Baro Başkanı Kaboğlu ve tutuklu yönetim kurulu üyesi Fırat Epözdemir’in de aralarında bulunduğu 11 kişi hakkında "terör örgütü propagandası yapmak" ve “basın yoluyla halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yaymak” suçlamaları yöneltildi. Savcılık, sanıkların 3 yıldan 12 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını talep etti.
Haklarında dava açılan isimler
Dava kapsamında İstanbul Barosu Yönetim Kurulu üyeleri Rukiye Leyla Süren, Hürrem Sönmez, Ahmet Ergin, Metin İriz, Mehmedali Barış Beşli, Yelda Koçak Urfa, Fırat Epözdemir, Ezgi Şahin Yalvarıcı, Ekrem Bilen Selimoğlu ve Bengisu Kadı Çavdar yargılanıyor.