ÇİÇEK TAHAOĞLU
Aralarında gazeteci ve siyasetçilerin olduğu davada mahkeme HDP üyesi Münevver İlingi’ye “örgüt üyeliği” suçlamasıyla 6 yıl 3 ay hapis cezası verirken, diğer 13 sanık beraat etti. Jineoloji dergisi çalışanı Şeyma Kantarcı ve HDP'li Aysel Diler’in dosyaları, başka yargılamalar da olduğu için ayrıldı.
Demokratik Modernite dergisi editörü gazeteci Haydar Ergül ve eski Halkların Demokratik Partisi (HDP) üyelerinin yargılandığı, kamuoyunda "KCK Akademi" davası olarak bilinen davanın 23. Duruşması, 14 Haziran’da İstanbul 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Sanıklardan Haydar Ergül ve Münevver İlingi mahkeme salonunda hazır bulundu.
Duruşma, Demokratik Modernite dergisi editörü Haydar Ergül aleyhine ifade veren tanık Ümit Akbıyık’ın SEGBİS aracılığıyla dinlenmesiyle başladı. Akbıyık, derginin örgüt tarafından çıkarıldığını duyduğunu iddia etti.
Savcı, sanıkların örgüt üyeliği suçlamasıyla cezalandırılması yönündeki görüşünü tekrarladı.
Ergül, tanık Akbıyık’ı tanımadığını belirterek, tüm ifadelerinin başkalarından duyduklarından ibaret olduğunu söyledi. Demokratik Modernite dergisinin yasal olarak faaliyet gösterdiğini vurgulayan Ergül, “1999’da Barış Grubu elçisi olarak geldim, yargılandım, bunlar bilinen şeyler. Hakkımdaki iddialar gerçeği yansıtmıyor.” dedi.
Avukat Özcan Kılıç, demokratik modernite dergisinin yasal olarak yayın yapan bir dergi olduğunu hatırlattı. Dosyada bulunan yasadışı ortam dinlemesiyle elde edilen ses kayıtlarının sanıkların sesiyle eşleşmediğini belirtti. Kılıç, örgüt üyeliği suçlamasına ilişkin Yargıtay ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarını mahkemeye sundu.
Avukat Ercan Kanar da “Diğer partilerin meşru olarak kullandığı haklar, Kürt partileri tarafından kullanıldığında kriminalize ediliyor.” dedi. Bu tür davaların anayasanın ihlali olduğunu belirtti.
Duruşmaya verilen aranın ardından mahkeme, Haydar Ergül ve diğer 12 sanığın beraatine karar verdi. Münevver İlingi ise örgüt üyeliğinden mahkûm edildi. Kantarcı ve Diler’in dosyaları ise başka yargılamalar olduğu için ayrıldı.
Dava hakkında
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında, 28 Temmuz 2017’de yapılan ev baskınlarında Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) üye ve yöneticileri yanı sıra, Demokratik Modernite dergisi editörü Haydar Ergül, gazeteci Ahmet Birsin ve Jineoloji dergisi çalışanı Şeyma Kantarcı’nın da dahil olduğu 21 kişi gözaltına alındı.
Ergül ve Kantarcı’nın da tutuklandığı soruşturma sonucunda hazırlanan iddianamede, bu isimler “PKK’ye üye olmak” iddiasıyla suçlandı. Suçlamaya konu olan eylem, 2016 yılında DBP Siyaset Akademisi’nin Bağcılar’da yaptığı eğitim çalışmasıydı.
İddianamede, DBP’nin Siyaset Akademisi’nde ele alınan devletsiz toplumlar dönemi, neolitik dönem, totem, şamanizm ve zerdüştlük gibi kavram ve görüşler “örgütsel ideoloji” olarak nitelendirildi. Ayrıca, Jineoloji dergisi sayıları da suçlama konusu yapıldı.
Demokratik Toplum Kongresi (DTK), Din Alimleri Yardımlaşma Derneği (DİAYDER) ve Kürdistan Kadın İttifakı (KJA) gibi oluşumlardan bahsedilmesi ve “kardeş aile” kampanyası da iddianamede yer aldı.
Çağlayan’da bulunan İstanbul 22’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan davanın 21 Haziran 2022’de görülen duruşmasında, bilirkişi raporuna işaret eden avukatlar, Ergül’e ait olduğu belirtilen ses kaydının ona ait olmadığının anlaşıldığını paylaştı.
27 Ekim 2022’de görülen 16’ncı duruşmada ise esas hakkında mütalaa hazırlanmak üzere dosya Cumhuriyet Savcılığına gönderildi. Savcılık, 13 Şubat 2023 mütalaasını hazırlayarak mahkemeye sundu.
Savcı, mütalaada, bilirkişi raporuna rağmen ses kayıtlarının Ergül ve diğer isimlere ait olduğunu öne sürdü. Mütalaada Eşref Yaşar, Mehmet Şah Güneş, Sedat Çaycı, Mevlüt Aykoç, Mehmet Şirin Aykol, Ahmet Sağınç, Ercan Doğru, Aygül Turhan, Mustafa Elma, Şeyma Kantarcı, İskender Karakoyun, Münevver İlingi, Hacı Aslan, Abdullah Geldi, Ahmet Birsin, Haydar Ergül ve Aysel Diler hakkında “PKK’ye üye olmak” suçlamasıyla 255 yıla kadar hapis cezası talep edildi.
Davanın 31 Mayıs 2023 tarihindeki duruşmasında mahkeme, hakkında yakalama kararı olan gazeteci Ahmet Birsin'in dosyasının davanın uzamaması için ayrılmasına karar verdi.
