Paylaşımları nedeniyle yargılanan gazeteci Neşe İdil beraat etti

“Suç işlediğime inanmıyorum, ifade özgürlüğü kapsamında yazdım”

EYLEM SONBAHAR

Sosyal medyada yaptığı iki paylaşım nedeniyle hakkında açılan davada hâkim karşısına çıkan gazeteci Neşe İdil, “ifade özgürlüğü hakkını kullandığını” belirterek suçlamaları reddetti. Mahkeme, İdil’in her iki suçtan da beraatine karar verdi.

Savunmanlığını Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği'nin (MLSA) üstlendiği Neşe İdil’in yargılandığı davanın ikinci duruşması İstanbul Anadolu 60. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü. İdil, Twitter hesabından yaptığı iki paylaşım gerekçesiyle “halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri alenen aşağılama” ve “suçu ve suçluyu övme” suçlamalarıyla yargılanıyordu.

Avukatı Didare Hazal Sümeli ile birlikte duruşmaya katılan Neşe İdil, savunmasında şu ifadeleri kullandı:
“Ben suç işlediğime inanmıyorum, ifade özgürlüğü kapsamında yazdım. Gösterdiğiniz paylaşım hesapta zaten en fazla bir saat kalmıştır.”

Hâkimin sorusu üzerine İdil, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını kabul ettiğini belirtti.

Savcılık mütalaasında İdil’in cezalandırılmasını talep etti. Ancak avukat Sümeli mütalaaya katılmadığını belirterek şunları söyledi:
“Müvekkil gazetecidir. Gazetecilerin ifade özgürlüğü, sıradan vatandaşlara göre daha geniş değerlendirilmelidir. Suç işleme kastı yoktur, suçun manevi unsurları oluşmamıştır. Beraat kararı verilmesini talep ediyoruz.”

Mahkeme, her iki suçlamadan da Neşe İdil’in beraatine hükmetti.

Ne olmuştu?

Neşe İdil, 23 Ekim 2023’te Twitter hesabından Fırat Çakıroğlu’nun fotoğrafının yer aldığı bir paylaşımı alıntılayarak,
“Elinde satırlar sopalarla, çevresindeki çete güruhla Kürt öğrenci kovalamaya gitmeseymiş. Yaşasaydı çocuklara da ırkçılık ve nefret aşılayacaktı” yorumunu yaptı.

5 Haziran 2023’te ise şu paylaşımı yaptı:
“Allah yok, mami pedofil. İlla bunu dedirtiyorsunuz.”

Her iki paylaşımın da ihbar edilmesi üzerine İdil hakkında soruşturma başlatıldı. Kocaeli ve Ankara Cumhuriyet Başsavcılıkları tarafından hazırlanan iki ayrı iddianame, yetkisizlik kararı verilerek İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderildi.

İddianamede, İdil’in Çakıroğlu ile ilgili paylaşım nedeniyle “suçu ve suçluyu övmek”, diğer paylaşım nedeniyle ise “halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri alenen aşağılama” suçlarından cezalandırılması talep edilmişti.