EYLEM SONBAHAR
Gazeteciler Nazım Daştan ve Cihan Bilgin'in öldürülmesini protesto etmek istedikleri için haklarında dava açılan gazeteci ve siyasetçilerin "propaganda" ve "2911 sayılı kanuna muhalefet" suçlarından cezalandırılması istendi.
Suriye’de haber takip ederken öldürülen gazeteciler Nazım Daştan ve Cihan Bilgin için Şişhane’de basın açıklaması yapmak isteyen gazeteciler Hayri Tunç, Gülistan Dursun, Pınar Gayıp, Serpil Ünal, Can Papila, Muhammet Enes Sezgin, Osman Akın ile iki kişi hakkında "örgüt propagandası yapmak" ve "kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşlere silahsız katılarak ihtara rağmen kendiliğinden dağılmama" iddiasıyla açılan davanın üçüncü duruşması İstanbul 24. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
Gazeteciler ile beraber iki kişi 21 Aralık'ta gözaltına alınmış, 22 Aralık'ta tutuklanmıştı. 31 Ocak 2025'te ise 7'si gazeteci 9 kişi hakkında tahliye kararı verilmişti.
Gazetecilerin katılmadığı duruşmada avukatları hazır bulundu. Tanık olarak dinlenen iki polisten ilki, "Beyoğlu Kaymakamlığı'nın yasaklama kararı sonrası uyarılara rağmen grup eylem yapmıştır. Yapılan uyarılarda yasaklama kararı tekrarlandı. İki bölgede gözaltı oldu. Tam olarak hangi bölgede olduğumu hatırlamıyorum. Gerekli uyarılar yapıldıktan sonra dağılmadılar, sloganlara devam ettiler. Grup içerisinden kalkanlara saldırı da oldu" dedi.
Avukat Şükrü Alpsoy, gözaltına alınanların kimliklerinin hangi aşamada alındığını sordu. Polis memuru soruyu "Araca bindirilmeden kimlikler alınıyor, tam olarak hatırlamıyorum" şeklinde cevapladı.
Bir diğer polis ise "Olay günü kaymakamlığın yasaklama kararı vardı. Sosyal medya çağrılarına karşı biz de güvenlik önlemimizi aldık. Alanda çağrı yaptılar, slogan attılar, yürüyüş yapmak istediler biz de izin vermedik. Arkadaşlarımız ses yayın araçlarıyla üç defa uyarı yaptılar. Uyarıdan sonra dağılmak istemediler bunun üzerine yakalaama yaptık." diye konuştu.
Esas hakkındaki mütalaasını sunan savcı, atılı suçları işledikleri iddiasıyla 7'si gazeteci 9 kişinin "örgüt propagandası yapmak" ve "kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşlere silahsız katılarak ihtara rağmen kendiliğinden dağılmama" suçlarından ayrı ayrı cezalandırılmasını talep etti. Avukatlar mütalaaya ilişkin savunma yapmak üzere süre talep etti.
Esas hakkındaki mütalaaya ilişkin avukatların süre talebini kabul eden mahkeme, duruşmayı 2 Ekim saat 11.30'a erteledi.
