Aralarında kadınların hakları için mücadele eden de var, çocukların istismarının önlenmesi için çalışan da… Tüm insanların fikrini özgürce söyleyebilmesi için çabalayanı da var, işkence ve kötü muameleyi durdurmak için çalışanı da… Kimi basın özgürlüğünü korumaya çalışıyor, kimi adil yargılanma hakkınızı savunuyor… Onlar insan hakları savunucuları; insan onurunu korumak ve adalet talep etmek için bir adım öne çıkmayı göze alan insanlar. Fakat onlar da senin gibi sıradan insanlar ve saldırı altındalar.
22 yıl önce Türkiye Cumhuriyeti insan hakları savunucularını koruyacağına dair vaatte bulunduğu bir beyanname imzaladı. Fakat bugün onlarca insan hakları savunucusu suçlu gibi gösterilmeye çalışılıyor, tutuklanıyor, ortada tek bir delil olmadan yargılanıyor, baskı görüyor. Hak savunucuları hapis tehdidiyle susturulmak isteniyor.
Artık yeter.
Bugüne kadar otoritelere çağrıda bulunduk. Bugün sana çağrıda bulunuyoruz. Bu ülkenin insanına; bakkal, garson, çiftçi, öğrenci, akademisyen, doktor, gazeteci, sanatçı, avukat, öğretmen, işçi veya işsiz olan sana… Senin desteğinle, sesimiz her zamankinden daha yüksek çıkabilir.
Bugün haklarını korumak için öne çıkan insanları korumak için cesaretini toplama zamanı.
Bugün onlar gibi öne çıkman gereken gün.
Şimdi sıra sende, onlar için ses çıkar!
Bugün ses çıkarmazsan sıra sana geldiğinde ses çıkaracak kimseyi bulamayacaksın.
Önümüzde 3 karar duruşması var. Bu duruşmalardan önce her akşam saat 20:00’de ses çıkar. #HakSavunucularınaAdalet hashtagiyle destek mesajlarını paylaş!
İnsan hakları savunucularına yöneltilen anlamsız ve dayanaksız suçlamaların düşürülmesini talep et!
HAK SAVUNUCULARININ YARGILANACAĞI DURUŞMALAR:
14 Şubat 2020:
Basın özgürlüğünü korumak için risk alan Avukat Eren Keskin hakkında üstlendiği bu sembolik görev nedeniyle 7 yıl 6 aydan 15 yıla kadar hapis cezası isteniyor. 30 yılı aşkın süredir insan hakları savunucusu olan Eren Keskin’in karar duruşması 14 Şubat 2020 günü saat 10:00’da İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek.
18 Şubat 2020:
16 insan hakları savunucusu ve sivil toplum insanı 2013 yılında milyonlarca insanın katılımıyla gerçekleşen Gezi protestolarını organize ettikleri iddiasıyla suçlanıyor. “Cebir ve şiddet kullanarak hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs” suçlamasıyla yargılanan 16 kişinin bu suçu işlediğine dair hiçbir delil bulunmadığı gibi, aleyhlerindeki tanık ifadelerinden hiçbirinde ne şiddete bulaştıklarından ne de suç oluşturan bir fiile bulaştıklarından bahsediliyor. Buna rağmen yargılanan hak savunucuları ve sivil toplum insanlarının altısı için en az 15 yıl, üçü için ise ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası isteniyor.
16 kişiden biri olan Osman Kavala AİHM kararına rağmen 28 aydır hukuksuz bir biçimde tutuklu yargılanıyor. Daha önce kendisiyle birlikte tutuklu yargılanan Yiğit Aksakoğlu’nun serbest bırakılması yönünde oy kullanan iki hakim görevden alındı ve yerlerine başka hakimler atandı. Bu davada yargılanan kişilerden bazıları yargılanıp beraat etmişti fakat hukuka aykırı şekilde aynı nedenle tekrar yargılanıyor. AİHM kararına rağmen hukuku çiğneyerek Kavala’nın tutukluluğunun devamına karar veren mahkeme heyeti, AİHM kararını zapta geçirirken kararı yorumsuz şekilde ileten Adalet Bakanlığının “kararın kesinleşmediğini” bildirdiğini iddia ederek Adalet Bakanlığı’nı da suçuna ortak etmeye çalışıyor. Bu dava sadece insan hakları savunucularını cezalandırmak amacıyla sürdürülüyor. Davanın 6.duruşması 18 Şubat 2020 günü saat 10:00’da Silivri Cezaevi yerleşkesindeki 1.nolu Duruşma salonunda görülecek.
19 Şubat 2020:
Katıldıkları sıradan bir sivil toplum toplantısında gözaltına alınan 10 hak savunucusu, bu toplantıyı organize ettiği iddiasıyla daha sonra dosyaya dahil edilen Uluslararası Af Örgütü Onursal Başkanı Taner Kılıç’la birlikte 2,5 yıldır yargılanıyor. Hak savunucularından sekizi 4 ay boyunca, Taner Kılıç ise 14 aydan fazla tutuklu kaldı.
11 hak savunucusuna yönelik asılsız suçlamalarla sürdürülen bu dava, Türkiye’de insan hakları savunucularına yönelik ciddi baskıların simgesi haline geldi. Sivil toplumu hedef alan bu süreçte insan hakları çalışmaları kısıtlandı, baskı altına alındı ve hatta suç olarak lanse edildi. Mütalaada, iddianamede yer alan ve duruşmalar boyunca asılsızlığı kanıtlanan iddialar, sanki tüm bir dava süreci hiç yaşanmamış gibi tekrar ediliyor. Davanın 11. duruşması 19 Şubat 2020 günü saat 10.00’da İstanbul 35. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek.
ÇAĞRICI KURUMLAR
Civil Rights Defenders
Düşünce Suçu(!?)na Karşı Girişim
Eşit Haklar İçin İzleme Derneği
Hafıza Merkezi
Hak İnisiyatifi Derneği
İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi
İnsan Hakları Gündemi Derneği
Kaos GL
Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği
Med-DER
SPoD
Türkiye İnsan Hakları Vakfı
Yurttaşlık Derneği
Uluslararası Af Örgütü
Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA) haber alma hakkı, ifade özgürlüğü ve basın özgürlüğü alanlarında faaliyet yürüten bir sivil toplum kuruluşudur. Derneğimiz başta gazeteciler olmak üzere mesleki faaliyetleri sebebiyle yargılanan kişilere hukuki destek vermektedir.