Türkiye’de birçok ilde valiliklerce yasaklanan 21. Onur Yürüyüşü tüm baskılara ve polis müdahalesine karşın İstanbul’da gerçekleşti. Teşvikiye’de yapılan basın açıklamasından sonra sokaklara dağılan LGBTİ+’lara polis müdahale etti. Gazeteciler ablukaya alınarak engellenirken yaklaşık 60 kişi gözaltına alındı.
İstanbul’da Taksim Meydanı'nın ve İstiklal Caddesi'nin yürüyüşe kapatılmasının ardından yürüyüş saatine dakikalar kala sosyal medya hesabından paylaşım yapan komite, "Aşırı pahalı oat shaken latteni al, Burberry çantanı tak bekle, zenginlere yemeğe geldik!" diyerek LGBTİ+'ları Teşvikiye'deki Mıstık Parkı'na çağırdı.
Basın açıklamasının okunmasının ardından grup dağılmaya başladı. Yeşil Sol Parti İstanbul Milletvekilleri Özgül Saki ve Kezban Konukçu da eylemcilere destek için alandaydı.
İstanbul Emniyet Müdür Yardımcısı Hanifi Zengin ile Gazeteci Candan Yıldız arasında tartışma çıktı. Tartışmayı izleyen bir avukat da ablukaya dahil edildi. Basın çalışanları alandan uzaklaştırıldı. Gazeteciler Hazal Sipahi ve Candan Yıldız ablukadan çıkarılırken Serkan Bozkurt gözaltına alındı.
Polisin engellemesine rağmen Mıstık Parkı'nda okunan açıklamanın tam metni şöyle:
"21. İstanbul Onur Yürüyüşünü gerçekleştiriyoruz. Bu yıl DÖNÜYORUZ temasıyla bizleri uzaklaştırmaya çalıştığınız alanlarımızdayız. Çay içme etkinliklerimizi dahi yasaklayanların unuttuğu bir şey var ki; hep buradaydık, bir sabah Haliç köprüsünde, bir gece Boğaz köprüsünde, ansızın Harbiye’de.
Devlet ve devletin kolluk kuvvetleri tarafından işkenceye maruz bırakılan lubunyaların öfkesini kuşandık, öfkemizin sizi yakacağını bildiriyoruz.. Biz alanlarımızdan gitmeyeceğiz, siz bize alışacaksınız. Bugün bütün yasaklarınıza rağmen ve size inat buradayız. Mücadelemizin tek bir yürüyüşe, tek bir haftaya sığmayacağını bildiriyor, her yürüyüşümüzün onur yürüyüşü olduğunu yüksek sesle haykırıyoruz.
Türkiye, Kürdistan ve Suriye’yi etkileyen 6 Şubat’taki depremde gördük ki lubunyalar afet alanlarında dahi devlet eliyle yalnızlaştırılmaya çalışılıyor. Faşist ideolojilerinizle derinleştirmeye çalıştığınız ırkçılığı, homofobi ve transfobiyi, korku politikalarıyla biz LGBTİ+’ları alanlardan uzaklaştırma çabalarınızı tanımıyoruz. Rant siyasetinizle talan etmeye çalıştığınız alanlarımıza dönüyoruz. Türkiye ve Kürdistan’daki nefret siyasetinize karşı her nefesimizde tekrar haykırıyoruz: dönüyoruz, buradayız, gitmiyoruz.
Seçim sonrası gördük ki, balkon konuşmasında yine ilk bizler hedef gösterildik. Yürütülen bu nefret ve inkar siyasetini kabul etmiyoruz. Bütün yasaklamalara, kriminalize etmelere, baskılara, sindirme politikalarına rağmen bizler herkes için, insanca bir yaşamı savunmaya, demokratik yaşamda ısrarcı olmaya devam edeceğiz. Bu ısrarı kendi geleneğimizden aldığımız kadar her hafta ters kelepçeyle Galatasaray Meydanı’nda gözaltına alınan Cumartesi Anneleri’nden, Ülker sokak direnişinden alıyoruz.
LGBTİ+’lara, Kürtlere, kadınlara, mültecilere, orospulara, işçilere karşı iktidar tarafından yürütülen sistematik saldırılarla beraber; Cumhur ittifakı tarafından hayatlarımız kriminalize ediliyor. Bir gecede İstanbul sözleşmesinden çıkanlara, bizleri kriminalize edenlere söylüyoruz; Size asla boyun eğmeyeceğiz! Yaşamlarımızdan, varoluşlarımızdan vazgeçmeyeceğiz!
Devletin en üst kademesinden en alt kademesine kadar bizi hedef gösterdiniz. Ama bugün de BURADAYIZ. Bizimle baş edemediniz, edemeyeceksiniz. LUBUNYALARLA BAŞ EDEMEZSİNİZ!"
Vali Gül, ‘izinsiz gösteri yapan gruplara müsaade edilmeyecek’ demişti
LGBTİ+ Onur Ayı kapsamında yapılması planlanan birçok etkinlik ülke genelinde yasaklandı. Geçtiğimiz hafta (18 Haziran) Trans Onur Yürüyüşü öncesi İstanbul Valisi Davut Gül, “İzinsiz gösteri yapan gruplara asla müsaade edilmeyecek” diyerek Onur Haftası’ndaki yürüyüşlerin yasaklandığını açıklamıştı. İstanbul’da 21. Onur Yürüyüşü kapsamında polis ekipleri İstiklal Caddesi ve Taksim Meydanı'na çıkan bütün sokakları bariyerlerle kapatmış, metro ve finiküler seferleri de durdurulmuştu.