Dava Takip

24 Ekim haftası: Gazetecilik ve ifade özgürlüğü davaları

24 Ekim haftası: Gazetecilik ve ifade özgürlüğü davaları
Bu hafta da birçok gazetecilik ve ifade özgürlüğü davasının duruşması görülecek. İşte haftanın duruşma takvimi:

25 Ekim Salı

  • Gezi Parkı eylemleri sırasında polis tarafından öldürülen Berkin Elvan’ın annesi Gülsüm Elvan ve babası Sami Elvan’ın “cumhurbaşkanına hakaret” suçlamasıyla yargılandıkları davanın ilk duruşması İstanbul 43. Asliye Ceza Mahkemesinde, saat 09.30’da görülecek. Yedi Boğaziçi Üniversitesi öğrencisinin yargılandığı “Sergi Davası”nın da iddianamesini hazırlayan savcı tarafından hazırlanan iddianamede Gülsüm Elvan ve Sami Elvan’a yöneltilen suçlamaya Berkin Elvan Davası’nın 23 Eylül 2020 ve 29 Ocak 2021 tarihinde görülen duruşmaları sonrası yapılan basın açıklamalarında kullanılan ifadeler delil olarak gösteriliyor. Suçlama konusu yapılan basın açıklamalarında o dönem Başbakan olan Recep Tayyip Erdoğan’ın Berkin Elvan’ın da ölümüyle sonuçlanan polis şiddetini kastederek sarfettiği “Emri ben verdim” ve “Polis, Taksim’de kahramanlık destanı yazdı” sözleri hatırlatılmıştı. Gülsüm Elvan ve Sami Elvan hakkındaki soruşturmaların “hukuki ve fiili irtibat” gerekçesiyle birleştirildiği bilgisine yer veren iddianame savcısı, suçlama konusu basın açıklamalarından iddianameye eklediği konuşmalarda geçen hangi ifadeler için Gülsüm Elvan ve Sami Elvan’ın  “cumhurbaşkanına hakaret” suçundan cezalandırılmasını talep ettiğini ise belirtmiyor. İddianamede Gülsüm Elvan ve Sami Elvan’ın avukatı olarak listelenen Can Atalay, Gezi Davası’nda 18 yıl hapse mahkum edildiği için cezaevinde bulunuyor.
  • Gazeteci İnci Aydın’ın Musa Çitil’in şikayeti üzerine “terörle mücadelede görev almış kişileri hedef göstermek” suçlamasıyla yargılandığı davanın üçüncü duruşması Aydın 2. Ağır Ceza Mahkemesinde, saat 09.35’te görülecek. Aydın’a iddianamede yöneltilen suçlamaya sorumlu yazı işleri müdürü olduğu sırada Yeni Yaşam gazetesinin Kadın ekinde 15 Aralık 2021 tarihinde yayımlanan “İktidara notumuz yok lafımız var: Haksızlıklarınla göndereceğiz!” yazısı delil olarak gösteriliyor. HDP Kadın Meclisi Sözcüsü ve Batman Milletvekili Ayşe Acar Başaran’ın kaleme aldığı ve cezaevinde cinsel saldırıya uğrayan ve işkenceye maruz bırakılan Garibe Gezer’den bahsedilen yazıda Musa Çitil’in ismi yalnızca iki kez geçiyor. İddianame savcısı, yazı ile Çitil’in “PKK/KCK’ya hedef gösterildiğini” iddia ediyor. Davanın 16 Haziran 2022 tarihinde görülen ilk duruşmasında mahkeme, Musa Çitil’in katılma talebini kabul etmişti. Davanın 6 Ekim 2022 tarihinde görülen ikinci duruşmasında esas hakkındaki mütalaasını sunan savcı, “dosyaya konu paylaşımın” Ayşe Acar Başaran tarafından yapıldığını belirterek “suçun farklı bir kişi tarafından işlenildiğinin anlaşıldığı” gerekçesiyle gazeteci Aydın’ın beraatini talep etmişti.
  • Gazeteciler İrfan Tuncçelik, Ümit Turhan Çoşkun ve 11 Barış Annesi’nin “örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek” ve “2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet etmek” suçlamaları ile yargılandıkları davanın üçüncü duruşması İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesinde, saat 10.50’de görülecek. İddianamede Barış Anneleri’ne ve haber takibi yapan gazetecilere yöneltilen suçlamaya sunulan deliller arasında 8 Kasım 2018 yılında başlayan açlık grevlerine ilişkin Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi önünde 10 Mayıs 2019 tarihinde yapılan eylemin görüntüleri de bulunuyor. İddianame savcısı, Barış Anneleri’nin söz konusu eyleme kendilerini “kamuoyunda sempatik,dramatik ve de demagojik göstermek amacıyla beyaz tülbent ya da başörtüleri ile katılım” sağladıklarını iddia ediyor.
  • Aralarında gazeteci Şeriban Alkış’ın da bulunduğu 7 kadın ve LGBTİ+’nın, 7 Temmuz 2020’de İstanbul Aile ve Çalışma Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğüne İstanbul Sözleşmesi’ni savunmak için “Artık Yeter, Kadınlar Yaşam Güvencesi İstiyor” yazılı pankartı astıkları için polis tarafından darp edilerek gözaltına alındıkları eylem dolayısıyla “2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet etmek”, “görevi yaptırmamak için direnmek”, “kamu kurumunun faaliyetlerinin engellemek” ve “kamu malına zarar vermek” suçlamalarıyla yargılandıkları davanın beşinci duruşması İstanbul 23. Asliye Ceza Mahkemesinde, saat 11.30’da görülecek. Yedi kişinin attığı iddia edilen “kadın hakları, kadın cinayetleri” sloganlarının da yöneltilen suçlamalara delil olarak gösterildiği iddianamede savcı, yedi kadın ve LGBTİ+’nın “dekoratif vazoyu kırdıklarını” söyleyerek kamu malına zarar verdiklerini de iddia ediyor. Davanın 9 Haziran 2022 tarihinde görülen dördüncü duruşmasında tanık olarak dinlenen bir gazeteci, iddianamedeki iddiaların aksine protestocuların polis tarafından darp edildiğini ve iki kadının polis tarafından taciz edildiğini gördüğü yönünde beyanda bulunmuştu.
  • Sanatçı Ferhat Tunç’un “terör örgütü üyeliği” ve “terör örgütü propagandası yapmak” suçlamalarıyla yargılandığı davanın dokuzuncu duruşması Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesinde, saat 13.30’da görülecek. Sanatçı Tunç’un sosyal medya paylaşımlarını suçlamalara delil olarak gösteren iddia makamı, Tunç’un Demokratik Toplum Kongresi (DTK)  delegesi olduğunu ileri sürerek Tunç için 20 yıla kadar hapis cezası talep ediyor.

26 Ekim Çarşamba

  • KHK ile kapatılan Azadiya Welat gazetesinin imtiyaz sahibi Ramazan Ölçen’in “örgüt üyeliği” suçlamasıyla yargılandığı davanın 10. duruşması Diyarbakır 11. Ağır Ceza Mahkemesinde, saat 09.40’ta görülecek. İddianamede Ölçen’e yöneltilen suçlamaya Azadiya Welat gazetesinin imtiyaz sahibi olması ve hakkında toplatma kararı verilen gazete, dergi ve kitapları bulundurması delil olarak gösteriliyor. İddianame savcısı Ölçen’in  15 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılmasını istiyor.
  • Sanatçı Ferhat Tunç’un “halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmek” suçlamasıyla yargılandığı davanın 13. duruşması Büyükçekmece 4. Asliye Ceza Mahkemesinde, saat 10.00’da görülecek. İddianamede Tunç’a yöneltilen suçlamaya 2017 yılındaki referandumu eleştiren sosyal medya paylaşımı delil olarak gösteriliyor. Mahkeme, 12 celsedir yurt dışında yaşayan Tunç hakkında çıkarılan yakalama emrinin infazını bekliyor.

27 Ekim Perşembe

  • Gazeteci İsmail Arı’nın “kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirmek ve yaymak” suçlamasıyla yargılandığı davanın üçüncü duruşması İstanbul 58. Asliye Ceza Mahkemesinde, saat 09.40’ta görülecek. Kızılay Genel Başkanı Kerem Kınık’ın şikayeti üzerine hakkında dava açılan gazeteci Arı’ya yöneltilen suçlamaya BirGün gazetesinde 6 Ekim 2020 tarihinde yayımlanan “Kızılay Başkanı ile Genel Müdürü’ne kesilen para cezalarının belgelerine BirGün ulaştı” haberi delil olarak gösteriliyor. Davanın 12 Mayıs 2022 tarihinde görülen duruşmasında mahkeme, Kerem Kınık’ın katılma talebinin kabul edilmesine karar vermişti. Davanın 11 Ekim 2022 tarihinde görülen üçüncü duruşmasında esas hakkındaki mütalaasını sunan savcı, Kınık’ın hesap bilgilerinin yer aldığı banka dekontunun “karartılmadan ve açıkça görülebilecek” şekilde paylaşıldığı gerekçesiyle Arı’nın isnat edilen suçtan cezalandırılmasını talep etmişti.
  • Gazeteci Can Dündar ve Özgür Gündem gazetesi Yazı İşleri Müdürü İnan Kızılkaya’nın “kamu görevlisine hakaret” suçlamasıyla yargılandığı davanın 20. duruşması İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesinde, saat 10.15’te görülecek. Dönemin İstanbul 1. Sulh Ceza Hakimi Bekir Altun’un şikayeti üzerine savcı Murat İnam tarafından hazırlanan iddianamede Dündar ve Kızılkaya’ya yöneltilen suçlamaya  Dündar’ın Özgür Gündem’de nöbetçi genel yayın yönetmenliği yaptığı sırada gazetenin 22 Haziran 2016 tarihli sayısında yer alan  “Saray rejiminin en kullanışlı hâkimi” başlıklı haber delil olarak gösteriliyor. İddianame savcısı, haberde geçen “17-25 Aralık yolsuzluk soruşturmasında AKP hükümetini aklayan hakim” ve “Twitter ve YouTube yasaklarının altında imzası bulunan hakim” ifadeleri ile müşteki Bekir Altun’a hakaret edildiğini iddia ediyor. İddianame savcısı, İnan Kızılkaya’nın suçlamaları kabul etmediğini beyan ettiği savunmasını ve Can Dündar’ın ise tebligata rağmen savcılıkta savunma vermemesini gerekçe göstererek üzerine atılı suçu işlediklerinin anlaşıldığını iddia ediyor ve cezalandırılmalarını talep ediyor.
  • Gazeteciler Ersin Çaksu ve savunmanlığını MLSA’nın üstlendiği Aziz Oruç’un “Türkiye Cumhuriyeti Devletini, hükümetini, yargı organlarını, askeri ve emniyet teşkilatını alenen aşağılama” suçlamasıyla yargılandıkları davanın dokuzuncu duruşması İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesinde, saat 11.00’de görülecek. İddianamede gazetecilere yöneltilen suçlamalara KHK ile kapatılan Özgürlükçü Demokrasi gazetesinde 21 Ekim-1 Kasım 2016 tarihleri arasında yayımlanan haber ve köşe yazıları delil olarak gösteriliyor. Oruç ve Çaksu’nun Selman Keleş, Özgür Paksoy, Kenan Kırkaya ve İshak Yasul ile birlikte yargılandığı davada 28 Kasım 2019 tarihinde karar çıkmış, dört gazeteciye beşer ay hapis cezası verilmişti. Gazeteciler Aziz Oruç ve Ersin Çaksu’nun dosyaları ise henüz ifadeleri alınmadığı için ayrılmıştı. Gazeteci Aziz Oruç, 16 Haziran 2022 tarihinden beri başka dosya kapsamında 15 meslektaşı ile birlikte tutuklu bulunuyor.
  • Gazeteciler Canan Coşkun ve Barış Pehlivan’ın “terörle mücadelede görev alan kişileri hedef göstermek” suçlamasıyla yargılandıkları davanın ilk duruşması İstanbul 34. Ağır Ceza Mahkemesinde, saat 11.20’de görülecek. O dönem İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı olan Akın Gürlek’in şikayeti üzerine hazırlanan 12 Nisan 2022 tarihli iddianamede gazetecilere yöneltilen suçlamalara, siyasi davalarda verdiği kararlar ile tanınan Akın Gürlek’in Din Alimleri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (DİAYDER) Davası’na atanmasından bahsettikleri beyanları delil olarak gösteriliyor. İddianame savcısı, Coşkun’un 29 Aralık 2021 tarihinde şahsi hesabından paylaştığı ve DİAYDER Davası’nın iddianamesinin detaylarını içeren haberinin linkinin yer aldığı tweeti ile; Pehlivan’ın ise Halk TV’deki Açıkça programının 12 Aralık ve 30 Aralık 2021 tarihlerindeki yayınlarındaki beyanları ile “PKK/KCK Silahlı Terör Örgütüyle iltisaklı olduğu değerlendirilen Din Alimleri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneğine (Diayder) özellikle vurgu yaparak söz konusu dava dosyasını teşhir ederek” Akın Gürlek’i “PKK/KCK Silahlı Terör Örgütüne” hedef gösterdiklerini iddia ediyor. Coşkun ve Pehlivan hakkında açılan davada “mağdur” olarak yer alan Akın Gürlek, İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı olduğu dönemde gazeteci Canan Coşkun’u “terörle mücadelede görev alan kişileri hedef göstermek” suçlaması ile yargılamış ve Coşkun’u 2 yıl 3 ay hapse mahkum etmişti.
  • Tutsaklarla Dayanışma İnisiyatifi tarafından 3 Şubat 2022 tarihinde Yenibosna Adli Tıp Kurumu önünde gerçekleştirilmek istenen “Hasta Tutsaklara Özgürlük” nöbetine yapılan polis müdahalesinde gözaltına alınan 16 kişinin “2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet etmek” suçlamasıyla yargılandıkları davanın ikinci duruşması Bakırköy 51. Asliye Ceza Mahkemesinde, saat 12.30’da görülecek. İddianamede “kamuoyunda baskı oluşturmak için” Adli Tıp Kurumu önünde toplandığı belirtilen kişilere yöneltilen suçlamaya gösterilen deliller arasında Tutsaklarla Dayanışma İnisiyatifi’nin sosyal medya hesabı üzerinden yapılan paylaşım da bulunuyor.
  • Gazeteci Sibel Hürtaş’ın “görevi yaptırmamak için direnmek” suçlamasıyla yargılandığı davanın üçüncü duruşması Ankara 37. Asliye Ceza Mahkemesinde, saat 14.00’te görülecek. Birçok baro başkanının çoklu baro yasasını protesto etmek için Türkiye Büyük Millet Meclisi bahçesinde gerçekleştirdiği oturma eylemini takip etmek isteyen gazeteci Hürtaş, polisler tarafından engellenmişti. Gazeteci olduğunu ve eylemi takip etmek istediğini belirten Hürtaş, polisler tarafından gözaltına alınmıştı. Hürtaş, gözaltı aracında boğazı sıkılarak işkence ve kötü muameleye maruz kaldığını iddia etmiş ve akabinde iki gün iş göremez raporu almıştı. Hürtaş’ın kendisini darp eden polisler hakkında yaptığı suç duyurusu için ise savcılık takipsizlik kararı vermişti. Davanın 12 Nisan 2022 tarihinde görülen ikinci duruşmasında, mahkeme tebligata rağmen duruşmaya gelmeyen iki müşteki polis memuru hakkında yeniden zorla getirme emri düzenlenmesine, daha önce yazılan müzekkereye neden cevap verilmediğinin sorulmasına ve cevaba göre suç duyurusunda bulunulmasına karar vermişti.
  • Savunmanlığını MLSA’nın üstlendiği gazeteci Mete Cem Bahtiyar’ın sosyal medya paylaşımları gerekçe gösterilerek “örgüt propagandası” suçlamasıyla yargılandığı davanın altıncı duruşması Balıkesir 3. Ağır Ceza Mahkemesinde, saat 14.45’te görülecek. İddianamede Bahtiyar’a yöneltilen suçlamaya 2015-2018 yılları arasında Bahtiyar’ın sosyal medya hesabından yapıldığı iddia edilen paylaşımlar delil olarak gösteriliyor. Suçlamaya delil olarak gösterilen paylaşımlar arasında filozof Slavoj Žižek’in sendika.org için kaleme aldığı yazı dizisi içerisindeki bir makale için kullanılan kapak fotoğrafı da bulunuyor.
*Bu işin hakları, Atıf-Gayriticari (CC BY-NC) Lisans ile kısmen saklıdır. Bu iş, MLSA’ya atıf ile ve ticari olmayan amaçlar ile kullanılıp dağıtılabilir.
Image

Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA) haber alma hakkı, ifade özgürlüğü ve basın özgürlüğü alanlarında faaliyet yürüten bir sivil toplum kuruluşudur. Derneğimiz başta gazeteciler olmak üzere mesleki faaliyetleri sebebiyle yargılanan kişilere hukuki destek vermektedir.