Melih Bulu’nun Boğaziçi Üniversitesine rektör olarak atanmasını protesto eden ve 1 Şubat’ta gözaltına alınan 97 Boğaziçi Üniversitesi öğrencisinin “2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet etmek” suçlamasıyla yargılandıkları davanın altıncı duruşması 1 Haziran’da İstanbul 32. Asliye Ceza Mahkemesinde görüldü. Henüz savunma vermeyen sanıkların savunmalarını vermeleri için işlemlerin yapılmasının beklenmesine, üç kişi hakkında zorla getirme müzekkeresi çıkarılmasına ve dosyadaki eksikliklerin giderilmesinin beklenmesine karar veren mahkeme, davayı 21 Aralık'a erteledi.Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kararı ile Boğaziçi Üniversitesine rektör olarak atanan Melih Bulu’ya yönelik protesto eylemlerinde gözaltına alınan ve, “2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet etmek” suçlamasıyla yargılanan 97 kişinin davasının görülmesine devam edildi. İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesinin büyük salonunda yapılan duruşmaya sanıklardan Ekinsu Aktaş, Yarenur Çetin ve Eren Kaya katıldı. Başka bir dosyadan tutuklu bulunan Ömer Şengel ise duruşmaya tutuklu bulunduğu cezaevinden katıldı.Duruşmada beyanda bulunan Ekinsu Aktaş “O dönem üniversiteye hazırlanıyordum. Boğaziçi eylemleri başlamıştı. Ben, demokratik ve anayasal hakkımı kullanarak eylemlere katıldım. İhtar duymadım, polisler hemen saldırdı ve sonrasında gözaltına alındım” dedi. Suçlamaları reddeden Aktaş, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını (HAGB) istemeyerek beraatini talep etti.Sanıklardan Ezgi Yergin, iddianamenin kendisine tebliğ edilmediğini kaydetti. Yergin, “İddianame, direnme suçundan açılmış ama orada abluka vardı. Hemen gözaltına almaya başladılar. Ben de sonradan boşalttıkları alanın dışında kalmış oldum. Otobüs durağına gittim, otobüs beklerken gözaltına alındım” diyerek herhangi bir ihtar olmadığını yineledi. “Eylem zaten bitmişti” diyen Yergin, atılı suçlamaları reddederek beraatini istedi. Yergin, polis aracının altına bildiri içerikli poşet atıldığına ilişkin iddiaları da reddederek HAGB’yi kabul etmedi.Yergin’in ardından Yarenur Çetin söz aldı. Çetin savunmasında karakoldaki ifadesini yineleyerek duruşmalardan vareste tutulmayı talep etti ve “Suçlamaları kabul etmiyorum, beraatimi istiyorum” dedi. Çetin’in ardından SEGBİS aracılığıyla ifade veren Ömer Şengel, “Kayyum rektöre karşı demokratik hakkımızı kullandık. İnsanların dağıldığını görünce Bebek sahiline gittik. Polisler bize parkta basın açıklaması yapabileceğimizi söyledi, biz de yaptık. Buraya kadar hiçbir şiddet unsuru yokken ve insanlar dağılırken bir anda polisler kalkanlarla etrafımızı sardı. Aramızda herhangi bir diyalog ya da olay gerçekleşmeden bizi daire içine aldılar. İşkence ile gözaltına aldıkları sırada ben de çok fazla şiddete maruz kaldım” sözleriyle olay günü yaşananları anlattı.HAGB’yi kabul etmeyen Şengel, beraatini talep etti. Duruşmada Şengel’e olay yerine ilişkin dosyadaki fotoğrafları sordu. Şengel’in fotoğrafları görmediğini söylemesi üzerine hakim, kağıda basılı fotoğrafları SEGBİS kamerasının önünde tutarak tespit yapmasını talep etti. Sanıkların avukatı da 2911 sayılı kanunun çok açık olduğunu, farklı farklı olaylar olsa da tüm sanıkların “torba yapılıp tek bir iddianameye konduğunu” ifade ederek: “İddianamede ‘Kayyum demeyek de Mahmut mu diyek’ dövizinden bahsediliyor. Döviz taşımak 2911’e muhalefet mi oluyor? Bu uygulama AİHM’in neresinde yer alıyor? Atanan bir rektör var buna itirazlarını dile getiriyorlar. Polisin ‘Burada açıklama yapabilirsiniz’ dediği yerde gözaltına alındılar” diyerek beraat istedi.Sanıklardan Zelal Baydemir, Enes Karakaş ve Ayşegül Korkutan hakkında zorla getirme kararı çıkaran mahkeme davayı erteledi.
Ne olmuştu?
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kararı ile Boğaziçi Üniversitesine rektör olarak atanan Melih Bulu’ya yönelik protesto eylemlerinde 1 Şubat günü basın açıklaması yapmak isteyen öğrencilere yapılan polis müdahalesinde 108 kişi gözaltına alınmıştı. Emniyetteki işlemleri tamamlanan 10 kişi serbest bırakılmış, 98’i ise adliyeye sevk edilmişti. Gözaltına alınan bir kişinin 18 yaşından küçük olması nedeniyle dosyası ayrılmış, 97 kişi hakkında ise iddianame hazırlanmıştı. 75 sayfalık iddianamede öğrencilere yöneltilen suçlamalara gösterilen deliller arasında öğrencilerin protestolarda taşıdıkları bez bayrak, pankart ve broşürler ile birlikte #bundansonrasıbizde etiketi altında yapılan sosyal medya paylaşımları da bulunuyor.*Bu işin hakları, Atıf-Gayriticari (CC BY-NC) Lisans ile kısmen saklıdır. Bu iş, MLSA’ya atıf ile ve ticari olmayan amaçlar ile kullanılıp dağıtılabilir.
Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA) haber alma hakkı, ifade özgürlüğü ve basın özgürlüğü alanlarında faaliyet yürüten bir sivil toplum kuruluşudur. Derneğimiz başta gazeteciler olmak üzere mesleki faaliyetleri sebebiyle yargılanan kişilere hukuki destek vermektedir.