Cumhurbaşkanına hakaret iddiasıyla yargılanan Mümtazer Türköne'nin davası ertelendi

Cumhurbaşkanına hakaret iddiasıyla yargılanan Mümtazer Türköne'nin davası ertelendi
İstanbul - Mümtazer Türköne’nin 16 Mart 2014 tarihinde kaleme aldığı “Mecbur olmasa bu kadar kötü olur mu?” başlıklı köşe yazısı gerekçe gösterilerek “cumhurbaşkanına hakaret” suçlamasıyla yargılandığı davanın altıncı duruşması bugün görüldü. Bakırköy 2. Asliye Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya başka bir dosyadan Silivri Cezaevinde tutuklu bulunan Mümtazer Türköne, SEGBİS (Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi) aracılığıyla katıldı.  Türköne’nin avukatı Melike Polat Bursalı ve Cumhurbaşkanı vekili Gökhan Yılmaz’ın hazır bulunduğu duruşmada Türköne, savunmasına davaya konu olan yazıda herhangi bir hakaret kastının olmadığını belirterek başladı. Hakaret kastının olmadığını da kanıtlayacağını ifade eden Türköne şunları söyledi: “Yargıtay, mahkemenizin beraat ve düşme kararını iki şekilde bozmuştur. Yargıtay üyeleri CMK’nın 225. maddesi uyarınca iddianamede anlatılmayan bir eylem nedeniyle hüküm verildiğinden kararı bozmuşsa da 5187 sayılı Basın Kanunu’nun 26. maddesi bir ceza maddesi değildir. Bu bir hukuk skandalıdır. 5187 sayılı Basın Kanunu’nun 26. maddesi davanın açılmasına yönelik zamanaşımı süresini düzenlemektedir. Hiçbir zaman savcılık makamınca bu maddeden dava açılması beklenemez. Anayasa’nın 38. maddesinde kanunsuz suç olmayacağı düzenlenmiş olup, davanın açılmasına ilişkin zamanaşımı süresi de kanunsuz suç olmayacağı prensibi ile aynı şekilde kabul edilmelidir. Zamanaşımını göz ardı etmek için temel hak ve özgürlükleri sınırlayan kanun maddesine gerek vardır. İnternette yer alan yazım nedeniyle zamanaşımı süresi göz ardı edilecekse www.zaman.com.tr isimli internet sitesi ile herhangi bir bağım olmadığı,  yazılarımın yayımlanmasına ilişkin herhangi bir anlaşmamın bulunmadığı göz önünde bulundurulmalıdır.”

“Bu yargılamada kendimi güvende hissetmiyorum”

Hâkim, Türköne’ye “Maddeleri tek tek açıklamanıza gerek yok, artık toparlayalım” dedi. Türköne ise “Ben üç tane ceza davası ile uğraşıyorum. Dosyanın müştekisi HSK üyelerini atayan kişi, müştekinin avukatı da aynı zamanda Yargıtay üyeleri ve Adalet Bakanı’nı atayan kişi olduğu için kendimi güvende hissetmiyorum. Sizden savunmama sınırlama getirmemenizi rica ediyorum” diye yanıt verdi. Türköne, “Egemen Bağış, ‘Terörün bitmesinden ve kardeşliğimizden rahatsız olup çözüm sürecini hedef alan nekrofillere de gereken cevabı milletimiz 30 Mart’ta verecek’ tweetini benim yazımdan önce paylaşıyor,” dedi. Dosyada yer alan nekrofil kelimesi hakkında Alev Alatlı ve Naci Bostancı’dan görüş almak istediğini ve bu amaçla mektup yazdığını belirten Türköne, mektupların cevaplarının beklenmesi gerektiğini belirtti.  Türköne’nin savunması devam ederken Erdoğan’ın avukatı Yılmaz, “Bir saattir dinliyoruz, savunmasının dışına çıkıyor,” diyerek müdahalede bulundu. Savunmasına devam eden Türköne, 2012 yılında Erdoğan’ın Uludere katliamı sonrası yaptığı bir konuşmada nekrofil kelimesini kullandığını belirtti. Mahkeme hâkimi, savunmanın bitmemiş olması ve diğer duruşmaların saatlerinin gecikmesinden dolayı duruşmayı ertelemesi gerektiğini söyledi.  Türköne’nin avukatı Melike Polat Bursalı, “Yazılı savunmamızı tekrar ediyoruz. Esas hakkındaki savunmamızı müvekkilimin beyanlarında sonra yapacağız” diye konuştu.  Erdoğan’ın avukatı Gökhan Yılmaz “Sanık savunmalarını kabul etmiyoruz. Cumhurbaşkanı hakkında nekrofili kelimesini açıkça kullanmıştır. Cezalandırılmasını talep ediyoruz.”  Mahkeme, davayı Türköne ve avukatının esas hakkındaki savunmalarını hazırlayıp sunmaları için 31 Ekim’e erteledi.
Image

Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA) haber alma hakkı, ifade özgürlüğü ve basın özgürlüğü alanlarında faaliyet yürüten bir sivil toplum kuruluşudur. Derneğimiz başta gazeteciler olmak üzere mesleki faaliyetleri sebebiyle yargılanan kişilere hukuki destek vermektedir.