Gazeteci Beritan Canözer beraat etti
Diyarbakır – Gazeteci Beritan Canözer, 2015 yılında Diyarbakır’ın Sur ilçesinde sokağa çıkma yasağı ilan edildiği esnada yaptığı haberler ve tanık beyanları nedeniyle 15 yıla kadar hapisle yargılandığı davada beraat etti.
Jin News muhabiri Beritan Canözer hakkında 2015-2016 yılları arasında sokağa çıkma yasaklarının ilan edildiği Diyarbakır’ın Sur ilçesinde yapmış olduğu haberler ve aleyhindeki tanık ifadeleri gerekçe gösterilerek “örgüt üyesi olmak” iddiasıyla açılan davanın karar duruşması bugün görüldü.
Diyarbakır 9. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya Türkiye'nin Suriye'ye yönelik müdahalesine dair sosyal medya paylaşımları nedeniyle evi polislerce basılan ve hakkında gözaltı kararı olan gazeteci Canözer katılmazken, avukatı Resul Temur hazır bulundu. Gazeteci Canözer’e destek için Mezopotamya Kadın Gazeteciler Platformu (MKGP) sözcüsü Ayşe Güney, Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Diyarbakır temsilcisi Mahmut Oral ve gazeteci meslektaşları da duruşmayı izledi.
Dava dosyasına gelen evrakların okunmasıyla başlayan duruşmada ilk sözü alan savcı, bir önceki duruşmada gazeteci Canözer’in "örgüt üyesi olmak" suçundan cezalandırılması yönünde verdiği mütalaasını tekrar etti.
Ardından söz alan Canözer’in avukatı Resul Temur, müvekkili Canözer’in cezalandırılması yönündeki mütalaaya katılmadıklarını belirterek dosyada ifadesi yer alan dört tanıktan ikisinin Canözer aleyhinde verdikleri beyanların kendilerine ait olmadığını söyleyerek ifadelerini geri çektiğine dikkat çekti. Diğer tanık Canan Ceylan’ın ise tutuklandıktan 3 yıl sonra pişmanlık yasasından faydalandığını söyleyerek müvekkili hakkında beyanda bulunduğu hatırlatan Temur, Sur’da çatışmaların başladığı dönemde müvekkili Canözer'in Sur’da örgüt üyeleriyle görüşerek haber yaptığını iddia eden bu tanığın o dönemde Sur’da değil, Hakkari’de bulunduğunu, bu nedenle ifadesinin de tutarsız olduğunu söyledi.
Sur’da çatışmaların 2 Aralık 2015'te başladığını ve müvekkili Canözer’in Diyarbakır’da haber takibi yaptığı sırada gözaltına alınıp 17 Aralık’ta tutuklanarak çatışmaların bittiği 19 Mart’ta serbest bırakıldığına dikkat çeken Temur, çatışmaların yaşandığı dönemde Sur'da olduğu söylenen müvekkilinin cezaevinde olduğu için tanık beyanında fiili imkansızlık olduğunu vurguladı. Temur, müvekkilinin gazetecilik kimliğini hatırlatarak, dosyada yalnızca gazeteciliği kriminalize etmek isteyen iki tanık ifadesi olduğunu belirtti. Temur, son olarak müvekkili Canözer’in sadece gazeteci olduğunu, gazetecilik faaliyeti sebebiyle yargılandığı ifade ederek müvekkilinin beraatini talep etti.
Savunmanın ardından müzakere için ara veren mahkeme heyeti, açıkladı. Mahkeme, gazeteci Beritan Canözer’in üzerine atılı “silahlı terör örgütü üyesi olmak” suçunu işlediği yönünde kesin ve inandırıcı delil bulunmadığına hükmetti ve Canözer’in beraatine karar verdi.