Gazeteci Deniz Yücel’in yargılandığı dava Şubat’a ertelendi

Gazeteci Deniz Yücel’in yargılandığı dava Şubat’a ertelendi
İstanbul - Die Welt gazetesi muhabiri Deniz Yücel’in “örgüt propagandası” ve “halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmek” suçlamalarıyla yargılandığı davanın beşinci duruşması bugün İstanbul 32. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü.  Yücel’in 10 Mayıs’ta Berlin’de sunduğu savunmanın dosyaya girdiği görüldü. Duruşmada ilk olarak söz alan Yücel’in avukatı Veysel Ok, davada mütalaa aşamasına gelindiğini belirtti.  Mütalaa için söz verilen savcı, esas hakkında mütalaanın hazırlanabilmesi için mahkemeden ek süre talep etti, dosyanın iddia makamına gönderilmesini istedi.  Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, savcının talebini kabul etti ve bir sonraki duruşmayı 13 Şubat 2020 gününe bıraktı.  Ara kararın açıklanmasının ardından Yücel’in savunmasında geçen “Türkiye, yakın tarihte çok sayıda hukuk dışı tutuklama gördü. Ama ilk hukuksuz tahliye olayını benimle yaşadı” ifadesiyle ilgili tepki gösteren Mahkeme Başkanı, hukuksuz tahliye kararı vermediğini söyledi ve sanık müdafine “Hiç tensip ile tahliye almadınız mı?” diye sordu. “Aldım” cevabını alan mahkeme başkanı, bu durumda savunmanın hukuka aykırı olduğunu belirtti. Avukat Veysel Ok, bir sonraki celsede savunma yaparken bu konuya değineceğini belirtti.

Yücel, ‘Türkiye ilk hukuksuz tahliye olayını benimle yaşadı’ demişti

Yücel, 10 Mayıs’ta Berlin’de sunduğu savunmasında cezaevinde psikolojik ve fiziksel işkence gördüğünü belirtmişti Yücel savunmasında, Die Welt gazetesinde yayımlanan köşe yazıları ve haberlerinin suç unsuru sayıldığını söylerken, “Savcının yöntemi, evrensel hukuk normlarına uygun bir şekilde ‘suçtan suçluya’ ulaşmak değil; beni suçlu ilan edip suç uydurmaktı. Ancak hakkımdaki ithamlar deli saçmasıdır, ciddiye alınacak bir yanı yoktur. Ben, yaptığım işin neden genel gazetecilik standartlarına uygun olduğunu, burada açıklayarak kendimi küçük düşürmeyeceğim, onurumla ve vicdanımla sarf ettiğim emeğe saygısızlık etmeyeceğim, haberlerimi, izlenim ve köşe yazılarımı hukuk nezdinde savunma mecburiyetindeymişim gibi davranmayacağım. Gazetecilik değil, gazeteciliği suç saymak suçtur” ifadelerini kullanmıştı. “Türkiye, yakın tarihte çok sayıda hukuk dışı tutuklama gördü. Ama ilk hukuksuz tahliye olayını benimle yaşadı. Mahkeme heyetine bu olayı anlatmama gerek yok, kendileri emir kulu olarak bu süreçte yer aldılar” diyen Yücel, Türkiye hükümeti ve bizzat Recep Tayyip Erdoğan’ın, kendisi üzerinden rehine pazarlığı yürütmek istediğini belirtmişti.  Yücel savunmasının sonunda ise şunları söylemişti:  “Bu ülkede demokrasi, özgürlük ve eşitlik uğruna çok daha ağır bedeller ödeyen sayısız insan oldu. Bu mesleği onuruyla yapmak için Türkiye ve dünyada hayatlarını kaybeden meslektaşlarım oldu. Bunların yanında benim yaşadıklarım az kalır. Sizin kararınızın ise bir değeri yoktur. Ancak bu böyle gitmez. Ve benim yaşadıklarımda, binlerce insanın yaşadığı hak ihlallerinde payı olanlar hukuk nezdinde hesap verecek.”  
Image

Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA) haber alma hakkı, ifade özgürlüğü ve basın özgürlüğü alanlarında faaliyet yürüten bir sivil toplum kuruluşudur. Derneğimiz başta gazeteciler olmak üzere mesleki faaliyetleri sebebiyle yargılanan kişilere hukuki destek vermektedir.