Muş - Medya ve Hukuk Çalışmaları (MLSA) Hukuk Birimi’nin savunduğu tutuklu gazeteci İdris Sayılğan, “terör örgütü üyeliği” ve “terör propagandası” suçlamalarıyla yargılandığı davanın Muş 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen karar duruşmasına getirilerek yargılama süreci boyunca ilk kez fiziken mahkeme karşısına çıkarıldı. Sayılğan, iki buçuk yıldır Trabzon Cezaevi’nde tutuklu bulunuyordu.
Sayılğan’a verilen 7 yıl 15 ay hapis cezasında indirime gidilmedi. Mahkeme heyeti, indirim yapmaması için Sayılğan’ın dava sürecinde heyete yönelik savunma olarak sayılamayacak suçlayıcı yönde ifadelerini gerekçe gösterdi.
Sayılğan: “Duruşmayı beklerken cezaevinde işkenceye maruz kaldım”
Sayılğan savunmasında duruşmaya çıkmayı beklerken tutulduğu Patnos Cezaevi’nde işkenceye ve çıplak aramaya maruz kaldığını belirtti. Sayılğan, yaşadığı sürecin başta Basın Kanunu olmak üzere tüm kanunlara, anayasaya aykırı olduğunu belirterek yalnızca gazetecilik yaptığını, bu nedenle sürecin hukuki değil politik olduğunu ifade etti.
Sayılğan’ın avukatları işkence ve kötü muamele iddiasıyla ilgili olarak suç duyurusunda bulunulmasını talep etti fakat mahkeme heyeti müdafilerin bunu kendilerinin de yapabileceğini söyleyerek bu talebi reddetti. Sayılğan’a verilen ceza ile ile ilgili istinaf yoluna gidilecek.
MLSA Hukuk Birimi’nden Avukat Veysel Ok, davayla ilgili değerlendirmesinde “İdris Sayılğan’ın dava dosyasında haber ve haber kaynakları ile görüşmeleri dışında tek bir delil dahi yok. İdris’in gazetecilik faaliyetleri ceza alması için gerekçe olarak sunuldu. Bu hem anayasaya hem de Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne aykırı. Mahkeme heyetinin bugün verdiği bu karar hukuksuz olduğu kadar da vicdansız bir karardır. Hukuki mücadelemiz bitmedi, AİHM başvurumuza öncelik verdiğini söylemişti. Biz oradan gazeteciliği ve ifade özgürlüğünü koruyan bir karar bekliyoruz,” diye konuştu.
AİHM Sayılğan’ın başvurusunu öncelikli olarak inceleyeceğini söylemişti
Yaptığı haberler sebebiyle 24 Ekim 2016 tarihinden bu yana Trabzon Cezaevinde tutuklu bulunan gazeteci İdris Sayılğan gözaltına alındıktan sonra sekiz gün boyunca tek başına karanlık bir hücrede tutulmuştu. Bu süre boyunca telefon hakkını kullanamamış ve avukatıyla görüşememişti. Sayılğan 8 günlük gözaltı süresinin ardından tutuklanarak ailesinin yaşadığı Muş’tan 450 km uzaklıkta bulunan Trabzon Cezaevi’ne gönderilmişti.
MLSA ile Londra merkezli basın özgürlüğü örgütü Media Legal Defence Initiative (MLDI) İdris Sayılğan için 9 Ekim 2018’de Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) başvurmuştu. Başvuruda kapatılan Dicle Haber Ajansı (DİHA) eski muhabiri Sayılğan’ın yalnızca haber kaynakları ile yaptığı görüşmeler ve yaptığı haberler nedeniyle tutuklu bulunduğu vurgulanarak bunun ifade özgürlüğü ile kişinin özgürlük ve güvenlik hakkını açıkça ihlal ettiği belirtilmişti. Başvuruda ayrıca Sayılğan’ın gazeteci olduğu vurgulanarak başvurunun AİHM tarafından öncelikli incelenmesi talep edilmişti. Mahkemeden gelen cevapta gazetecinin başvurusunun öncelikli olarak inceleneceği belirtilmiş, davada gerçekleşebilecek herhangi bir gelişmenin kendisine bildirilmesini istemişti.