Gazeteci İshak Karakaş'ın da aralarında bulunduğu sekiz kişiye Afrin operasyonunu sosyal medya hesapları üzerinden eleştirdikleri gerekçesiyle "örgüt propagandası" suçlamasından 1 yıl 6 ay 22 gün hapis cezası verildi
İstanbul - Aralarında gazeteci İshak Karakaş’ın da bulunduğu 10 kişinin sosyal medya hesaplarından Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) Afrin harekatına dair eleştirel paylaşımlarda bulundukları için “terör örgütü propagandası yapmak” suçlamasıyla yargılandığı davanın beşinci duruşması İstanbul 28. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü. Duruşmada İshak Karakaş ile avukatı Yıldız İmrek hazır bulundu.
Heyet, savunma avukatlarına söz vererek duruşmayı başlattı. Esas hakkında verilen mütalaaya katılmadıklarını belirten savunma avukatları, suçun maddi ve manevi unsurlarının oluşmadığına dikkat çekerek müvekkilleri hakkında beraat talebinde bulundu.
Karakaş'ın avukatı İmrek esas hakkında mütalaaya ilişkin olarak, "Savaşa karşı barış propagandası yapılması, insanlık tarihinde çok uzun yıllara dayanan bir birikim sonucunda ortaya çıkmıştır. Birleşmiş Milletler'e (BM) göre barış propagandası bir haktır. İnsanlık tarihinde savaşlar çok büyük yıkımlara sebep olmuştur. Yakın tarihlerde de Ortadoğu coğrafyasında bir savaş halinin söz konusu olduğunu görüyoruz. Bu savaş haline Türkiye'nin de dahil olmaması talebi meşru ve haklı bir taleptir. Müvekkilim barış vakfı kurucusudur, ve barış gazeteciliğini ilke olarak edinmiştir. İddia makamı mütalaasında gerekçe kısmında "paylaşımların yapıldığı zaman aralığı" ifadesini kullanmıştır. Operasyonu eleştiren paylaşımlar ancak bu zaman aralığında yapılabilir, daha önce ya da sonra yapılamaz zaten. Paylaşımlarda Afrin müdahalesiyle ilgili televizyona çıkarılan "stratejik uzman" kişilerin yorumları eleştirilmekte, Afrin'de 800 bin sivilin yaşadığına dair endişe ve duyarlılık ifade eden bir paylaşım söz konusu, ve son olarak da operasyonda hayatını kaybedenler hakkında yapılan haberler paylaşılmış. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin (AİHM) Terörle Mücadele Kanunu (TMK) 7/2 hakkında 2017 ve 2018 (Bakır ve diğerleri kararı ile Işıkırık kararı) tarihli iki kararı mevcuttur. Bu kararlarda, 7/2'nin yasal bağlamdan koparılarak konjonktürel olarak uygulamada "aşırı" şekilde kullanıldığı belirtilerek bu durumun Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine (AİHS) aykırılık teşkil ettiği ifade edilmiştir" diye konuştu.
Çeşitli yerel mahkeme kararlarına da değinen İmrek, Antalya 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2018/115 esas numaralı kararında, 'Saray açısından bu savaş kesinlikle kazanılmalı, Afrin savaşı diktatörlüğü inşa savaşıdır' paylaşımının kanaat özgürlüğü kapsamında değerlendirildiğini vurguladı.
Müvekkilinin ifade özgürlüğü hakkını kullandığını belirten İmrek, "Türk Ceza Kanununun (TCK) 26. maddesine göre, bir hakkın kullanılması suç teşkil etmez. Müvekkilin beraatini talep ediyoruz" diye konuştu.
Savunma avukatlarının beyanlarının ardından kendisine söz verilen Karataş, "Ben Türkiye Barış Vakfı kurucu üyesiyim, bir barış aktivisti olarak görev yapıyorum. Hayatım boyunca hep savaşa karşı çıktım. Ben hiçbir örgütün propagandasını yapmadım, beraatimi talep ediyorum" dedi.
Mahkeme, duruşmaya ara verdi. Verilen aranın ardından sonra kararını açıklayan heyet, iki sanığa "örgüt propagandası yapmak" suçlamasından 1 yıl 3 ay, Karakaş ile birlikte sekiz kişiye ise "zincirleme örgüt propagandası yapmak" suçlamasından 1 yıl 6 ay 22 gün hapis cezası verdi. Cezalar ertelendi.
Ne olmuştu?
Aralarında Halkın Nabzı gazetesi imtiyaz sahibi İshak Karakaş’ın da bulunduğu dokuz kişi 2018 yılının Ocak ayında tutuklanmıştı. Dokuzu tutuklu on kişi hakkında “örgüt propagandası yapmak” suçlamasıyla açılan davanın Mayıs ayında görülen ilk duruşmasında, tüm tutuklu sanıklar tahliye edildi. Davanın 17 Ocak'ta görülen duruşmasında savcı tüm sanıkların 'zincirleme şekilde örgüt propagandası yapmak' suçundan cezalandırılmasını istemiş, mahkeme heyeti sanıklar üzerindeki yurtdışı yasağını kaldırarak duruşmayı ertelemişti.