Bitlis - Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği’nin (MLSA) savunduğu gazeteci Uğur Yılmaz’ın "terör örgütü üyeliği" ve "terör örgütü propagandası" suçlamalarıyla yargılandığı davanın ikinci duruşması Bitlis 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
Uğur Yılmaz, Bitlis Belediyesi Basın Birimi’nde çalıştığı dönemde, haber takibini yapmak için katıldığı basın açıklamaları ile sosyal medya paylaşımları ve "gizli tanık" ifadeleri gerekçe gösterilerek 17 Temmuz 2017 tarihinde tutuklanmıştı. Yılmaz hakkında "terör örgütü üyesi olmak" ve iki defa "terör örgütü propagandası yapmak" iddiasıyla 9,5 yıldan 25 yıla kadar hapis cezası isteniyor.
Elazığ 2 Nolu Yüksek Güvenlik Cezaevi’nde tutuklu bulunan Uğur Yılmaz bugün Bitlis 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde hakim karşısına çıktı. Yılmaz'ın SEGBİS yoluyla katıldığı duruşmada avukatları, ailesi ve gazeteciler de hazır bulundu.
"Gizli tanık beyanları yüzlerce insanı mağdur etmiştir"
SEGBİS yöntemi ile görülen davalara itiraz eden Yılmaz savunmasında, kendisinin gazeteci olduğunu ve çelişkili ifadelerle gazetecilik mesleğinin yargılandığını belirtti. Yılmaz, kendi dava dosyasında da yer alan "gizli tanık" beyanlarına ilişkin ise "Son dönemlerde gizli tanık beyanları yüzlerce insanı mağdur etmiştir. Gizli tanık ne tür ifadeler veriyor ne deliller sunuyor kimse bilmiyor. Ve işin garip tarafı son dönemlerde birçok kişinin üzerine atılı birçok ifade var ve hepsi de noktasına kadar aynı" ifadelerini kullandıktan sonra takip ettiği haberlerin ve çektiği fotoğrafların suç sayıldığını belirtti. Yılmaz, "Kaçma şüphem olsa kendim ifade vermeye gitmezdim buna rağmen 18 aydır tutuklu bulunuyorum" diyerek tahliyesini istedi.
"Gazetecilik faaliyetleri suç sayılıyor"
Ardından söz alan avukatı Güven Yaprak, Yılmaz'ın gazetecilik faaliyetleri kapsamında çektiği fotoğrafların suç delili sayıldığını belirterek söz konusu durumlar dışında somut bir delilin olmadığını aktardı. Daha sonra söz alan avukat Dilan Kanat da Yılmaz'ın tahliye edilmesini talep ederek Yılmaz'ın belediyecilik görevi gereği eş başkan ve diğer yönetim birimlerin çalışma kapsamı doğrultusunda mesleğini icra ettiğini söyledi.
Son olarak savunma yapan MLSA avukatlarından Zelal Pelin Doğan ise ''Müvekkilim gazetecidir, gazetecilik mesleğini icra etmektedir. Dosyada tutukluluğunu gerektirecek bir husus yok, tahliyesini talep ediyoruz" ifadelerini kullandı.
Avukatların savunmalarının ardından, mahkeme heyeti Yılmaz'ın gittiği haberlerde slogan atıp atmadığının saptanması için Bitlis ve Elazığ İl Emniyet Müdürlüklerinden ses analizi istedi. Gizli tanığın bir kez daha dinlenmesine karar veren heyet, Yılmaz'ın tutukluluk halinin devamına hükmederek duruşmayı 12 Şubat’a erteledi.
