Deniz Tekin, Diyarbakır - Afrin’e yönelik operasyon sırasında sosyal medyada yaptığı savaş karşıtı paylaşımlar nedeniyle gözaltına alınıp serbest bırakılan yazar ve insan hakları savunucusu Nurcan Baysal hakkında 3 yıla kadar hapis istemiyle açılan dava, mahkeme hakiminin mazeretli olması nedeniyle 18 Nisan'a ertelendi.
Türkiye'nin 20 Ocak 2018'de Suriye'nin Afrin kentine yönelik başlattığı "Zeytin Dalı" operasyonuna karşı sosyal medya hesabında yaptığı savaş karşıtı paylaşımlar nedeniyle yazar ve insan hakları savunucusu Nurcan Baysal hakkında “halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etmek” suçunu işlediği iddiasıyla 1 yıldan 3 yıla kadar hapis istemiyle açılan davanın üçüncü duruşması Diyarbakır 7. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Köşe yazarı ve insan hakları savunucusu Baysal ile avukatı Reyhan Yalçındağ'ın katıldığı duruşmayı, Baysal'ın eşi Burç Baysal, İnsan Hakları Derneği (İHD) MYK üyesi Raci Bilici, Uluslararası Af Örgütü'nden Duygu Türemez ve akademisyenler de izledi. Bugün karar çıkması beklenen davada, mahkeme hakiminin mazeretli olması nedeniyle karar çıkmadı. Mahkemeye, geçici olarak baktığını söyleyen hakim, davanın esası hakkında savunma yapmak isteyen Baysal ve avukatına mahkeme hakiminin hazır olacağı bir duruşmada savunmalarını yapmalarını istedi.
Baysal'ın bir yıldan uzun süredir el konulan telefonundan haber yok
Baysal'ın avukatı Reyhan Yalçındağ Baydemir ise, davanın esası hakkında daha önce hazırladıkları savunma dilekçesini mahkemeye sunduklarını belirterek, buna ek olarak sözlü savunma da yapacağını ancak bu duruşmada karar verilmeyeceği için bir sonraki duruşmada bunu yapacağını söyledi. Yalçındağ, Diyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nin Afrin operasyonuyla ilgili açılan benzer bir davada verdiği emsal nitelikteki kararı da mahkemeye sundu. Yalçındağ, müvekkili Baysal'ın gözaltına alındığı sırada el konulan telefonun kendilerine verilmesi için daha önce yaptıkları başvurunun sonucunun sorulmasını istedi.
Ardından söz alan Baysal ise, daha önce yaptığı savunmaları tekrar ettiğini söyleyerek, bir sonraki duruşmada davanın esasına ilişkin savunma yapacağını ifade etti.
Dava Nisan ayına ertelendi
Savunmaların ardından ara kararını açıklayan hakim, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığına yazı yazılarak, Baysal'ın el konulan telefonun akıbetinin sorulmasını karar verdi. Hakim, dava dosyasındaki diğer eksikliklerin tamamlanması için duruşmayı 18 Nisan’a erteledi.
Ne olmuştu?
Türkiye'nin Afrin'e yönelik 20 Ocak'ta başlattığı askeri operasyona karşı sosyal medya hesabında yaptığı savaş karşıtı paylaşımlar nedeniyle Yazar ve İnsan Hakları Savunucusu Nurcan Baysal 22 Ocak 2018'de gece yarısı Diyarbakır'daki evinin kapısı kırılarak gözaltına alınmıştı. Baysal, iki gün gözaltında kaldıktan sonra savcılık ifadesinin ardından serbest bırakılmıştı. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı hazırladığı iddianamede, Baysal'ın sosyal medya hesabında yaptığı yedi paylaşım suç unsuru olarak gösterilerek, “halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etmek” suçundan 1 yıldan 3 yıla kadar hapis ile cezalandırılması istenmişti.
Davanın ikinci duruşmasının görüldüğü 16 Ekim 2018'de hakim karşısına çıkan Baysal, hakkındaki suçlamaya ilişkin şu savunmayı yapmıştı, “Bu operasyon sebebiyle ölebilecek insanlar için çok endişelendim. Sorunların silah ve çatışmayla değil, diyalogla çözülmesi gerektiğine inanan birisiyim. Çünkü her çatışmanın, savaşın, başta yaşam hakkı olmak üzere birçok hak ihlalini beraberinde getirdiği bir insanlık deneyimidir. Ben de bu operasyonun yapılacağı Afrin’de, yüzbinlerce sivil insan yaşadığı için duyduğum kaygı ve endişeyi dile getirmek istedim. Ben sosyal medya paylaşımlarımda ölümlere dikkat çekmeye ve Türkiye hükümetini barışçıl politikalar izlemeye davet etmek istedim; askeri operasyon dışında diyalog yöntemleriyle sorunların çözümünü dile getirmek istedim. Bir insan hakları savunucusu, yazar, anne ve Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak hükümet politikalarını eleştirme hakkına sahibim ve sosyal medya paylaşımlarım da eleştiri hakkımın kullanımıdır.”
