Özgürlükçü Demokrasi Davası’nda gazetecilerden ‘örgüte yardım’ suçlamasından ek savunma istendi

Özgürlükçü Demokrasi Davası’nda gazetecilerden ‘örgüte yardım’ suçlamasından ek savunma istendi
EYLEM SONBAHAR*
Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile kapatılan Özgürlükçü Demokrasi gazetesinin eski çalışanları hakkında verilen hapis cezaları ve beraat kararlarının istinafta bozulmasının ardından İhsan Yaşar, İshak Yasul, Mehmet Ali Çelebi, Mizgin Fendik, Pınar Tarlak, Reyhan Hacıoğlu ve Hicran Urun’un “silahlı terör örgütüne üye olmak”, “terör örgütlerinin yayınlarını basmak veya yayınlamak”, “halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmek”, “terör örgütü propagandası yapmak” ve “suçu ve suçluyu övmek” suçlamalarıyla yeniden yargılandıkları davanın beşinci duruşması İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü.

‘Suçlamaların temelinde gazetedeki haberler var’

Mahkeme heyetinin değiştiği davanın duruşmasına sanıklar katılmazken Pınar Tarlak avukatı Meral Hanbayat ile tüm sanıklar avukatı Özcan Kılıç ve Sercan Korkmaz duruşma salonunda hazır bulundu. İlk olarak söz alan Korkmaz, bütün suçlamaların temelinde gazetede yayımlanan haberler olduğunu ve yayımlanan haberlerin propaganda içerikli olduğu iddia edilerek “örgüte yardım” şeklinde bir kıyaslama yapıldığını söyledi. Korkmaz, “Bir suçtan başka bir suça geçiliyor. Suçlama üyelikle başlıyor sonra yardıma dönüştürülüyor. Bu kadar büyük bir suçlama için gazete haberlerini delil göstermek olamaz, başka somut bir delil gerekiyor. Birden fazla propaganda iddiası var ve fakat bunu örgüte yardım olarak değerlendirmeliyiz diye de bi düşünce var” dedi.

‘Gazetede sigortalı olmaları örgüte yardım ile bağdaştırılıyor’

Hicran Urun'un gazetede imzalı veya mahlas ile yazdığı herhangi bir haberinin olmadığını söyleyen avukat Özcan Kılıç, “Mahkemeniz gazetede yapılan kadın haberlerinin Hicran Urun'a ait olduğunu iddia ediyor. Urun ile beraber Mehmet Ali Çelebi'nin de gazetede imzalı haberi yok ama gazetede sigortalı çalışıyorlar diye örgüte yardım ile suçlanıyorlar. Dosya beşinci yılına giriyor. Yurt dışı çıkış yasağının kaldırılmasını talep ediyoruz” diye konuştu. Avukat Meral Hanbayat da müvekkili Pınar Tarlak hakkında heyetin daha önce verdiği beraat kararının yeniden verilmesini talep etti.

Savcı, ceza talepli mütalaasını tekrar etti

7 Nisan 2022 tarihindeki duruşmada sunduğu esas hakkındaki mütalaasında Mizgin Fendik’in beraatini, Hicran Urun, Mehmet Ali Çelebi, Reyhan Hacıoğlu, İshak Yasul ve Pınar Tarlak’ın ise “örgüt üyeliği”, “örgüt propagandası” ve “örgüt yayınlarını basmak ve yayınlamak” suçlarından cezalandırılmasını talep eden savcı, mütalaasında bir değişiklik olmadığını söyleyerek adli kontrol tedbirlerinin kaldırılması talebinin bu aşamada reddine karar verilmesini istedi. Sanıklardan Hicran Urun, Mehmet Ali Çelebi, Reyhan Hacıoğlu ve İshak Yasul'un TCK 220/7 maddesi ile düzenlenen “örgüte yardım etmek” suçlamasından ek savunmalarının alınmasına karar veren mahkeme, avukatların sanıklar hakkındaki yurt dışı çıkış yasağının kaldırılması talebini reddederek davayı 21 Aralık'a erteledi. *Bu işin hakları, Atıf-Gayriticari (CC BY-NC) Lisans ile kısmen saklıdır. Bu iş, MLSA’ya atıf ile ve ticari olmayan amaçlar ile kullanılıp dağıtılabilir.
Image

Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA) haber alma hakkı, ifade özgürlüğü ve basın özgürlüğü alanlarında faaliyet yürüten bir sivil toplum kuruluşudur. Derneğimiz başta gazeteciler olmak üzere mesleki faaliyetleri sebebiyle yargılanan kişilere hukuki destek vermektedir.