Batman – KHK ile kapatılan Dicle Haber Ajansı (DİHA) eski muhabiri Engin Eren’in de aralarında bulunduğu 35 kişinin yedi yıldır yargılandığı davada iddia makamı, 2018 yılından beri beklenen esas hakkındaki mütalaasını mahkemeye sundu. Savcı, Engin Eren ile birlikte 30 sanığın “silahlı örgüt adına suç işlemek suretiyle örgüte üye olmak”, “görevi yaptırmamak için direnmek”, “2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet etmek”, ve “2565 sayılı Askeri Yasak Bölgeler ve Güvenlik Bölgeleri Kanunu’na muhalefet etmek” suçlarından cezalandırılmasını talep etti. Savcı, iki sanığın da "örgüt üyesi olmak" suçundan cezalandırılmasını istedi. İfadeleri alınamayan bazı sanıklar hakkında zorla getirme kararı veren mahkeme, sanıklar ve avukatlarına esas hakkındaki mütalaaya karşı savunmalarını hazırlamaları için süre vererek, davayı 14 Ekim tarihine bıraktı. Batman’ın Sason ilçesi kırsalında başlatılan askeri operasyonların durdurulması amacıyla 2015 yılında bölgeye giden sivil toplum kuruluşu ve siyasi parti yöneticilerinin çadır kurma ve oturma eylemi haberini takip ettiği sırada gözaltına alınarak ekipmanlarına el konulan DİHA muhabiri Engin Eren’in de aralarında bulunduğu 35 sanığın yargılandığı dava görüldü. Batman 2. Ağır Ceza Mahkemesinde 30. duruşması görülen dava, bir buçuk saatlik gecikmeyle başladı. Duruşmaya, gazeteci Eren katılmazken bazı sanıklar ve avukatları katıldı. Polis, duruşma salonu önünde ve çevresinde güvenlik önlemi aldı. İlk olarak söz alan iddia makamı, esas hakkındaki mütalaasının hazır olduğunu ancak birleşen dosyalara ilişkin ifadelerinin alınmasını talep ettiği üç sanığın ifadelerinin alınmadığını belirterek, yargılamanın sürüncemede kalmaması için ifadesi alınmayan üç sanığın dava dosyalarının ayrılmasını istedi. Sanık avukatları, geçtiğimiz celsede üç sanığı hazır ettiklerini belirterek, takdirin mahkeme heyetinde olduğunu söyledi. Mahkeme, birleşen dosyalara karşı ifadeleri alınmayan üç sanığın dava dosyalarının yargılamanın sürüncemede kalmaması için ayrılmasına karar verdi. Ardından esas hakkındaki mütalaasını mahkemeye sunan iddia makamı, gazeteci Eren'in de aralarında bulunduğu 30 sanığın, olay tarihinde "canlı kalkan" eyleminde bulunmak amacıyla operasyon bölgesine gittiklerini, operasyona katılan güvenlik güçlerinin örgüt üyelerine karşı silah kullanmasını engelledikleri iddia etti. Yargıtay kararlarında canlı kalkan eyleminin örgüte yardım etme suçunu oluşturduğunu savunarak, sanıkların bu eylemlerinin TCK 220/7 maddesinde düzenlenen “örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek” suçu kapsamına girdiğini savundu. İddia makamı, sanıkların bahsi geçen eylemleri askeri güvenlik bölgesine girerek gerçekleştirdiklerini, operasyon bölgesini terk etmeyerek fiziki direnç gösterdiklerini, kolluk kuvvetlerine görevi yaptırmamak için direndiklerini, toplantı ve gösteri yürüyüşüne aykırı bir şekilde davrandıklarını ileri sürdü. Savcı, Eren'in gazetecilik faaliyeti kapsamında olay yerinde olduğuna ilişkin daha önce verdiği beyanlarını mütalaasında dikkate almadı.Engin Eren ve 30 sanığın "silahlı örgüt adına suç işlemek suretiyle örgüte üye olmak”, “görevi yaptırmamak için direnmek”, “2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet etmek”, ve “2565 sayılı Askeri Yasak Bölgeler ve Güvenlik Bölgeleri Kanunu’na muhalefet etmek” olmak üzere 5 ayrı suçtan cezalandırılmasını talep etti. Savcı, 2 sanığın ise “örgüt üyesi olmak” suçundan cezalandırılmasını istedi.Sanık avukatları, esas hakkındaki mütalaayı incelemek ve beyanda bulunmak için süre talep etti. Duruşmaya katılan sanıklar ise sivil ölüm yaşandığı haberini almaları üzerine olay yerine gittiklerini, askeri bölge tabelasını görmediklerini, askerin yolu iki taraflı kapatması nedeniyle yol üzerinde beklemek zorunda kaldıklarını belirterek, haklarında beraat kararı verilmesini talep etti. 3 sanığın dosyalarının ayrılmasına ve ifadeleri alınamayan sanıkların zorla getirilmesine karar veren mahkeme, sanıklar ve avukatlarına esas hakkındaki mütalaaya karşı savunmalarını hazırlamaları için süre vererek davayı erteledi.
Ne olmuştu?
Batman’ın Sason ilçesine bağlı Kelhasan Kırsalı bölgesinde Türk Silahlı Kuvvetleri ile PKK arasında çıkan çatışma ve can kayıplarına engel olmak amacıyla 18 Eylül 2015’te aralarında HDP Milletvekili Ayşe Acar Başaran, dönemin Batman Belediyesi Eş Başkanları ve çeşitli sivil toplum örgütü temsilcilerinin de olduğu 83 kişi, çatışma alanına giderek çadır açıp, oturma eylemi yaptı.Bu eylemin haber takibini yapan DİHA Batman muhabiri Engin Eren ve 82 kişi, “canlı kalkan” oldukları iddiasıyla gözaltına alındıktan iki gün sonra serbest bırakıldı. Eren’in kamerası, fotoğraf makinesi ve üzerindeki flash belleğe el konularak dosyada suç delili olarak gösterildi. Batman Cumhuriyet Başsavcılığı, Eren’in aralarında bulunduğu 76 kişi hakkında “silahlı örgüt adına suç işlemek suretiyle örgüte üye olmak”, “görevi yaptırmamak için direnmek”, “suçluyu kayırma”, “2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet etmek”, “2565 sayılı Askeri Yasak Bölgeler ve Güvenlik Bölgeleri Kanunu’na muhalefet etmek” ve “örgüt propagandası yapmak” suçlamalarıyla iddianame hazırladı. Davanın yargılamasına 2015 yılında Batman 2. Ağır Ceza Mahkemesinde başlandı. Yaklaşık 7 yıldır süren yargılamada aralarında HDP milletvekili Ayşe Acar Başaran’ın da bulunduğu 44 sanığın dosyasının ana dava dosyasından ayrılmıştı.*Bu işin hakları, Atıf-Gayriticari (CC BY-NC) Lisans ile kısmen saklıdır. Bu iş, MLSA’ya atıf ile ve ticari olmayan amaçlar ile kullanılıp dağıtılabilir.
Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA) haber alma hakkı, ifade özgürlüğü ve basın özgürlüğü alanlarında faaliyet yürüten bir sivil toplum kuruluşudur. Derneğimiz başta gazeteciler olmak üzere mesleki faaliyetleri sebebiyle yargılanan kişilere hukuki destek vermektedir.
