Ankara - Türkiye’nin Afrin harekatına ilişkin yaptıkları haber ve paylaşımlar nedeniyle haklarında dava açılan gazeteciler Sibel Hürtaş ve Hayri Demir’in yargılandığı davanın görülmesine devam edildi. Mahkeme, Hayri Demir’in 1990’lı yıllarda işlenen faili meçhul cinayetlere ilişkin haber paylaşımının Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 301. maddesindeki “Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni aşağılama” suçunu oluşturabileceği gerekçesiyle Adalet Bakanlığı’ndan kovuşturma izni istenmesine ve bu suç yönünden yargılamanın durdurulmasına karar verdi. Mahkeme, “terör örgütü propagandası yapmak” suçundan ise davanın devamına hükmetti.
Ankara 15. Ağır Ceza Mahkemesindeki davanın 6. duruşmasına “halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmek” ve “terör örgütü propagandası yapmak” suçlarından yargılanan sanıklar Artı TV Ankara Temsilcisi Sibel Hürtaş ile gazeteci Hayri Demir ve avukatları katıldı. 11 sanıklı davada iki gazeteci dışında Bengü Aslı Bayramoğlu da sanık olarak salondaki yerini aldı.
Savcıdan 301 talebi
Bir önceki duruşmada esas hakkındaki mütalaasını hazırlaması için dosyanın gönderildiği Cumhuriyet Savcısı Nuri Gül, bu duruşmada mütalaasını açıklamadı. Söz alan Savcı Gül, sanıklar Hayri Demir, Bengü Gül Bayramoğlu, Hüseyin Gökdemir, Lezgin Tekay, Muhammed Barış Ceyhan, Osman Konukçu ve Saim Serin’in iddianameye konu bazı paylaşımlarına dikkat çekerek, bu paylaşımların terör örgütü propagandasını yapmak suçunun yanında TCK’nin 301. maddesindeki “Türk Milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, devletin kurum ve kuruluşlarını aşağılama” suçunu da oluşturup oluşturmadığının değerlendirilmesi gerektiğini belirtti. Bu suç yönünden TCK’nin 301/4 maddesi uyarınca Adalet Bakanlığı’ndan izin alınarak dava açılması gerektiğini kaydeden Cumhuriyet savcısı, dava açılması halinde her iki dosyanın birleştirilerek sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının değerlendirilmesi gerektiğini savundu. Savcı Nuri Gül, bu sebeple Hayri Demir’in arasında bulunduğu 7 sanıkla ilgili Adalet Bakanlığı’ndan izin alınarak bu suç yönünden kamu davası açılması için Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan talepte bulunulmasını istedi.
Hayri Demir: O paylaşım faili meçhul haberiydi
Savcının talebine karşı söz verilen gazeteci Hayri Demir, savcının Adalet Bakanlığı’ndan izin istediği “İşte devletin faili belli cinayetleri, önce fişlediler, sonra bir bir katlettiler” şeklindeki paylaşımını 2014 yılında yaptığını, o dönem Diyarbakır’da çalıştığı kurumda yazdığı habere ait olduğunu anlattı. Bu haberle ilgili o dönem hakkında dava açıldığını belirten Demir, “Haber, 1990’lı yıllarda dönemin Jandarma komutanlarına ilişkin resmi bir belge idi. O dönem bu listedeki insanların gözaltına alınıp sonra kaybedilmesini yazdım. Tamamen belgeli bir haberdi. Ailelerle görüşüp haberleştirmiştim. Devletin organlarını aşağılama kastı ile hareket etmedim” dedi.
Hayri Demir, Sibel Hürtaş ve avukatları savcının bu mütalaasına karşı beyanda bulunmak için mahkemeden süre talep etti. Avukat Alişan Şahin, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş iradesinin 1. Meclis’te oluştuğunu, bu meclisin tutanaklarında Lazistan, Kürdistan gibi kayıtların geçtiğine işaret etti. Bu nedenle TCK’nın 301. maddesinin Ceza Yasası içinde yer almasının doğru olmadığını ifade eden Şahin, savcının halkı kin ve düşmanlığa tahrik suçu yönünden beyanda bulunmayıp TCK’nın 301. maddesi yönündeki talebinin yasal olmadığını vurguladı.
Avukat Nuray Özdoğan ise TCK’nın 301. maddesine ilişkin AİHM’in verdiği Taner Akçam kararını mahkemenin dikkate almasını istedi.
Mahkeme Adalet Bakanlığı’ndan izin istedi
Duruşmayı bitiren Mahkeme heyeti, Hayri Demir’in arasında bulunduğu 7 sanığın paylaşımlarının TCK’nın 301. maddesindeki suçu oluşturma ihtimalinin bulunduğu, bu suç yönünden yargılama yapılabilmesi için Adalet Bakanlığı’nın izni gerektiği, bu nedenle Adalet Bakanlığı’ndan kovuşturma izni verilip verilmeyeceğinin sorulmasına karar verirken, bu eylemler yönünden izin verilinceye kadar kovuşturmanın durmasına hükmetti. Heyet, sanıklara isnat olunan diğer eylemler yönünden ise yargılamaya iddianamedeki sevk maddeleri uyarınca devam edilmesine, bakanlıktan izin verilip verilmemesinden sonra sanıklara isnat olunan diğer eylemler yönünden mütaala beyanı için dosyanın savcılığa gönderilmesine karar verdi. Duruşma, 3 Temmuz 2019 saat 11:30’a ertelendi.