JİYAN KARA
BİTLİS – Gazeteci Mehmet Şah Oruç, 143 gündür tutuklu bulunduğu davada ilk kez hâkim karşısına çıktı. Tahliye talebi reddedilen Oruç savunmasında, “Yaptığımız haberler sizleri rahatsız da ediyor olabilir ancak bizler gazetecilik yaptık. Ve gazetecilik suç değil” dedi
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü bir soruşturma kapsamında, 25 Nisan'da gözaltına alınarak tutuklanan gazeteci Mehmet Şah Oruç hakkında, "örgüt üyesi olmak” iddiasıyla açılan davanın ilk duruşması görüldü. İddianame “yetkisizlik” kararıyla Diyarbakır’dan Bitlis’e gönderildiği için duruşma Bitlis 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapıldı.
İki saat geç başlayan duruşmaya Mehmet Şah Oruç’un ailesi ile İnsan Hakları Derneği Van Şubesi (İHD), Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) ve çeşitli sivil toplum kuruluşlarından temsilciler katıldı. Tutuklu gazeteci Mehmet Şah Oruç ve avukatı Resul Temur duruşmaya Diyarbakır Kapalı Cezaevi’nden, Sesli ve Görüntülü Bilişim Aracı (SEGBİS) aracılığıyla katıldı. Kimlik tespitinin ardından Mehmet Şah Oruç savunmasını yaptı.
İddianamenin kendisine ulaşmadığını belirten Mehmet Şah Oruç, tanık olarak kendisi hakkında ifade veren Ümit Akbıyık’ı tanımadığını söyledi. Sadece gazetecilik yaptığını ve gazetecilik faaliyetleri çerçevesinde toplumsal haberleri takip ettiğini anlatan Oruç, şunları söyledi:
“Bahsedilen yıllar arasında gazetecilik yaptım ve o dönemde haber için HDP il binasına gidiyordum. Bahsedilen yıllar arasında çok sayıda güncel olaylar vardı. 2019 yerel seçimleri, kayyımlar veya açlık grevi bunlardan sadece biri. Bizler haber takibi amacıyla yapılan basın açıklamasını almak için il binasına gidiyorduk. Sadece ben değil, onlarca gazeteci bu açıklamaları takip etmek için oraya geliyordur. İl binası önünde polisler sürekli kamera kaydı yapıyordu; il binasına gizli girmedim. İddia edildiği gibi Ümit Akbıyık adlı kişiyle röportaj yapıp başka yerlere göndermedim.”
Oruç: “Birkaç haberle algı oluşturulmak isteniyor”
Oruç, bu davalar üzerinden Kürt basınına yönelik olumsuz algı oluşturulmaya çalışıldığını belirterek, “2008 yılında üniversitede gazetecilik eğitimine başladım. Mezun olduktan sonra da mesleğe başladım. Bizler ayrım yapmadan herkesin haberini yapıyoruz. Hak ihlallerine maruz kalmış kişilerin seslerini kamuoyuna taşımak için çalışıyoruz. Meslekte kimseye sansür de uygulamıyoruz. Yıllardır gazetecilik yapıyorum yine sahada aktif olarak çalışıyorum. Kadın, sağlık, emek, ekoloji ve yargı olmak üzere çok sayıda haber yaptım. İddianameye konulan birkaç haberle algı oluşturulmak isteniyor. Bu haberler sizleri rahatsız da ediyor olabilir ancak bizler gazetecilik yaptık. Ve gazetecilik suç değil” dedi.
Açılan bu davayla gazeteciliğin ve yaptığı haberlerin yargılandığına dikkat çeken Mehmet Şah Oruç, savunmasına şöyle devam etti: “Kürt gazeteciliği kriminalize edilmek isteniyor. Hakan Arslan’ın babasından aldığımız röportaj ya da hasta tutuklulara dair yaptığımız haberler, dosyaya suç unsuru olarak eklenmiş. Sosyal medya paylaşımlarım da yaptığım haberlere ilişkin paylaşımlardır. İddianamede yer alan suçlamaları kabul etmiyorum. Bahsedilen kişilerle bir ilişkim de yok. Burada gazetecilik yargılanıyor. Burada iddia makamı bir algı oluşturmaya çalışmış.”
Savunmanın ardından söz alan savcılık, Mehmet Şah Oruç’un tutukluluk halinin devamına karar verilmesini istedi. Mehmet Şah Oruç, yaşadığı sağlık sorunlarına dikkat çekerek tahliyesini talep etti. Tanık Ümit Akbıyık ise duruşmada hazır edilmediği için ifadesi alınmadı.
Savcılığın mütalaasına katılmadıklarımı belirten avukat Resul Temur ise tanığın ulaşılabilecek bir tanık olduğunu ifade etti. Tanığın bugün Diyarbakır’da görülen iki duruşmaya katıldığına dikkat çeken Resul Temur şunları söyledi:
“Kolluk denetimi altında olan bir tanığın dinlenmemesi tutukluluk için gerekçe yapılmamalıdır. Müvekkilimiz Mezopotamya Ajans’ında çalışıyor. Ajans, yasal olarak faaliyetlerini yürütüyor ve yasadışı bir yayıncılık yapma söz konusu değil. Helikopter Davası’nda da gazeteciler aynı suçlama ile karşı karşıya kaldılar ve Anayasa Mahkemesi (AYM) hak ihlali kararı verdi. MA’ya ilişkin AYM kararının göz önünde bulundurulması gerekiyor. Müvekkilime yönetilen suçlamaların hiçbiri kesin değil ve tutuklamaya delil olarak sunulamaz. Müvekkilim sadece toplumsal olayları ve Kürtlere ilişkin haberler yapmıştır.”
Verilen aranın ardından mahkeme heyeti, eksik evrakların tamamlanması için Mehmet Şah Oruç’un tutukluluk halinin devamına karar vererek, duruşmayı 31 Ekim’e erteledi.
