- Bu hafta, 24 Kasım 2025 haftasında MLSA’nın izlediği en az 10 duruşmada toplam 59 kişi yargılandı.
- Saraçhane’de protestoları takip ederken gözaltına alınıp tutuklanan sekiz gazeteci, İstanbul 62. Asliye Ceza Mahkemesi’nde delil yetersizliği gerekçesiyle beraat etti.
- Gazeteci Fatih Altaylı ise “Cumhurbaşkanını tehdit” suçlamasıyla yargılandığı davada 4 yıl 2 ay hapis cezasına çarptırıldı ve tahliye edilmedi.
MLSA - Ankara’da Suruç katliamı anmasına katıldıkları için haklarında “2911 sayılı Kanun’a muhalefet” ve “görevi yaptırmamak için direnme” suçlamaları yöneltilen 23 kişi hakkındaki davanın 16. duruşması Ankara 68. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Abdullah Şamil Parlak ve diğer 22 sanığın yargılandığı dosyada tüm sanıkların savunmaları tamamlanmadığı gerekçesiyle yargılama 16 Ocak 2026 tarihine ertelendi.
İstanbul’da BirGün gazetesi yazarı Zafer Arapkirli’nin, Türkiye gazetesi yazarı Cem Küçük’ün X üzerinden yaptığı ihbar üzerine, bir sosyal medya paylaşımı gerekçe gösterilerek “Cumhurbaşkanına hakaret” suçlamasıyla yargılandığı davanın ilk duruşması İstanbul 60. Asliye Ceza Mahkemesi’nde yapıldı. Duruşmayı çok sayıda meslek örgütü temsilcisi ve gazeteci izlerken mahkeme, Cumhurbaşkanı adına avukatların davaya katılma talebini kabul etti ve dosyayı esas hakkında mütalaanın hazırlanması için 13 Ocak 2026 tarihine bıraktı; Arapkirli ise savunmasında “ihbar var ama suç yok” diyerek davanın siyasi niteliğine dikkat çekti, ayrıntılar haberde aktarılıyor haberi.
Gazeteci Fatih Altaylı’nın “Cumhurbaşkanını tehdit” suçlamasıyla yargılandığı davada ise bu hafta karar çıktı. Silivri Cezaevi yerleşkesindeki İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi, Altaylı’yı YouTube kanalındaki değerlendirmeleri nedeniyle 4 yıl 2 ay hapis cezasına mahkûm etti ve yaklaşık beş aydır süren tutukluluğuna rağmen tahliye talebini reddetti. Davanın ayrıntıları haberde.
Gazeteci Rüstem Batum’un beş ayrı sosyal medya paylaşımı gerekçe gösterilerek “Cumhurbaşkanına hakaret” suçlamasıyla yargılandığı davanın dokuzuncu duruşması İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Hakkında çıkarılan yakalama emrinin henüz infaz edilmemesi nedeniyle Batum duruşmaya katılmazken mahkeme, yakalamanın infazının beklenmesi için dosyayı 13 Nisan 2026 tarihine erteledi.
Boğaziçi Üniversitesi’nde 22 Kasım 2021’de yapılan protestoya katıldıkları gerekçesiyle yargılanan sivil toplum çalışanı Erdoğan Kayra Kocagil ile birlikte 26 sanığın yargılandığı dava da bu hafta İstanbul 27. Asliye Ceza Mahkemesi’nde sekizinci kez görüldü. “2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet” suçlamasının yöneltildiği dosyada, başka bir dosyanın sanıkları olan Bensu Sümbültepe, Hüseyin Arif Sarıyaşar ve Utku Rutkay Barut’un savunma ve delillerinin tespiti için zorla getirilmesine karar verildi ve duruşma 16 Nisan 2026 tarihine bırakıldı.
JINNEWS muhabiri Elfazi Toral ve gazeteci Sema Korkmaz’ın, DEM Parti İstanbul İl Örgütü önünde yapılan basın açıklamasını takip ederken gözaltına alınmaları nedeniyle “2911 sayılı Kanun’a muhalefet” suçlamasıyla yargılandıkları davanın ilk duruşması İstanbul 25. Asliye Ceza Mahkemesi’nde yapıldı. Toral, Korkmaz ve bir aktivistin sanık olduğu davada mahkeme, Korkmaz’ın adresinin tespiti ve ifadesinin alınması için dosyayı 14 Nisan 2026’ya erteledi. Aynı gün İstanbul Adliyesi’nde, Başsavcı Akın Gürlek’in sözlü talimatıyla yalnızca turkuaz basın kartı sahiplerinin içeri alınmasına izin verildi; bianet ve İlke TV muhabirleri ile RSF Türkiye Temsilcisi’nin de aralarında bulunduğu çok sayıda gazeteci ve gözlemci adliyeye alınmayarak duruşmayı izlemekten fiilen alıkonuldu.
Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde avukatlık faaliyetleri ve katıldığı basın açıklamaları nedeniyle “örgüt üyeliği” ile suçlanan avukat Necat Çiçek’in yedinci duruşması görüldü. Gizli tanık beyanlarına dayandırılan iddianamede 15 yıla kadar hapis cezası istenen Çiçek hakkındaki adli kontrol ve yurt dışına çıkış yasağı devam ettirilirken, eksiklerin giderilmesi için duruşma 24 Şubat 2026’ya ertelendi; ayrıntılar haberde.
Aynı mahkemede, gazeteci Abdurrahman Gök’ün mesleki faaliyetleri ve gizli tanık beyanları gerekçe gösterilerek “örgüt üyeliği” ve “örgüt propagandası” suçlamalarıyla yargılandığı davanın dokuzuncu duruşması yapıldı. Gök, savunmasında gizli ve açık tüm tanık beyanlarının “Kemal Kurkut’un fotoğrafına” bağlandığını söyleyerek gazetecilik dışında hiçbir faaliyet yürütmediğini, yurt dışı yasağının kendisi için ikinci bir cezalandırmaya dönüştüğünü vurguladı; mahkeme yurt dışı yasağı ve adli kontrol tedbirlerinin devamına karar vererek duruşmayı 26 Şubat 2026’ya erteledi, davanın arka planı haberde.
Yeni Yaşam gazetesi çalışanı Hatice Şahin’in “örgüt üyeliği” suçlamasıyla yargılandığı davanın üçüncü duruşması Diyarbakır 9. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Daha önce aynı suçlamadan 6 yıl 3 ay hapis cezası verilen ve bu hükmü bozulan Şahin hakkında gizli tanık beyanlarına dayanan dosyada, adli kontrol ve yurt dışı çıkış yasağının devamına karar verilirken ek savunma için duruşma 5 Mayıs 2026’ya ertelendi; yargılamaya ilişkin ayrıntılar haberde.
Batman 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde gazeteci Şerife Oruç’un “örgüt üyeliği” suçlamasıyla 2016’dan bu yana süren davasının 30. duruşması görüldü. Haber içeriği, sosyal medya paylaşımları ve gizli tanık beyanlarına dayanan dosyada, birleştirme talebinin değerlendirilmesi gerekçesiyle duruşma 16 Haziran 2026’ya ertelendi; uzun yargılama süreci ve son duruşmanın ayrıntıları haberde.
İstanbul 45. Asliye Ceza Mahkemesi’nde, gazeteci Hasan Cemal hakkında T24’te 16 Ocak 2016’da yayımlanan bir köşe yazısı gerekçe gösterilerek “Cumhurbaşkanına hakaret” suçlamasıyla açılan davada duruşma yapıldı; Cemal, savunmasında “Barışı savunduğum için buradayım” diyerek davanın ifade özgürlüğü ve barış talebiyle ilişkilendirildiğini hatırlattı, ayrıntılar haberde.
İstanbul 62. Asliye Ceza Mahkemesi’nde ise Saraçhane’de İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınmasının ardından yapılan protestoları takip ederken gözaltına alınıp tutuklanan sekiz gazeteci, delil yetersizliği gerekçesiyle beraat etti; kararla birlikte Saraçhane dosyasında tüm gazeteciler yönünden ceza tehdidi ortadan kalktı, kararın ayrıntıları haberde.
Haftanın diğer gelişmeleri
Hafta içinde Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi’nin öldürülmesinin onuncu yılında cinayetine ilişkin yargı sürecinin cezasızlıkla sonuçlandığını hatırlatıldı. Elçi’nin ölümünden yıllar sonra hazırlanan iddianamede üç polis memuru hakkında yalnızca “bilinçli taksirle ölüme neden olmak” suçundan ceza istenmesine ve 12 Haziran 2024 tarihli beraat kararlarıyla bu dosyanın da cezasızlık örneklerinden biri haline gelmesine dikkat çekildi.
