Rabia Çetin
Gazeteci Hasan Cemal hakkında, T24 internet sitesinde 16 Ocak 2016 tarihinde yayımlanan köşe yazısı gerekçe gösterilerek “Cumhurbaşkanına hakaret” suçlamasıyla açılan dava İstanbul 45. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Hasan Cemal savunmasında “Barışı savunduğum için buradayım” dedi.
Yargıtay’ın bozma kararının ardından Ankara 24. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın ikinci duruşmasına Hasan Cemal ve avukatı Fikret İlkiz İstanbul 45. Asliye Ceza Mahkemesi’nde SEGBİS yoluyla katıldı.
“Kendimi savunmaya ihtiyacım yok”
Kimlik tespitinin ardından savunma yapan Hasan Cemal şöyle konuştu: “Buraya kendimi savunmak için gelmedim. Kendimi savunmaya ihtiyacım yok. Bu memlekette, insanları yalanda yaşatmak için nasıl korkunç bir devlet aygıtı kurulduğunu çok iyi biliyorum. Hayatta yaşadığım, tanık olduğum acılar bana bunu öğretti. Yalanda yaşamayı reddedenlerin bu memlekette, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşundan başlayarak nasıl cadı kazanlarına atıldığını, onlara ne büyük acılar yaşatıldığını biliyorum. Bugün de hapishaneler yalanda yaşamaya reddedenlerle dolu. Ben de yalanda yaşamayı reddettim. Bu nedenle buradayım, mahkemenizin önündeyim.”
“Barışı savunduğum için buradayım”
“Ben de terörü, şiddeti reddettiğim için buradayım” diyen Hasan Cemal devamında şunları söyledi: “Barışı savunduğum için buradayım. İki ay sonra 82 yaşına basıyorum. 57 yıldır gazeteciyim. Bunca yıldır yazıyorum. Onüçüncü kitabım, ‘Hayat İşte Böyle Geçip Gidiyor’ adını taşır. Hepimiz için öyle, doğrularıyla yanlışlarıyla geçip gider. Ben barışı savunuyorum. Hukukun üstünlüğünü savunuyorum. İfade özgürlüğünü savunuyorum. Tüm farklılıkların bir arada, aynı çatı altında ve barış içinde yaşamalarından yanayım. Kısacası, demokrasiyi hak hukuk adaleti savunuyorum. 16 Ocak 2016 tarihli “Diktatör Bozuntusu” başlıklı yazımdan dolayı Ankara 24. Asliye Ceza Mahkemesi 1 Mart 2017 tarihinde Cumhurbaşkanına hakaret suçundan 11 ay 20 gün hapisle cezalandırılmama ve cezanın ertelenmesine karar vermişti. Kararı Yargıtay bozdu. Sözü uzatmak istemiyorum. Yalanda yaşamayı reddediyorum. Bunun için de geçen yıl ‘Zamane Diktatörleri’ isimli kitabımı yayınladım. Bugün Türkiye’de insanlara yalanda yaşamayı dayatan rejimin hukukla, özgürlükle, kısacası demokrasiyle ilgisi olmadığının altını bir kez daha çiziyorum. Yalanda değil, gerçekte yaşamak isteyenler, demokrasi ve özgürlüğü savunanlar kazanacak sonunda.”
Hasan Cemal’in savunmasının ardından mahkeme, dosyanın bozma ilamı doğrultusunda işlem yapılabilmesi için talimat evrakının ait olduğu mahkemeye iadesine karar verdi.

