Bu hafta da birçok gazetecilik ve ifade özgürlüğü davasının duruşmaları görülecek. İşte haftanın duruşma takvimi:
5 Haziran Pazartesi
KHK ile kapatılan Azadiya Welat Gazetesi’nin imtiyaz sahibi Ramazan Ölçen’in “örgüt üyeliği” suçlamasıyla yargılandığı davanın 11. duruşması Diyarbakır 11. Ağır Ceza Mahkemesinde, saat 09.35’te görülecek. Ölçen’e yöneltilen suçlamaya Azadiya Welat Gazetesi’nin imtiyaz sahibi olması ve hakkında toplatma kararı verilen gazete, dergi ve kitapları bulundurmasını delil olarak gösteren iddianame savcısı, Ölçen’in 15 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılmasını istiyor. Davanın 13 Şubat 2023 tarihinde görülmesi planlanan duruşması, Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremleri yüzünden ertelenmişti.
6 Haziran Salı
Eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün Medya, İletişim ve Halkla İlişkiler Başmüşavirliğini de yapan gazeteci Ahmet Sever’in Mustafa Varank’ın şikayeti üzerine “kamu görevlisine hakaret” suçlamasıyla yargılandığı davanın 13. duruşması İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesinde, saat 09.50’de görülecek. İddianamede Sever’e yöneltilen suçlamaya 2018 yılında kaleme aldığı İçimde Kalmasın/Tanıklığımdır isimli kitabın 152-167. sayfalarındaki Varank hakkındaki ifadeler delil olarak gösteriliyor. Mahkeme, 12 duruşmadır yurt dışında yaşayan Sever’in savunmasının istinabe yoluyla alınması için yurt dışına yazılan yazının dönüşünü bekliyor.
Yazar ve ihraç edilen sosyolog Veli Saçılık’ın eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Lideri Devlet Bahçeli’nin şikayeti üzerine “kamu görevlisine hakaret (iki kez)” suçlamasıyla yargılandığı davanın altıncı duruşması Ankara 30. Asliye Ceza Mahkemesinde, saat 10.10’da görülecek. 14 Nisan 2022 tarihli iddianamede Saçılık’a yöneltilen suçlamaya 12 Ocak 2020 tarihinde yaptığı, Süleyman Soylu ile ilgili bir haberi alıntılayarak paylaştığı sosyal medya paylaşımı ve 15 Ocak 2020 tarihinde Devlet Bahçeli hakkında yaptığı edilen sosyal medya paylaşımı delil olarak gösteriliyor. Saçılık’ın savcılıkta verdiği savunmanın “suç ve cezadan kurtulmaya yönelik” olduğunu iddia eden iddianame savcısı Mehmet Aykut Cihangir, suçlama konusu paylaşımların Soylu ve Bahçeli’nin “şeref, onur ve saygınlıklarını rencide edebilecek nitelikte” olduğu iddiasıyla Saçılık’ın cezalandırılmasını talep ediyor. Davanın 8 Haziran 2022 tarihinde görülen ilk duruşmasında mahkeme, Süleyman Soylu’nun “suçtan zarar görme ihtimaline binaen” davaya katılma talebini kabul etmişti. 8 Kasım 2022 tarihinde görülen ikinci duruşmada mahkeme, Devlet Bahçeli’nin “suçtan zarar görme ihtimaline binaen” davaya katılma talebini kabul etmişti. 22 Aralık 2022 tarihinde görülen üçüncü duruşmada esas hakkındaki mütalaasını sunan savcı, Saçılık’ın üzerine atılı suçu işlediğinin sabit olduğunu iddia ederek Soylu ve Bahçeli yönünden ayrı ayrı cezalandırılmasını talep etmişti. Davanın 29 Mart 2023 tarihinde görülen beşinci duruşmasında mahkeme, Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) Gamze Elvan ve diğerleri kararının incelenmesine karar vermişti. Saçılık hakkındaki iddianameyi hazırlayan savcı Mehmet Aykut Cihangir, eski İnsan Hakları Derneği (İHD) Eş Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan hakkında da Süleyman Soylu’nun şikayeti üzerine “kamu görevlisine hakaret” suçlamasıyla iddianame hazırlamıştı. Ankara 60. Asliye Ceza Mahkemesi, suçlama konusu yapılan eylemlerinin “kanunda suç olarak tanımlanmadığına” kanaat getirerek Türkdoğan’ın beraatine hükmetmişti. Aynı savcının kopyala/yapıştır iddianameler ile İHD Eş Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan’a ve aralarında Veli Saçılık’ın da bulunduğu Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski MYK üyelerine “Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni alenen aşağılamak” suçlamasıyla ayrı ayrı davalar açtığı da ortaya çıkmıştı.
Gazeteci Evrim Kepenek’in çocuk istismarından tutuklanan ve daha sonra adli kontrol şartıyla serbest bırakılan Refik Y.’nin şikayeti üzerine “hakaret” suçlaması ile yargılandığı davanın altıncı duruşması Selçuk Asliye Ceza Mahkemesinde, saat 10.30’da görülecek. 6 yaşındaki çocuğunu istismar ettiği iddia edilen Refik Y,. cezaevinde olduğu sırada gazeteci Kepenek’ten ve sosyal medyada istismar iddialarını paylaşan 3 kişiden “özel hayatın gizliliğini ihlal” ve “hakaret” iddiaları ile şikayetçi oldu. Gazeteci Kepenek ve diğer üç kişiye yöneltilen suçlamaya Kepenek’in haberleri ve sanıkların sosyal medya paylaşımları delil olarak gösteriliyor. Davanın 21 Haziran 2022 tarihinde görülen ikinci duruşmasında mahkeme, Refik Y.’nin avukatının gazeteci Kepenek’in zorla getirilmesi talebini reddederek müşteki Refik Y.’nin yargılandığı davada verilen kararın kesinleşmesinin beklenmesine karar vermişti. Davanın 1 Kasım 2022 tarihinde görülen üçüncü duruşmasında mahkeme, Kepenek’in müdafiinin konu hakkında yapılan diğer haberleri dosyaya sunmak için ek süre talebini kabul etmişti. Davanın 21 Şubat 2022 tarihinde görülen dördüncü duruşmasında mahkeme, İzmir 23. Ağır Ceza Mahkemesine müzekkere yazılarak müşteki Refik Y.’nin yargılandığı davada verilen kararın kesinleşip kesinleşmediğinin sorulmasına karar vermişti. Davanın 2 Mayıs 2023 tarihinde görülen duruşmasında mahkeme, İzmir 23. Ağır Ceza Mahkemesine müzekkere yazılarak müşteki Refik Y.’nin yargılandığı davada verilen kararın kesinleşip kesinleşmediğinin sorulmasına karar vermişti.
Tutsaklarla Dayanışma İnisiyatifi tarafından 3 Şubat 2022 tarihinde Yenibosna Adli Tıp Kurumu önünde gerçekleştirilmek istenen “Hasta Tutsaklara Özgürlük” nöbetine yapılan polis müdahalesinde gözaltına alınan 16 kişinin “2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet etmek” suçlamasıyla yargılandıkları davanın dördüncü duruşması Bakırköy 51. Asliye Ceza Mahkemesinde, saat 10.35’te görülecek. İddianamede “kamuoyunda baskı oluşturmak için” Adli Tıp Kurumu önünde toplandığı belirtilen kişilere yöneltilen suçlamaya gösterilen deliller arasında Tutsaklarla Dayanışma İnisiyatifi’nin sosyal medya hesabı üzerinden yapılan paylaşım da bulunuyor.
ANKA Haber Ajansı Yazı İşleri Müdürü Mansur Çelik’in “terörle mücadelede görev almış kişileri hedef göstermek” suçlamasıyla yargılandığı davanın ikinci duruşması Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesinde, saat 10.50’de görülecek. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 17 Mart 2020 tarihinde hazırlanan iddianamede Çelik’e yöneltilen suçlamaya, iddianame tarihinden yedi ay sonra, 14 Ekim 2020 tarihinde ANKA’nın web sitesinde yayınlanan “Türkiye Gündemine Damga Vuran Hakim” başlıklı haber delil olarak gösteriliyor. İddianamede “meçhul muhbir”in suçlama konusu haberden şikayetçi olması üzerine soruşturma başlatıldığını belirten savcı, Çelik’in üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılmasını talep ediyor. Dosyanın yetkisizlik ile Ankara’ya gönderilmesi üzerine iddianameyi kabul eden Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesi, davanın 21 Şubat 2023 tarihinde görülen ilk duruşmasında Çelik hakkındaki yurt dışına çıkış yasağının devamına ve iddianamede mağdur olarak yer alan Akın Gürlek hakkında bugüne kadar yapılmış haberlerin incelenmesi talebinin reddedilmesine karar vermişti.
Hak savunucusu Taner Kılıç’ın “terör örgütü üyeliği” ve hak savunucuları Günal Kurşun, İdil Eser ve Özlem Dalkıran’ın “örgüt içindeki hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte, örgüte bilerek ve isteyerek yardım etmek” suçlamalarıyla yeniden yargılandıkları Büyükada Davası’nın ikinci duruşması İstanbul 35. Ağır Ceza Mahkemesinde, saat 14.00’te görülecek. 10 hak savunucusu, İstanbul Büyükada’da Temmuz 2017’de “İnsan Hakları Savunucularının Korunması ve Dijital Güvenliği” başlıklı toplantıya katıldıkları gerekçesiyle “silahlı terör örgütüne üye olma” ve “silahlı terör örgütüne yardım etmek” ile suçlanmıştı. Haziran 2017’de “FETÖ üyeliği” şüphesiyle tutuklanan Kılıç’ın dosyası, Büyükada Davası’nda tutuklanan insan hakları savunucularının dosyasıyla birleştirilmişti. Yargıtay 3. Ceza Dairesi, 17 Ekim 2022 tarihli kararıyla hak savunucularına verilen hapis cezalarını bozmuştu. Kılıç hakkındaki mahkumiyet hükmünün eksik araştırma ile kurulduğuna kanaat getiren yüksek mahkeme; Kurşun, Eser ve Dalkıran hakkında “delil yetersizliğinden” beraat kararı verilmesi gerektiğine karar vermişti. Davanın 8 Mart 2023 tarihinde görülen ilk duruşmasında mahkeme, Yargıtay’ın bozma ilamına uyulmasına karar vermişti.
Cezaevindeki Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın “2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet etmek” suçlamasıyla yargılandığı davanın 14. duruşması Batman 2. Asliye Ceza Mahkemesinde, saat 14.00’te görülecek. Batman Cumhuriyet Başsavcılığı Örgütlü Suçlar Araştırma Bürosu tarafından 2019 yılında hazırlanan iddianamede Demirtaş’a yöneltilen suçlamaya 20 Mart 2016 yılında yapılması planlanan fakat Batman Valiliği tarafından yasaklanan Newroz kutlamaları sırasında gerçekleştirdiği miting delil olarak gösteriliyor. İddianame savcısı, valilik yasağına ek olarak Demirtaş şehre gelmeden önce çıkan olayları ve Demirtaş’ın konuşması sırasında atıldığını iddia ettiği sloganları suçlamaya delil olarak göstererek Demirtaş’ın “kanuna aykırı toplantı ve gösteri yürüyüşleri düzenleme, yönetme ve bunların hareketlerine katılma (2911 sayılı yasa m. 28/1)” suçundan cezalandırılmasını talep ediyor. İddia makamı, davanın 18 Ekim 2022 tarihinde görülen dokuzuncu duruşmasında esas hakkındaki mütalaasını sunarak Demirtaş’ın üzerine atılı suçtan 3 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılmasını talep etmişti. Aynı duruşmada esas hakkındaki mütalaaya karşı söz alan Demirtaş, esas hakkındaki mütalaada istenen ceza talebine herhangi bir gerekçe sunulmadığına ve dosyadaki eksikliklere dikkat çekmişti.
7 Haziran Çarşamba
2018-2020 dönemi Diyarbakır Barosu Başkanı Cihan Aydın ve Yönetim Kurulu üyeleri Muhlis Oğurgül, Ahmet Dağ, Erhan Aytekin, Fırat Üger, Gazal Bayram Koluman, Mehmet Akbaş, Serdar Çelebi, Tevfik Karahan, Ömer Şeran ve Özgür Yılmaz Biçen’in “Türk Milletini, Türkiye Cumhuriyeti devletini, Türkiye Büyük Millet Meclisini, Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ve devletin yargı organlarını alenen aşağılamak” suçlamasıyla yargılandıkları davanın ilk duruşması Diyarbakır 9. Ağır Ceza Mahkemesinde, saat 09.00’da görülecek. Hukukçular hakkında hazırlanan iddianamede Diyarbakır İl Emniyet Müdürlüğü ve bir avukat müşteki olarak yer alıyor. Diyarbakır İl Emniyet Müdürlüğünün 24 Nisan 2020 tarihinde Muhabere Elektronik Şube Müdürlüğüne ihbarda bulunduğunu belirten iddianame savcısı, müşteki avukatın ise 27 Nisan 2020 tarihinde CİMER başvurusu yaparak şikayetçi olduğunu belirtiyor. Müşteki avukatın CİMER başvurusunda yer alan ve “İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun bir çok defalarca yapmış olduğu açıklamalar ile Diyarbakır Barosu yönetimlerinin teröre müzahir olduğu ve bunlardan talimat almak suretiyle hareket ettiği” gibi ithamlar içeren ifadelerine de yer veren iddianame savcısı, Adalet Bakanlığının 2 Aralık 2021 tarihinde soruşturma izni verdiğini belirtiyor. Hukukçuların soruşturma aşamasında kendilerini savunmadıklarını belirten iddianame savcısı, 6 Haziran 2022 tarihinde Adalet Bakanlığı tarafından kovuşturma izni verildiğini ifade ediyor. Baronun 24 Nisan 2020 tarihinde yaptığı “Soykırım Mağdurlarını Saygıyla Anıyoruz” açıklamasını delil olarak sunan iddianame savcısı, hukukçuların üzerlerine atılı suçu işlediklerini iddia ediyor ve cezalandırılmalarını talep ediyor. 2017 yılından bu yana her yaptıkları 24 Nisan açıklamasına beş soruşturma ve üç dava açılan Diyarbakır Barosu, 2019 yılında yapılan 24 Nisan açıklaması gerekçe gösterilerek aynı suçlama ile yargılanmış ve davanın 17 Ekim 2022 tarihinde görülen ilk duruşmasında beraat etmişti.
Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) İzmir Şubesi Yönetim Kurulu üyesi avukat Aryen Turan’ın “örgüte bilerek ve isteyerek yardım etmek” suçlamasıyla yargılandığı davanın ikinci duruşması İzmir 18. Ağır Ceza Mahkemesinde, saat 10.00’da görülecek. 7 Kasım 2022 tarihinde hazırlanan iddianamede hukukçuya yöneltilen suçlamaya 22 Ekim 2022 tarihinde İzmir Barosu’nun Olağan Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmadaki ifadeler delil olarak gösteriliyor. İddianame savcısı, Turan’ın o dönemde dolaşımda olan kimyasal silah kullanıldığı iddialarının uluslararası hukuka göre araştırılmasının gerektiği yönündeki beyanı ile “Türk Silahlı Kuvvetlerinin icra ettiği operasyonlarda kimyasal silah kullandığı yönündeki iddiayı beyan ederek, örgüte yönelik operasyonların durdurulması için PKK/KCK silahlı terör örgütüne bilerek ve isteyerek yardım etme” suçunu işlediğinin anlaşıldığını iddia ederek hukukçunun cezalandırılmasını talep ediyor. Turan, iktidara yakın medya tarafından yoğun olarak hedef gösterildikten sonra 3 Kasım 2022 tarihinde gözaltına alınmış ve bir günlük gözaltının ardından adli kontrol tedbirleriyle serbest bırakılmıştı. Davanın 16 Şubat 2023 tarihinde görülen ilk duruşmasında savcı, Turan savunmasını yaparken duruşma salonunu terk etmişti. Mahkeme, aynı duruşmada Turan hakkındaki adli kontrol tedbirlerinin kaldırılmasına karar vermişti. Turan hakkındaki iddianameyi hazırlayan savcı, aralarında gazeteci Nazlan Ertan’ın da bulunduğu yüzlerce kişi hakkında kopyala/yapıştır iddianame ile davalar açmıştı.
52 Boğaziçi Üniversitesiöğrencisinin “2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet etmek” ve “kişiyi hürriyetinden yoksun kılmak” suçlamalarıyla yargılandığı davanın dokuzuncu duruşması İstanbul 49. Asliye Ceza Mahkemesinde, saat 10.10’da görülecek. İddianamede, #bundansonrasıbizde etiketinde yapılan paylaşımlar ve öğrencilerin attığı sloganlar öğrencilere yöneltilen suçlamalara gösterilen deliller arasında yer alıyor. Mahkeme, davanın 4 Temmuz 2022 tarihinde görülen altıncı duruşmasında sanık müdafilerine delillerini ve beyanlarını dava dosyasına sunmaları ve tanıklarını gelecek celse hazır etmeleri için süre vererek davayı ertelemişti. Davanın 12 Aralık 2022 tarihinde görülen yedinci duruşmasında mahkeme, olay günü görüntülerinin çözümü için dosyanın bilirkişiye gönderilmesine karar vermişti. Davanın 22 Mart 2023 tarihinde görülen sekizinci duruşmasında mahkeme, bilirkişi raporunun beklenmesine karar vermişti.
Demokratik Modernite Dergisi Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Ramazan Yurttapan, derginin suçlama konusu yapılan sayısında yazıları bulunan Agos Gazetesi Ermenice sayfalar Editörü Pakrat Estukyan, avukat Emran Emekçi, Mehmet Nimet Sevim ve Cihan Doğan’ın “terör örgütü propagandası yapmak” suçlamasıyla yargılandığı davanın beşinci duruşması İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesinde, saat 10.40’ta görülecek. İddianamede sanıklara yöneltilen suçlamalara Demokratik Modernite Dergisi’nin 36. sayısında yer alan makaleler ve bu makalelerdeki bazı ifadeler delil olarak gösteriliyor. İddianame savcısı, mahlas kullanan kişiler tarafından yazılan üç makaleyi de suçlamalara delil olarak göstererek her ne kadar bu kişilerin kim olduğu tespit edilemese de Basın Kanunu’nun 11. maddesi gereği Yurttapan’ın sorumlu yazı işleri müdürü olarak cezai sorumluluğunun olduğunu belirtiyor. Savcı, derginin 36. sayısı hakkında İstanbul 4. Sulh Ceza Hakimliği tarafından verilen toplatma kararına da iddianamede yer veriyor. Yurttapan, Estukyan, Emekçi, Sevim ve Doğan’ın İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davasının dosyası, 27. Ağır Ceza Mahkemesinin 18 Mayıs 2022 tarihli kararı ile Yurttapan’ın derginin 37. sayısı gerekçe gösterilerek aynı suçlama ile yargılandığı ve İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davasının dosyası ile dosyalar arasında “hukuki ve fiili bağ” olduğu gerekçesiyle birleştirilmişti. Davanın 28 Eylül 2022 tarihinde görülen ikinci duruşmasında mahkeme, savunması alınan sanıkların duruşmalardan vareste tutulmasına karar vermişti. Davanın 1 Şubat 2023 tarihinde görülen üçüncü duruşmasında mahkeme, birleşen dosya kapsamında ifadesi alınmayan Cihan Doğan ve Mehmet Nimet Sevim hakkında savunmalarının alınması için yakalama emri düzenlenmesine karar vermişti.
8 Haziran Perşembe
2022 Eskişehir Onur Yürüyüşü’nde gözaltına alınan 8 kişinin “2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet etmek” suçlamasıyla yargılandığı davanın ikinci duruşması Eskişehir 4. Asliye Ceza Mahkemesinde, saat 09.35’te görülecek. 7 Ekim 2022 tarihli iddianamede 8 kişiye yöneltilen suçlamaya 3 Temmuz 2022 tarihinde yapılmak istenen Onur Yürüyüşü’ne katılmaları, fotoğraf çekmeleri ve slogan atmaları delil olarak gösteriliyor. İddianame savcısı “LGBTİ simgeleyen flama” olarak tanımladığı gökkuşağı bayraklarını taşımayı ve dağıtmayı da suçlamaya delil olarak gösteriyor. Davanın 16 Şubat 2023 tarihinde görülen ilk duruşması, Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremleri dolayısıyla sanıkların ve hakimin katılamaması üzerine ertelenmişti. 2022 Eskişehir Onur Yürüyüşü’ne katılanların cezalandırılmasını talep eden savcı Ferhat Demirci, 2021 Eskişehir Onur Yürüyüşü’nde işkence ile gözaltına alınan 16 kişi hakkında da iddianame hazırlamış, bu iddianamede de “LGBTİ simgeleyen flamaları” suç unsuru olarak sunmuştu. 2021 Eskişehir Onur Yürüyüşü’ne açılan davada yargılanan 16 kişi, ikinci duruşmada beraat etmişti. Hakim Fatih Sevinç, beraat kararını “Eskişehir Valiliğinin yasaklama kararının soyut gerekçelere dayandığı, Anayasa ve Uluslararası Sözleşmelere uygun olmadığı sanık savunmaları, olay tutanağı, kamera görüntüleri ve bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde sanıkların kolluk kuvvetlerine aktif şekilde direnme göstermedikleri, taşıdıkları bayrak ve flamalarda yasa dışı örgütlere ait amblem ve işaret bulunmadığı,sanıkların eylemlerinin şiddet içermediği, demokratik tepki boyutunu aşacak, kamu güvenliğini tehlikeye sokacak boyuta gelmediği anlaşılmakla,sanıkların üzerlerine atılı suçun yasal unsuru oluşmadığı” şeklinde gerekçelendirmişti.
Gazeteciler Ahmet Memiş, Ali Akkuş, Cemal Azmi Kalyoncu, Gökçe Fırat Çulhaoğlu, Ünal Tanık, Yakup Çetin ve Yetkin Yıldız’ın “örgüte yardım” suçlamasıyla yeniden yargılandıkları davanın sekizinci duruşması İstanbul 25. Ağır Ceza Mahkemesinde, saat 10.00’da görülecek. Yargıtay 16. Ceza Dairesi, 26 sanıklı davada 17 kişinin cezalarını onamış, 8 kişinin ise hakkındaki hükümleri bozmuştu. Bozma kararında Atilla Taş dışındaki sanıklar hakkında “örgüt üyeliği” suçuna delil olarak öne sürülen eylemlerin örgüt üyesi olarak kabul edilmelerine yeterli olmadığı belirtilmişti. Atilla Taş’ın davaya konu olan eylemlerinin ise hüküm giydiği “örgüte yardım” suçunun değil, “cumhurbaşkanına hakaret” ve “devletin kurum ve organlarını alenen aşağılama” suçlarının unsurlarını içerdiği ifade edilmişti. Davanın 17 Şubat 2022 tarihinde görülen duruşmasında mahkeme, bir dönem Meydan Gazetesi’nde köşe yazarlığı yapmış olan sanatçı Atilla Taş’ın dosyasının ayrılmasına karar vermişti. Mahkeme, davanın 23 Haziran 2022 tarihinde görülen beşinci duruşmasında Çulhaoğlu hakkındaki yurt dışına çıkış yasağının kaldırılmasına karar vermişti. Davanın 7 Şubat 2023 tarihinde görülen yedinci duruşmasında mahkeme, iddia makamının tevsii tahkikat talebini kabul etmişti.
Belgesel yönetmeni Sibel Tekin’in “terör örgütü üyeliği” suçlamasıyla yargılandığı davanın ikinci duruşması Ankara 26. Ağır Ceza Mahkemesinde, saat 11.00’de görülecek. Savcının ihbar üzerine başlatıldığını iddia ettiği soruşturma sonucunda hazırlanan iddianamede Tekin’e yöneltilen suçlamaya “Karanlıkta Başlayan Hayat” isimli belgeseli için gün ağarmadan çekim yapması, ev aramasında el konulan arşivinde yer alan görüntüler ve aralarında Evrensel, Atılım gazetelerinin de olduğu basılı yayınlar delil olarak gösteriliyor. Tekin’in “örgüt üyeliği” suçundan cezalandırılmasını talep eden fakat bunun hangi örgüt olduğunu belirtmeyen iddianame savcısı, Tekin’in “bayan olmasının” ve “iletişim bölümü üzerine faaliyetlerinin” “kamuflaj” amacı olduğunu iddia ediyor. Tekin, evine yapılan baskın sırasında 16 Aralık 2022 tarihinde gözaltına alınmış ve 17 Aralık’ta “örgüt üyeliği” şüphesiyle tutuklanmıştı.Tekin, 44 günlük tutukluluğun ardından 30 Ocak 2023 tarihinde tahliye edilmişti. Davanın 23 Şubat 2023 tarihinde görülen ilk duruşmasında mahkeme, Tekin’in olay günü çektiği görüntüler hakkında bilirkişi raporu hazırlanmasına karar vermişti.
Eski İnsan Hakları Derneği (İHD) Eş Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan’ın “Türkiye Cumhuriyeti Devletini alenen aşağılamak” suçlamasıyla yargılandığı davanın beşinci duruşması Ankara 24. Asliye Ceza Mahkemesinde, saat 11.30’da görülecek. İddianamede Türkdoğan’a yöneltilen suçlamaya ihbar üzerine tespit edildiği iddia edilen ve 24 Nisan 2017 tarihinde derneğin internet sitesinde yayınlanan “Adalet ve Hakikat İçin Ermeni Soykırımı’nın İnkârına Son!” başlıklı açıklama delil olarak gösteriliyor. 30 Aralık 2021 tarihli sekiz sayfalık iddianamenin dört sayfasında uluslararası sözleşmelerin ifade özgürlüğünü garanti altına alan ilgili maddelerine ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin ifade özgürlüğü konusundaki yerleşik içtihadına yer veren iddianame savcısı Mehmet Aykut Cihangir, suçlama konusu açıklamanın bu bağlamda değerlendirilemeyeceğini iddia ediyor. AİHM Büyük Daire’nin Perinçek v. İsviçre kararına atıfta bulunan iddianame savcısı, “1948 yılından önceki herhangi bir tarihte yaşanmış hiçbir acı nedeniyle bir millete ve topluluğa karşı soykırım suçlaması yöneltilemez” iddiasıyla suçlama konusu açıklama için “sarf edilen sözler Türk Milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini tarih önünde zan altına bırakan açıklamalardır” ifadelerine iddianamede yer veriyor. Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına göre kurulmuş bir sivil toplum örgütünün “Türk Milletinin, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin menfaatlerinin aleyhine çalışmalar” yapmasının “düşünülemez” olduğunu belirten iddianame savcısı, “yer alan açıklama ve iddiaların Türk Milletini tarih önünde ve uluslararası toplumda küçük düşürmeye matuf bir nitelik arz ettiği, Türkiye Cumhuriyeti Devletini ve Türk Milletini alenen aşağılayıcı mahiyette olduğu, ifade hürriyetinin sınırlarının aşıldığı” iddiasıyla Türkdoğan’ın cezalandırılmasını talep ediyor. Adalet Bakanlığına gönderilen soruşturma izni dilekçesinde Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının Türkdoğan hakkında “Türk Milletini ve Türkiye Cumhuriyeti Devletini alenen aşağılama” iddiasıyla fezleke hazırladığı fakat suçlama konusu ifadelerin “Türkiye Cumhuriyeti Devletini alenen aşağılama” kapsamında değerlendirilmesi gerektiği belirtilerek Türkdoğan hakkında bu eylemden soruşturma izni verilmesi talep edilmişti. Bakanlık, 10 Aralık 2021 tarihinde Türkdoğan hakkında soruşturma yapılmasına izin vermişti. İddianameyi hazırlayan savcı, daha önce Süleyman Soylu’nun şikayeti üzerine derneğin 29 Haziran 2018 tarihli bir açıklamasını gerekçe göstererek Türkdoğan hakkında “kamu görevlisine hakaret” suçlamasıyla iddianame hazırlamıştı. Davayı gören Ankara 60. Asliye Ceza Mahkemesi, Türkdoğan’a isnat edilen suçun yasal unsurlarının oluşmadığına kanaat getirerek beraatine hükmetmişti. Aynı savcı, ihraç edilen sosyolog ve yazar Veli Saçılık hakkında da Saçılık’ın sosyal medya paylaşımlarını gerekçe göstererek Devlet Bahçeli ve Süleyman Soylu’nun şikayeti üzerine “kamu görevlisine hakaret (iki kez)” suçlamasıyla iddianame hazırlamıştı. Türkdoğan’ın TCK 301 suçlamasıyla yargılandığı davanın 2 Mart 2023 tarihinde görülen ikinci duruşmasında Ankara 24. Asliye Ceza Mahkemesi, esas hakkındaki mütalaanın hazırlanması için dosyanın iddia makamına gönderilmesine karar vermişti.
9 Haziran Cuma
Gazeteci Mehmet Baransu’nun “cumhurbaşkanına hakaret”, “kamu görevlisine hakaret”, “alenen hakaret” ve “iftira” suçlamalarıyla yargılandığı davanın 10. duruşması İstanbul 60. Asliye Ceza Mahkemesinde, saat 14.30’da görülecek. Davada Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Balyoz Davası’nı gören İstanbul Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesi heyeti üyeleri “mağdur” olarak; emekli Orgeneral Çetin Doğan ise “müşteki” olarak yer alıyor. 12 Kasım 2019 tarihli iddianamede Baransu’ya yöneltilen suçlamaya cezaevindeyken kalem aldığı ve haberdar.com sitesinde 10-23 Mayıs 2016 tarihlerinde yayınlanan yazı dizisindeki bazı yazıları delil olarak gösteriliyor. İddianame savcısı, Baransu’nun 11 Mayıs ve 13 Mayıs 2016 tarihlerinde yayınlanan yazıları ile cumhurbaşkanına karşı “cumhurbaşkanına hakaret”; 10-15 Mayıs 2015 tarihlerinde yayınlanan yazıları ile Çetin Doğan’a karşı “alenen hakaret” ve “iftira”; 15-23 Mayıs 2016 tarihlerinde yayınlanan yazıları ile İstanbul Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesi heyeti üyelerine karşı “kamu görevlisine karşı görevinden dolayı hakaret” suçlarını işlediğini iddia ederek Baransu’nun cezalandırılmasını talep ediyor. Davanın 30 Eylül 2022 tarihinde görülen yedinci duruşmada mahkeme, dosyanın esas hakkındaki mütalaasını hazırlaması için iddia makamına gönderilmesine karar vermişti. Davanın 10 Şubat 2023 tarihinde görülen sekizinci duruşmasında esas hakkındaki mütalaasını sunan savcı, Baransu’nun “cumhurbaşkanına hakaret”, “kamu görevlisine hakaret”, “alenen hakaret” ve “iftira” suçlarından cezalandırılmasını talep etmişti. Davanın 7 Nisan 2023 tarihinde görülen dokuzuncu duruşmasında mahkeme, Baransu’nun daha önce yargılandığı ve düşme kararı ile sonuçlanan dosyanın bir örneğinin istenmesine karar vermişti.
*Bu işin hakları, Atıf-Gayriticari (CC BY-NC) Lisans ile kısmen saklıdır. Bu iş, MLSA’ya atıf ile ve ticari olmayan amaçlar ile kullanılıp dağıtılabilir.
Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA) haber alma hakkı, ifade özgürlüğü ve basın özgürlüğü alanlarında faaliyet yürüten bir sivil toplum kuruluşudur. Derneğimiz başta gazeteciler olmak üzere mesleki faaliyetleri sebebiyle yargılanan kişilere hukuki destek vermektedir.