Diyarbakır - Diyarbakır’daki 2017 yılında gerçekleşen Newroz kutlamaları sırasında Kemal Kurkut’un polis tarafından vurulmasını fotoğraflayan gazeteci Abdurrahman Gök’ün yargılandığı dava, savcının esas hakkındaki mütalaasını hazırlaması için 30 Eylül’e ertelendi. Gök’ün haber kaynaklarıyla yaptığı telefon görüşmeleri, sosyal medya paylaşımları, gizli tanık beyanları ve yaptığı haberlerin içeriği gerekçesiyle “silahlı örgüt üyeliği” ve “örgüt propagandası yapmak” suçlamalarıyla 20 yıla kadar hapis istemiyle yargılandığı davanın ikinci duruşması bugün görüldü. Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmada gazeteci Gök ve avukatları hazır bulundu. Duruşmayı Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFGD) Eş Başkanı Dicle Müftüoğlu ve Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) avukatı Ülkü Şahin’in yanı sıra Gök’ün çok sayıda gazeteci meslektaşı da dayanışma için takip etti. Duruşma salonu önünde ve içerisinde güvenlik önlemi alan çevik kuvvet polisleri, duruşmayı izlemeye gelen gazetecilere üst araması yaptı.
Gizli tanık, Gök’ün “örgüt talimatıyla” hareket ettiğini öne sürdü
Dava dosyasına gelen belgelerin okunmasıyla başlayan duruşmada mahkeme başkanı, “Sabır” isimli gizli tanığın Gaziantep’te talimat ile alınan ve dava dosyasına konulan ifadesinin tamamını okudu. Gizli tanık, ifadesinde gazeteciyi tanıdığını iddia ederek Gök hakkında şunları söyledi: “2017 yılında Diyarbakır’da Nevruz kutlamaları sırasında ölen, örgüt üyesi olan Kemal Kurkut isimli şahsın elinde bıçakla öldürülmesi olayında da meydana gelen olayların, Kandil’den aldığı talimatla halka farklı şekilde gösterip haber yapan bir şahıstır.” Gök için “kendisi iletişim fakültesi mezunudur, örgüt ile ideolojik olarak bağlantılıdır” diyen gizli tanığın ifadesinde, gazetecinin “Silahlı kuvvetlerin bu örgüt ile yaptığı mücadeleyi halka farklı amaçla gösterip sanki Türkiye’de Kürt halkını katleden bir devlet sistemi varmış gibi göstererek, bunu basını da kullanarak ulusal ve uluslararası kamuoyuna farklı şekilde gösterdiği” öne sürüldü. Gizli tanığın ifadesinde şu ifadelere de yer verildi: “Ayrıca bu şahıs Fırat Haber Ajansı, Özgür Politika, örgütün sözde istihbarat alanına bakan Lekolin.org sitesine deşifre edilen şahıslara basın ve gazeteci kimliği de kullanarak elde etmiş olduğu bilgileri bu haber sitelerine gönderen şahıstır.”
Gök: Gizli tanığın hakkımda verdiği bilgiler internette de var
Gizli tanık ifadesinin okunmasının ardından söz alan gazeteci Gök, gizli tanığın kendisi hakkında verdiği beyanların yalan ve gerçek dışı olduğunu vurgulayarak, tanığın ifadesinin karmaşık ve kendi içinde tutarsız olduğunu, ifadeyi defalarca okumasına rağmen bir şey anlamadığını söyledi. Gök, tanığın kendisi hakkında “iletişim fakültesi mezunudur” şeklinde verdiği bilgilerin internette ve Wikipedia’da da bulunduğuna dikkat çekti. Kemal Kurkut’un “örgüt üyesi” ve kendisinin vurulma anı fotoğraflarını “örgüt talimatı” ile çektiğine ilişkin gizli tanık beyanının “absürt” olduğuna işaret eden Gök, “Bu ifadeye göre sanki polis Kemal’i vuracak, ben de olay öncesinde Kemal ile anlaşmışım gibi bir durum ortaya çıkıyor. Bu akla yatkın bir beyan mıdır? Ölen bir genç için örgüt üyesi ifadesi kullanılmasını çok incitici ve rahatsız edici buluyorum” diye konuştu.
Aktar: Çekilen fotoğraflar Kurkut cinayeti dosyasında delil olarak kullanılıyor
Ardından söz alan Gök’ün avukatı Mehmet Emin Aktar, mahkeme başkanının okuduğu ifadeyi kabul etmediklerini ifade ederek, bu davada bir “gizli tanık faciasıyla” karşı karşıya olduklarını, ifadenin asılsız olduğunu belirtti. Aktar, Gök’ün Kurkut’un vurulduğu sırada çektiği fotoğraf karelerinin Diyarbakır 7. Ağır Ceza Mahkemesindeki Kurkut cinayeti davasında delil olarak kullanıldığını hatırlattı. Aktar, gazeteci Gök’ün gazetecilik görevinin gereğini yerine getirip olayı fotoğrafladığını söyleyerek Kurkut davasına bakıldığında her şeyin ortada olduğunu vurguladı. Gök’ün çektiği fotoğraflar kareleriyle faili polisin olduğu bir cinayeti ortaya çıkardığını kaydeden Aktar, bu nedenle müvekkili ile husumetli olan polisin, gizli tanık ifadesini yönlendirdiğine işaret etti.
Temur: Bu gizli tanık ifadesiyle yargılanan gazeteci beraat etti
Avukat Resul Temur da gizli tanık ifadesinin aksine müvekkilinin 2016-2017 yılları arasında gazetecilik faaliyeti nedeniyle Irak’a gittiğini ve burada geçici oturum aldığına dikkat çekti. Gizli tanık beyanının gerçeği yansıtmadığını, gizli tanık beyanının yer, zaman, kişi ve olay bakımından kopuk ve sadece yoruma dayalı olduğunu vurgulayan Temur, aynı gizli tanık ifadesi nedeniyle yargılanan gazeteci Semiha Alankuş’un Diyarbakır 9. Ağır Ceza Mahkemesinde yargılandığı davada beraat ettiğini hatırlatarak, bu kararın bir örneğini mahkeme heyetine sundu.
Dosya mütalaanın hazırlanması için iddia makamına gönderildi
Temur’un ardından konuşan iddia makamı ise, esas hakkındaki mütalaasını hazırlanması için dava dosyasının iddia makamına gönderilmesini talep etti.Mahkeme heyetinin duruşmaya ara vermeksizin açıkladığı ara kararda, esas hakkında mütalaanın hazırlanması için dosyasının Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine karar vererek, bir sonraki duruşmayı 30 Eylül tarihine bıraktı.
Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA) haber alma hakkı, ifade özgürlüğü ve basın özgürlüğü alanlarında faaliyet yürüten bir sivil toplum kuruluşudur. Derneğimiz başta gazeteciler olmak üzere mesleki faaliyetleri sebebiyle yargılanan kişilere hukuki destek vermektedir.