Deniz Tekin
Mezopotamya Ajansı editörü Abdurrahman Gök’ün gazetecilik faaliyetleri nedeniyle 225 gün tutuklu kaldığı davada, yurtdışına çıkış yasağı yine kaldırılmadı. Gök, “Hem dışarıda olup hem mesleğimi yapamamam benim için çok ağır bir şey” dedi.
Gazeteci Gök hakkında, Mezopotamya Ajansı’nda yayımlanan haberler, tanık ifadeleri, sosyal medya paylaşımları ve kitap tanıtımları gerekçe gösterilerek “örgüt üyeliği” ve “örgüt propagandası yapmak” suçlamalarıyla açılan davanın sekizinci duruşması Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
Gök ve avukatlarının hazır bulunduğu duruşmayı, Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG) Eşbaşkanı Selman Çiçek ile çok sayıda gazeteci takip etti. İddia makamı, dava dosyasındaki eksikliklerin giderilmesini talep etti.
Duruşmada söz alan Gök, uzun süredir her celsede yurtdışı yasağının kaldırılmasını talep ettiğini hatırlattı. Gök, “Bazen düşünüyorum, cezaevinde olsaydım en azından dört duvar arasında olduğumu, bu nedenle mesleğimi yapamayacağımı bilirdim. Hem dışarıda olup hem mesleğimi yapamamam benim için çok ağır bir şey. Yurtdışına çıkış yasağının kaldırılmasını istiyorum” diye konuştu.
Avukat Mehmet Emin Aktar, yurtdışı yasağının gazeteci olan müvekkili için çok ağır bir tedbir olduğunu söyledi. Avukat Resul Temur ise dosyanın Yargıtay’da temyiz incelemesinde olduğunu hatırlatarak, bunun adli kontrol kararını süresiz ve belirsiz hale getirdiğine dikkat çekti.
Savcı, adli kontrol tedbirlerinin devamı yönünde mütalaa verdi. Gök ise daha önce aynı suçlamalardan yargılandığı davanın bütün duruşmalarına katıldığını hatırlatarak, “Yurtdışına kaçma gibi bir düşüncem yok. Burada doğdum, büyüdüm, mesleğimi burada icra ettim. Yurtdışı yasağımın kaldırılmasını istiyorum” dedi.
Mahkeme, Gök hakkındaki yurtdışına çıkış yasağının devamına, açık olan soruşturma dosyasının bir örneğinin Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan istenmesine karar verdi. Ayrıca Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nde temyiz incelemesinde olan dosyanın akıbetinin sorulmasına hükmeden mahkeme, davayı 25 Kasım’a erteledi.
