AZİZ ORUÇ
Açık Radyo’nun karasal yayının RTÜK tarafından durdurulmasına tepki gösteren Açık Radyo Yayın Yönetmeni Ömer Madra, “Açık radyonun açık kalacağı kanaatindeyiz. Açık Radyo susturulamaz. Kamusal alanın sesidir” dedi.
Yaklaşık 29 yıldır yayın yapan Açık Radyo, bir yayınında "Ermeni soykırımı" ifadesi nedeniyle RTÜK'ün verdiği program durdurma cezasının uygulanmaması nedeniyle karasal yayın lisansını iptali sonrası 16 Ekim 2024’te yayınını kesti. FM bandından da 22 yıldır internet üzerinden Türkiye ve dünyaya yayın yapan Açık Radyo, 3 Temmuz tarihli Radyo ve Televizyon Üst Kurulu'nun karasal yayın lisansını iptalinin ardından yayınını durdurdu.
Açık Radyo'nun açıklamasında yer alan bilgiye göre, elektronik olarak gönderilen tebligatta, sistem hatasından dolayı kapatma günlerinin belirtildiği yazı açılmadı. Açık Radyo da haberdar olmadığı kararı uygulamadı. RTÜK tebliğ edilen günlerde yayınları durdurmadığı için 3 Temmuz tarihli kurul toplantısında yayın lisansının iptaline karar verdi.
Açık Radyo'nun bugüne dek, tamamı gönüllü 1416 programcısıyla 1219 farklı program üretti ve bu programlardan türetilen 29 kitap yayınlandı.
Radyonun karasal yayının RTÜK tarafından kesilmesi ve yürütülen mücadeleye ilişkin Açık Radyo Yayın Yönetmeni Ömer Madra, Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği’ne (MLSA) konuştu.
Açık Radyo’nun başına gelenlerin tatsız ve berbat bir sürpriz olduğunu söyleyen Madra, 24 yıla yakın bir süre önce çok popüler bir edebiyat programında dünyanın önde gelen hikayelerinin okuduğu dramıyla da ilişkisi olan bir edebiyat kültür sanat programa da ceza verildiğini hatırlattı. Madra görüşlerini şöyle dile getirdi:
“Aile yapısına hakaret, saçma sapan bir lafla gelen bir ceza durumuydu. Radyo 15 gün kapatılmıştı. Ama Hikaye programı, RTÜK tarafından 1 Mayıs 2000 yılında ‘Genel ahlak, toplum huzuru ve Türk aile yapısı uygun olmaması’ gerekçesiyle ve Danıştay kararıyla 15 gün süreyle geçici olarak yayınımız durdurulmuştu. Bu da “Amma hikâye”ye dönüştü. Yürütülen itirazlar sonrasında 2002’de 15 gün yayınımız durdurulmuştu. O zaman açılışını ‘Ayılana gazoz bayılana limonla’ yaptık” diye belirtti.
‘Kararın geri alınacağından umutluyuz’
Açık Radyo’nun şimdi benzer absürtle 22 yıl sonra karşı karşıya kaldığını anlatan Madra şunları söyledi:
“Medya, basın özgürlüğüne karşı büyük bir baskı var. İtirazlarımızı haklı olarak yaptık. 24 Nisan’da yayına katılan konuğun Osmanlı topraklarında gerçekleşen katliamları ‘soykırım’ olarak adlandırması gerekçe yapıldı. Açık Gazete Programı’nda programcıların bir düzeltme girişimde bulunmaması gerekçe gösterilmiş. RTÜK, ‘Toplumu kin ve düşman’ basmakalıp bir kalıp kullanıyor Anayasa, buna ilişkin aykırı kararları var. RTÜK, tüm süreci farklı yürüterek ve mahkemeye gerekli itirazlarımızı yapmışken, karasal yayınımızı durdurdu. Her şeye rağmen internet üzerinden yayın imkanı var ve bunu düşünüyoruz. Başvurumuza karşı belki yürütmeyi durdurma kararı da gelebilir. Bu konuda hem haklıyız hem de umutluyuz.
Açık Radyo açık kalacak
“Açık radyonun açık kalacağı kanaatindeyiz. Açık Radyo susturulamaz. Kamusal alanın sesidir” diyen Madra, 30 yıla yakın süredir Açık Radyo’nun dünya çapında medya ve basın ifade özgürlüğünü savunduğunu ve bunu toplumla paylaştığını söyledi.
Madra sözlerini şöyle sürdürdü:
“Lisansın iptali kamuoyunun, halkın sesini kesmek diye tarihe geçecek. Sayısız basın kuruluşu, ulusal ve uluslararası Basın Ensütüsü başta olmak her yerden tepkiler geldi. Bu sansürdür bunu kabul edemeyiz, sona kadar da size destek olacağız dedeler. Baskıdan başka bir şey yapılmak istenmiyor. Karar hukuksuzdur. Açık Radyo, her gün çok sayıda kişinin içinden geçtiği kamu parkından bir farkı yoktur. Mor ve Ötesi üyesi Harun tekin, ‘Topluluk adına hareket eden sanat eseridir’ demişti. Kamu parkına nasıl yasak koyamazsanız, ya da ormana yasak koyamazsanız Açık Radyo’ya da öyle bir yasak koyamazsınız. Kamunun ve halkın sesidir. Çok kesimden de tepki geldi.
Mücadelemiz sürecek. Kararın geri alınacağını umuyoruz. Büyük bir hukuki mücadelemiz var. Haklıyız çünkü. Açık Radyo için ses çıkar. Toplum korkunç aşırı derece dört yandan kuşatılmış durumda. Cinayetler, çocuklar, akıl almaz şeyler. Yeni başlayacak yayın dönemi için şöyle bir şey düşünüyorduk: Kötülüğün sıradanlığını konuşmak istiyorduk. Böyle bir kuşatılmışlık varken, birbirimizi dinlemek ortak bir gelecek hep birlikte kurmaktan başka bir çaremiz yok. Açık Radyo için ses çıkar. Kamuoyu halk herkes Açık Radyo için harekete geçmelidir. Gür bir ses çıkmalıdır. Bulunduğunuz her yerde radyonunuz sesi olun her yerde Açık Radyo açık kalmalı diye haykırın” diye ifade etti.
