MLSA - Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Osman Kavala’nın mahkumiyet hükmüne karşı yaptığı başvuruyu gündemine alıyor. Hükümete, Kavala hakkındaki adli sürece ilişkin bilgi ve belge sağlamaya davet eden Mahkeme, Anayasa Mahkemesi’nin kararını beklemeden mahkumiyet kararını gündemine aldı. Kararı değerlendiren Veysel Ok, bu durumun Anayasa Mahkemesi’nin etkili bir başvuru yolu olmadığının tanınması sürecine giden yolda önemli bir gelişme olduğuna değindi.
Davayı Hükümete ileten mahkemenin taraflara yönelttiği sorular arasında, Kavala’nın masumiyet karinesinin ihlal edilip edilmediği, AYM önündeki sürecin uzamasının sözleşmeye aykırı olup olmadığı, daha önce siyasal faaliyette bulunmuş hakimlerin davaya dahil olmasının tarafsız mahkemede yargılanma kriterini ihlal edip etmediği bulunuyor. Mahkeme, başvuruyu kötüye kullanma yasağı olarak da bilinen Sözleşme’nin 18.maddesi açısından da ele alacak.
Veysel Ok: AYM kararını beklemeden gündeme alınması Türkiye’de etkili başvuru yolunun olmadığını gösteriyor
Kararı değerlendiren MLSA Eş Direktörü Veysel Ok, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin Kavala başvurusu hakkında Anayasa Mahkemesi’nin kararını beklemeden, davayı gündemine almasının, özellikle Anayasa Mahkemesi’nin artık etkili bir başvuru yolu olmadığının tanınmasına giden süreçte önemli bir adım olduğunu vurguladı. Anayasa Mahkemesi kararlarının uygulanmaması halinde, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin, AYM’yi by-pass ederek hak ihlali kararı vermesinin olağan bir uygulama haline gelmesi ihtimaline değinen Veysel Ok, bunun Türkiye yargısı için oldukça endişe verici olduğuna vurgu yaptı.
Osman Kavala’nın yaptığı birinci başvuruda ihlal kararı veren Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, tutukluluğunun, kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkı ile ifade özgürlüğü hakkını ihlal ettiğine karar vererek, Kavala’nın derhal salıverilmesine hükmetmişti. Karar üzerine Kavala’nın tutuklu olduğu dosyadan tahliyesi sağlanmış ancak aynı anda başka bir dosya üzerinden tutuklama kararı verilerek, tutukluluğunun devamı sağlanmıştı. Türkiye kararı uyguladığını iddia ederken, kararın uygulanmasıyla görevli Bakanlar Komitesi ise ihlalin devam ettiğini belirterek derhal Kavala’nın tahliye edilmesi gerektiğini belirtmişti.
Kavala’nın başvurusunda, uzun tutukluluk süresinin haklarını ihlal ettiğini, bağımsız bir mahkemede yargılanma hakının ihlal ettiğini, siyasetçilerin dava hakkında yaptığı açıklamaların masumiyet karinesini ihlal ettiğini, dava sürecinde silahların eşitliği ilkesinden yararlandırılmadığını, hakkında verilen mahkumiyet hükmünün kanunilik ve öngörülebilirlik ilkeleri ile bağdaşmadığını belirtti. Dava aynı zamanda, kötüye kullanma yasağı olarak da bilinen 18.madde bakımından da ele alınacak.
Mahkeme, tarafların sorulara vereceği yanıtların ardından, davayı gündemine alacak. İhlal kararı vermesi halinde, Kavala’nın tahliyesi yeniden gündeme gelecek.