Diyarbakır’da tutuklanan gazeteciler için Ankara’da yapılmak istenen basın açıklamasında gözaltına alınan gazeteciler Deniz Nazlım, Sibel Yükler ve Yıldız Tar beraat etti.
Diyarbakır’da gazetecilerin tutuklanmasına dair Ankara'da polisin engellediği basın açıklamasında gözaltına alınan gazeteciler Deniz Nazlım, Sibel Yükler ve Yıldız Tar hakkında açılan davanın dördüncü duruşması bugün Ankara 71. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
Duruşmaya Nazlım ve Yükler katılmazken, Tar katıldı. Gazetecilerin savunmanlığını üstlenen MLSA Hukuk Birimi’nden avukat Muhammed Ünsal, Türkiye İnsan Hakları Vakfı’ndan (TİHV) avukat Gulan Çağın Kaleli ve davanın tanıklarından gazeteci Hüseyin Aykol da duruşmayı takip etti.
Yarım saat geç başlayan duruşmada ilk olarak savcı, esas hakkındaki mütalaasını sundu. Savcı, Ankara’da 5 Temmuz 2022 tarihinde o dönem Diyarbakır’da tutuklanan 16 gazeteci için yapılacak basın açıklamasına katılmak istedikleri sırada darp edilerek ters kelepçe ile gözaltına alınan gazetecilerin “2911 Sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet” suçlamasıyla cezalandırılmasını talep etti.
Savcı mütalaasında Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG), Mezopotamya Kadın Gazeteciler Platformu (MKGF) ve DİSK Basın-İş’in çağrı yaptığı eylemin “kanun dışı” olduğunu, gazetecilerin basın açıklaması henüz başlamadan gözaltına alınmalarına rağmen “dağılın” ihtarına uymadıklarını iddia etti.
“Müvekkillerimiz daha alana bile gitmeden gözaltına alındı”
Yıldız Tar, esas hakkındaki savunmasında “Mütalaaya katılmıyorum. Beraatimi talep ediyorum” dedi. Ardından avukat Ünsal, yazılı olarak da sundukları savunmalarını şöyle özetledi:
“Savcılık makamının ‘dağılmama’ durumunu nasıl ortaya koyduğunu anlamadık. Olay yeri görüntüleri ve bilirkişi raporu incelendiğinde böyle bir ihtar olmadığı görülüyor. Ayrıca toplantı ve gösteri yürüyüşü için anayasa içtihatları kapsamında izin alma zorunluluğu bulunmuyor. Müvekkillerimiz daha alana bile gitmeden, toplanmaya bile başlamadan gözaltına alındı.”
Avukat Ünsal, esas hakkındaki savunmasında Anayasa Mahkemesi (AYM) kararlarına da atıf yaparak, “Bildirim yükümlülüğü tek başına bir basın açıklamasını kanun dışı yapmaz. Valilikçe alınan bir yasaklama kararı da bulunmamaktadır” ifadelerini kullandı.
Gazeteciler işkence ve kötü muameleden suç duyurusunda bulunduktan sonra haklarında dava açılmıştı
Av. Kaleli ise, “Kanun bildirim şartını, eylemcilerin güvenliğini sağlamak için koyuyor, ifade ve örgütlenme özgürlüğünü engellemek için değil. Müvekkillerimizin şiddete uğradığı çok açık. Gerçeğe aykırı bir şekilde polis tutanağı tutuldu. Mevcut yargılamanın kendisi karşı davadır. Müvekkillerimiz işkence ve kötü muameleden suç duyurusunda bulunduktan hemen sonra bu dava açıldı” dedi.
Hâkim, suç unsurları oluşmadığı gerekçesiyle yargılanan üç gazeteci hakkında da beraat kararı verdi.
