EYLEM SONBAHAR
Bir yıldır tutuklu olan avukat Betül Kozağaçlı'nın yurt dışına çıkış yasağı ile tahliyesine karar verildi.
İstanbul'daki Çağlayan Adliyesi önünde bulunan polis noktasına düzenlenen silahlı saldırı sonrası yapılan operasyonlarda gözaltına alınıp tutuklanan avukat Betül Vangölü Kozağaçlı’nın "örgüt üyeliği" iddiasıyla yargılandığı davanın üçüncü duruşması İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
9 Şubat 2024 tarihinden beri tutuklu olan Kozağaçlı jandarma eşliğinde duruşma salonunda hazır bulundu. Avukatlar için ayrılan yerde çevik kuvvet polislerinin oturduğu duruşmayı İstanbul Barosu, Fransa ile İsviçre baro ve hukuk kurumu temsilcileri de takip etti.
Duruşmaya Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla bağlanan tirafçı tanıklardan Neslihan Albayrak, "Nazan Betül Vangölü Kozağaçlı'yı 2020 yada 2021 yılında Ayten Öztürk'ün evinde görmüştüm. Kendisi Halkın Hukuk Bürosu'nda faaliyet yürütüyordu" dedi.
Mahkeme başkanın 'Nasıl bir faaliyet yürütüyordu, örgütsel bir şeyine şahit oldunuz mu?' sorusunu Albayrak, şahit olmadığını belirterek yanıtladı.
'Olmayan delillerle mücadele etmeye çalışıyoruz'
"1 yıldır özgürlüğünden mahkum edilmiş biri olarak şu an karşınızdayım. Gerekçelere bakıyorum, bunlar benim tutuklu olmam için bahane" sözleriyle savunmasına başlayan avukat Kozağaçlı, etkin pişmanlıktan yararlanan kişilere isim verdirilmesi haklarında başlatılan soruşturmaların aracı haline getirildiğini söyledi.
Savunmasına devam eden Kozağaçlı, "Neslihan Albayrak'ın avukatlığını hiç yapmadım. Pembe Özlem Olgun'u ise cezaevinde tanıdım. Bu iki kişi aynı gün farklı yerlerde dilekçe vermişm. Onlar bu beyanlarla kolay yol olarak kendilerini kurtarma derdine düşmüş. Halkın Hukuk Bürosu hakkında ifade vermek gerçekten işlerini kolaylaştırıyor. Ne yazık ki yargıda özellikle belkide son 10 yılda itirafçılık ciddi bir delil haline getiriliyor" dedi.
Kozağaçlı "Olmayan delillerle mücadele etmeye çalışıyoruz. Ben mesleğimi onurumla yaptığımı düşünüyorum, adalet mücadelesi veriyorum" sözleriyle savunmasını sonlandırdı.
'Tanık ifadeleri dikkate alınmamalı'
Avukat Murat Yılmaz ise beyanlarında "Benim müvekkilim Çağlayan adliyesi önündeki olayla bağlantılı olarak mı alınıyor? Hayır. O gün İstanbul'da bulunmasının tek nedeni eşi avukat Selçuk Kozağaçlı ile açık görüş yapmak içindir. Betül o bürodan beş dakika önce çıksaydı alınmayacaktı. Bir ifadeye ihtiyaç duydular. Pembe Özlem Olgun hakkında 8 ifade varken, doğru konuşmayan bir tanığın söylediklerine itibar edecek miyiz? Bu tanığın ifadeleri arasındaki çelişkiler nedeniyle hiçbirine itibar edilmemelidir" dedi.
Dinlenen tanığın müvekkili aleyhine herhangi bir şey söylemediğini belirten avukat Çiğdem Akbulut da şöyle konuştu: "Tutukluluk durumunun başından beri cezalandırma olduğunu düşünüyoruz. Dijital materyallerden cep telefonunu kuvvetli suç şüphesi olarak gösterilmiş ve incelemede temiz çıkmış. 22 yıllık bir mesleki faaliyeti söz konusu, ikametgahı Ankara'da. Eğer tutuk devam kararıyla karşı karşıya kalacaksak gerçekten gerekçeli kararınızı görmek istiyoruz."
Savcının avukat Kozağaçlı'nın tutukluluk halinin devamına karar verilmesini talep etmesinin ardından duruşmaya ara verildi. Ara sonrası sadece Kozağaçlı'nın üç avukatı ve yakınları duruşma salonuna alındı.
Mahkeme, tutuklulukta geçirilen süre, dinlenen tanığın ifadeleri ve dosyadaki delil durumunun dikkate alındığını belirterek tutukluluğun ölçülü olmayacağı değerlendirmesiyle avukat Nazan Betül Vangölü Kozağaçlı'nin yurt dışına çıkış yasağıyla tahliyesine karar verdi. Duruşma 13 Mayıs'a ertelendi.