NALİN ÖZTEKİN
2023 yılı Cumhurbaşkanlığı seçim sürecindeki usülsüzlükleri protesto etmek için YSK önünde oturma eylemi yapmak isterken gözaltına alınan on kişi hakkındaki dava görüldü. Duruşmada bulunan silahlı polis memurunun salondan çıkarılması talebi kanuna aykırı olmasına rağmen reddedildi.
Cumhurbaşkanlığı seçiminin birinci tur oylamasından sonra seçim sürecindeki hak ihlallerini “Demokrasi Nöbeti” adındaki oturma eylemiyle Yüksek Seçim Kurulu önünde protesto etmek isteyen ve gözaltına alınarak “2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanununa muhalefet etmek” iddiasıyla yargılanan on kişi hakkındaki davanın ikinci duruşması Ankara 27. Asliye Ceza Mahkemesinde görüldü.
“Silah eşliğinde ifade vermek adil yargılanmanın ihlalidir”
Bir kısım sanık ve avukatlarının hazır bulunduğu duruşma salonunda silahlı bir polis memurunun da bulunması tartışmalara neden oldu. Öncelikle Avukat Cem Gürbüz salonda bulunan silahlı polis memurunun mahkemece özel olarak talep edilmesiyse salondan çıkarılmasını talep etti. Avukat Seher Duygu Çildoğan ise salonda bulunan bir diğer sivil polis memurunun da çıkarılmasını şayet çıkarılmayacaksa kimlik tespitinin yapılmasını talep etti.
Avukatlar silahlı polis memurunun salondayken sanıkların ifade vermesinin adil yargılamayı ihlal edecek bir durum olduğuna dikkat çekti. Talepleri reddeden mahkeme heyeti silahlı polisin mahkeme salonu katında görevli bir polis olduğunu ve herhangi bir suç ihlalinin bulunmadığını savundu.
Polis hakkında suç duyurusunda bulunulacak
Öte yandan 6136 Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun ek 1. madde de ateşli silahla girilemeyecek yerlerin açıkça belirtildiğine dikkat çeken Av. Gürbüz “Polislerin bellerinde silahla duruşma salonu içerisinde bulunması yasak olmakla duruşma salonu içerisinde silahlı birisi varken baskı altında sanıktan ifade alınması beklenemez” dedi. Gürbüz, salondan tüm itirazlara rağmen çıkmayan silahlı polis hakkında suç duyurusunda bulunacaklarını da belirtti.
Silahlı polisin çıkarılmadığı salonda kimlik tespitinin ardından sanık savunmaları başladı. Üzerlerine atılı suçu kabul etmeyen sanıklar oturma eylemi yaptıkları alanda herhangi bir ikaz duymadıklarını ve anayasal haklarını kullanırken hukuksuz şekilde gözaltına alındıklarını anlattı.
Dava eksik hususların giderilmesi ve iki sanık hakkında çıkarılan zorla getirilme kararının uygulanması için 27 Şubat tarihine ertelendi.