Anayasa Mahkemesi (AYM), üç yıla yakın tutukluk sonrası 2019 sonunda tahliye edilen gazeteci İdris Sayılğan’ın kişi hürriyeti ve güvenliği hakkı ile adil yargılanma hakkının ihlal edildiğine dair yapmış olduğu 18 Temmuz 2018 tarihli bireysel başvurunun dayanaktan yoksun olduğuna hükmetti.AYM Birinci Bölüm Birinci Komisyon Üyeleri Burhan Üstün ve Yusuf Şevki Hakyemez imzasını taşıyan 5 Mayıs 2020 tarihli kararda, tutuklamanın hukuki olmaması nedeniyle kişi hürriyeti ve güvenliği hakkını ihlal edildiği iddiası yönünden açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verdi.Gazeteciyi temsil eden Medya Hukuk Çalışmaları Derneği’nden (MLSA) avukat Veysel Ok, Sayılğan’ın Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) önünde devam eden bir başvurusu olduğunu hatırlatarak, Yüksek Mahkeme kararı sonrası bu sürecin hızlanmasını beklediklerini aktardı.
Gazeteci Sayılğan’a yönelik iddialar
Kapatılan Dicle Haber Ajansı muhabiri İdris Sayılğan 24 Ekim 2016 tarihinde “terör örgütü propagandası yapmak” ve “terör örgütü üyeliği” suçlamalarıyla tutuklandı. Gazeteciye haber kaynaklarıyla yaptığı görüşmeler ve gazetecilik faaliyetleri suç delili gösterilerek “örgüt üyeliği” suçundan 25 Ocak 2019 tarihinde Muş 2. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 8 yıl 3 ay hapis cezası verildi. Gazeteci, 27 Kasım 2019 tarihinde istinaf mahkemesinin kararıyla tahliye edildi.
AİHM’in başvuruyu karara vermesi bekleniyor
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), 11 Aralık 2018 tarihinde Sayılğan’ın yaptığı başvuruyu öncelikli olarak inceleyeceğini duyurdu. AİHM, 2019 yılının Haziran ayında ise bu başvuru kapsamında Türkiye’den savunma isteyerek, Sayılğan’ın avukatlarının Anayasa Mahkemesi’ne yaptığı başvuruyla ilgili sürecin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) kişilerin özgürlük ve güvenlik hakkını garanti altına alan 5. maddesine uygun olarak ele alınıp alınmadığını ve özellikle 5. maddede anıldığı şekliyle “hızlı karar” süreçlerine uygun olarak ilerleyip ilerlemediğini sordu.Mahkeme ayrıca gazetecinin tutuklu olarak yargılanmasının AİHS’nin 5. maddesini ihlal edip etmediğini ve tutuklama sırasında dosyada bulunan delillerin isnat edilen suçun işlendiğine dair bağımsız bir gözlemciyi ikna edip edemeyeceği sorusunu yöneltti.AİHM Türkiye’den açıklama istediği bir diğer soruda ise başvurucunun ifade özgürlüğününün ihlal edilip edilmediğini ve tutukluluğunun ifade özgürlüğünü koruyan AİHS 10. maddesine uygun olup olmadığını sordu.
Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA) haber alma hakkı, ifade özgürlüğü ve basın özgürlüğü alanlarında faaliyet yürüten bir sivil toplum kuruluşudur. Derneğimiz başta gazeteciler olmak üzere mesleki faaliyetleri sebebiyle yargılanan kişilere hukuki destek vermektedir.