MLSA – Anayasa Mahkemesi (AYM) tarafından geçtiğimiz hafta yer alan kararlar arasında ifade ve basın özgürlüğü ile ilgili önemli kararlar yer aldı. Mahkeme, Özgür Gündem nöbetçi genel yayın yönetmenliği nedeniyle verilen cezanın ihlal oluşturmadığına karar verirken, terör örgütü propagandası suçuna yönelik yaklaşımında değişikliğe gitti. Mahkeme, terör örgütü mensuplarının övülmesini, şiddetin ve cebrin övülmesi ile aynı nitelikte olduğuna hükmetti
Cezaevinden, Cumhuriyet gazetesine bir karikatür göndermek isteyen bir mahpusun mektubuna el konmasını ifade özgürlüğünün ihlali oluşturduğuna karar veren mahkeme, Soma maden faciasına ilişkin yanlış kişilerin fotoğrafını kullanarak ‘şarlatan’ şeklinde haber yapan Yeni Akit’e karşı hükmedilen tazminatı hukuka uygun buldu.
Mahkeme, gazeteci ve Türkiye İşçi Partisi (TİP) İstanbul Milletvekili Ahmet Şık’ın, Sabah gazetesine yönelik olarak kullandığı ‘lağım medyası’ ifadesinin ise basın ve ifade özgürlüğü kapsamında korunduğuna hükmederek, Şık’ın ödemeye mahkum edildiği tazminatı bozdu.
Özgür Gündem nöbetine verilen ceza hukuka uygun diyen AYM, terör propagandasına bakışını değiştirdi
Kapatılan, Özgür Gündem gazetesi ile dayanışma için bir günlük genel yayın yönetmenliği kampanyası kapsamında, gazetede yayınlanan haberler nedeniyle sorumlu tutulan gazeteci Mehmet Ragıp Duran’a verilen cezayı karara bağlayan Anayasa Mahkemesi, Duran’ın yayın yönetmenliğinde bulunduğu tarihte yayınlanan imzasız haberlerden dolayı sorumlu tutulmasının ifade ve basın özgürlüğünü ihlal etmediğine hükmetti, başvuruyu açıkça dayanaktan yoksun bularak başvuruyu reddetti.
Bianet’ten Hikmet Adal’ın haberine göre Özgür Gündem’le dayanışma için bir günlük genel yayın yönetmenliği nöbeti kapsamında, birçok gazeteci ve insan hakları savunucusuna açılan davalar için emsal oluşturabileceği öngörülen başvuruda Mahkeme, terör örgütü mensuplarının övülmesinin de şiddete teşvik olarak sayılması gerektiğini söyleyerek, propaganda suçuna yönelik yaklaşımında değişikliğe gitti. Geçmiş içtihatlarında doğrudan silahlı eylemlerin övülmesini veya şiddetin açıkça teşvikinin propaganda suçunu oluşturabileceğini söyleyen Mahkeme, terör örgütünü normalleştiren haberlerin ve düşünce açıklamalarının da bu suçu oluşturabileceğini söyleyerek, eski içtihadından daha kısıtlayıcı bir anlayış benimsedi.
Ahmet Şık’ın Sabah gazetesine karşı ‘Lağım medyası’ tweetine karşı hükmedilen tazminat, ifade özgürlüğü ihlali
Ahmet Şık’ın Sabah gazetesinde “Anadolu Kültür A.Ş. operasyonu” olarak kamuoyunda bilinen operasyondan önce Sabah gazetesinin haber yapmasına tepki göstererek, “Bir hafta önce lağım medyasından operasyonun işaret fişeğini vermişler"şeklinde paylaşımda bulunmuştu. Sabah gazetesi tarafından açılan tazminat davası sonucunda Şık, 20.000 TL tazminat ödemeye mahkum edildi.
T24’ten Can Öztürk’ün haberine göre, Ahmet Şık’ın tazminata karşı yaptığı bireysel başvuruyu karara bağlayan Anayasa Mahkemesi, Şık’ın ilgili yayın organının kirli yöntem ve amaçlarla faaliyet gösterdiği kanaatinde olduğunu ve bu yönde bir paylaşımda bulunmasının basın ve ifade özgürlüklerinin koruması altında olduğunu söyleyerek, Şık’a 34.000 TL tazminat ödenmesine karar verdi.
Cezaevindeki karikatüristin Cumhuriyet’e gönderdiği karikatüre el konması ifade özgürlüğünü ihlal eder
Cumhuriyet’ten Batuhan Serim’in haberine göre Anayasa Mahkemesi, Rıza Kartal’ın cezaevinde bulunduğu sırada Cumhuriyet gazetesi çizeri Zafer Temoçin’e göndermek istediği mektup ve karikatürlerine el konulmasının ifade özgürlüğünü ihlal ettiğine karar verdi.
AYM, cezaevi idaresinin müdahalesinin zorunlu bir toplumsal ihtiyaca karşılık gelmediğini ve demokratik toplum düzeninin gerekleriyle bağdaşmadığını belirterek ifade özgürlüğünün ihlal edildiğine hükmetti. Mahkeme, Kartal’a 10 bin TL manevi tazminat ödenmesine karar verdi.
Kartal’ın çizdiği karikatürlerden birinde; Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan’ın, aç olduğunu söyleyen kız çocuğunu yatağına yatıran babanın üstünde oturur vaziyette çizildiği ve "Sabırdan koruk helvası yapılıyor biliyor musunuz?" dediği, diğer karikatürde ise bir mahpusun "Adil yargılama hakkımızı istiyoruz. Özgür tutsaklar" yazan bir pankartı kendisinden kaçmaya çalışan hakime doğru uzattığı kaydedildi.

