- MLSA Hukuk Birimi, 2022 yılında tutuklu gazeteci Nedim Türfent’e bir akademisyen tarafından avukatı aracılığıyla gönderilen notlara el konulması üzerine, avukatıyla görüşmesinin kısıtlanması ve görüşmelerinin izlemeye alınmasını Anayasa Mahkemesi’ne taşıdı.
- Anayasa Mahkemesi, Türfent’in yazılarının İngilizce’ye tercüme edilmesine ilişkin notlara el konulmasının ve avukat görüşlerinin kısıtlanarak gözetim altına alınmasının, Türfent’in basın ve ifade özgürlüklerini ihlal ettiğine karar verdi.
- Kararı değerlendiren MLSA Eş Direktörü Av. Veysel Ok, Anayasa Mahkemesi’nin bu kararıyla “gazeteciliğin cezaevine girmekle duracak bir uğraş olmadığı” yönünde mesaj verdiğini ve kararın cezaevindeki tüm gazeteciler için emsal nitelikte olduğunu vurguladı.
Dicle Haber Ajansı (DİHA) muhabiri ve İngilizce haber editörü Nedim Türfent, “silahlı terör örgütü üyeliği” iddiasıyla 2016 yılında tutuklandı. Tutuklanmasının ardından 13 ay sonra hakkında iddianame düzenlendi ve açılan dava sonucunda 8 yıl 9 ay hapis cezası ile cezalandırıldı. Türfent hakkındaki mahkûmiyet kararının 2019 yılında Yargıtay tarafından onanmasının ardından, Türfent Van Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde mahkûm olarak gazetecilik ve yazarlık çalışmalarını sürdürdü.
MLSA Hukuk Birimi’nin savunmanlığını üstlendiği Türfent’e 7 Aralık 2021 tarihinde, New York Üniversitesi’nde görev yapan bir akademisyen tarafından avukatı aracılığıyla Türfent’in eserlerinin İngilizce’ye tercüme edilmesine ilişkin bir not gönderildi.
Cezaevi idaresi, notların Türfent’in savunmasıyla ilgili olmadığı gerekçesiyle bu notlara el koydu. Avukatlarının el koyma işlemine itiraz etmesi üzerine Van Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Van İnfaz Hâkimliği’ne sunulan mütalaada, notların Türfent’in savunmasıyla ilgili olmadığı, bu nedenle notlara el konulması gerektiği savunuldu. Savcılık ayrıca, notların cezaevinden dışarı çıkarılması hâlinde cezaevinin işleyişine dair yasadışı bilginin dışarı sızdırılacağını, bunun ise cezaevinin düzenini bozacağını ve güvenliğini tehlikeye sokacağını iddia etti.
Savcılık, mütalaasında yalnızca notlara el konulmasını talep etmekle kalmadı; aynı zamanda Türfent’in avukatlarıyla yaptığı görüşmelerin kayıt altına alınmasını, üç ay boyunca izlenmesini, görüşmeler sırasında bir cezaevi görevlisinin hazır bulundurulmasını ve avukat görüş süresinin kısıtlanmasını talep etti.
Savcılığın taleplerini kabul eden Van İnfaz Hâkimliği, verdiği karar ile Türfent’e gönderilen notlara el konulmasına, avukat görüşlerinin haftada bir saat ile sınırlandırılmasına, Türfent’in avukatıyla görüşmelerinin kayıt altına alınmasına ve görüşmeler sırasında bir cezaevi personelinin hazır bulunmasına karar verdi.
MLSA Hukuk Birimi, İnfaz Hâkimliği’nin bu kararına karşı 09/03/2022 tarihinde Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuruda bulundu. Başvuruda, Türfent’in uluslararası çapta tanınan bir gazeteci ve yazar olduğu vurgulanarak, yurtdışından kendisine gönderilen bilgi ve belgelere el konulmasının başta basın ve ifade özgürlüğü olmak üzere temel hak ve özgürlüklerini ihlal ettiği belirtildi. Ayrıca avukat görüşlerinin sınırlandırılması ve izlenmesi suretiyle, Türfent’in avukatıyla yapacağı görüşmelerin mahremiyetinin ihlal edildiği, bunun da özel hayata saygı hakkına yönelik ağır bir müdahale oluşturduğu ifade edildi.
MLSA Hukuk Birimi tarafından Türfent adına yapılan başvuruyu 30 Temmuz 2025 tarihinde karara bağlayan Anayasa Mahkemesi, Türfent’e gönderilen notlara el konulması ve avukat görüşünün kısıtlanması kararlarının Türfent’in basın ve ifade özgürlüğünü ihlal ettiğine hükmetti. Mahkeme, Türfent’e 45 bin TL manevi tazminat ödenmesine karar verdi ve kararıyla cezaevindeki gazetecilerin dış dünya ile bilgi alışverişi yapabilmesinin önemini vurgulayan ilke niteliğinde bir değerlendirme ortaya koydu.
Anayasa Mahkemesi kararında, Türfent’e gönderilen notların Türfent’in yazılarının İngilizce’ye tercüme edilmesine ilişkin olduğunu ve bunun cezaevi güvenliğini nasıl tehlikeye sokacağına dair herhangi bir somut gerekçenin ne savcılık ne de İnfaz Hâkimliği tarafından ortaya konulamadığını tespit etti. Mahkeme ayrıca Türfent’in, bir gazeteci olarak yurtdışında da akademisyenler ve gazeteciler tarafından takip edilen bir isim olduğuna dikkat çekerek, notlara el konulmasının ve avukat görüşlerinin kısıtlanmasının Türfent’in ifade özgürlüğünü ve mesleki faaliyetlerini sürdürme hakkını ihlal ettiğini belirtti.
Anayasa Mahkemesi, Türfent’in ifade özgürlüğü ile özel hayata saygı haklarının ihlal edildiğine karar vererek, Türfent’e 45 bin TL manevi tazminat ve 30 bin TL vekâlet ücreti ödenmesine hükmetti.
MLSA Eş Direktörü Veysel Ok: “Gazetecilik cezaevine girince bitmez”
Anayasa Mahkemesi’nin bu kararıyla gazeteciliğin cezaevine girmekle sona ermeyeceğini ortaya koyduğunu vurgulayan Ok, şunları söyledi:
“Gazeteciler cezaevinde de tüm imkânları kullanarak, sınırlı koşullarda da olsa gazetecilik yapmaya devam ediyor. Bu karar, cezaevindeki gazetecilerin mesleklerini sürdürebilmeleri için dışarıdan almaya ihtiyaç duydukları bilgi ve belge akışının engellenemeyeceğini ortaya koyması bakımından içtihat niteliğinde bir karardır.”

