EYLEM SONBAHAR
Gazeteci Barış Pehlivan, Yargıtay üyesi ve eski Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Yüksel Kocaman'ın şikâyetiyle yargılandığı davada hâkim karşısına çıktı.
Gazeteci Barış Pehlivan hakkında, 22 Eylül 2023 tarihinde Cumhuriyet gazetesinde yayımlanan "Katilleri açıklıyorum" başlıklı yazısı gerekçe gösterilerek Yargıtay üyesi ve eski Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Yüksel Kocaman'ın şikâyeti üzerine "iftira" ve "sesli, yazılı veya görüntülü bir ileti ile hakaret" suçlamasıyla açılan davanın ikinci duruşması İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Pehlivan avukatı Enes Hikmet Ermaner ile duruşma salonunda hazır bulundu.
'Dava konusu yazıdaki her şeyi beş yıl kitabımda fazlasıyla yazdım'
"Gazeteciliğe dün başlamadım" diye belirterek savunmasına başlayan Pehlivan, "2018'de başkentin göbeğinde bir iş adamı öldürüldü. Cendere isimli kitabımda bu cinayet sürecine dair tüm her şeyi anlattık. Bu dava konusu köşe yazısında aktardığım her şeyi zaten bundan beş yıl önce yazdım. Kitapta aynı satırları daha fazla yazdığımda Yüksel Kocaman hiç sesini çıkarmadı. Şimdi ne oldu da daha azını yazmama rağmen bugün buradayım?" dedi.
'Rüşvet aldı diye ifadem yok'
Dava konusu yazıya değinen Pehlivan, "Yazıda Yüksel Kocaman'ın rüşvet aldığı ithamını bulun bugün yargılamayı bitirin. Ben Kocaman'ı rüşvet aldı diye itham etmedim, böyle bir ifadem ve iddiam yok. Mahkemenizin bu iddianameyi kabul etmemesi gerekiyordu" diye konuştu.
'Eski çalışma arkadaşları tanık olarak dinlensin'
"22 yıldır yargılanıyorum" diyerek devam eden Pehlivan, "Sizlerin koltuklarında Fethullahçı teröristler oturuyordu. Ben bir gazeteci olarak şüphelerimi dile getirmeyecek miyim acaba bu cinayet dosyası neden kapandı diye. Madem böyle bir davayla karşı karşıyayım Ali İhsan Akdoğan ile Burhan Tezcan’ın tanık olarak dinlenmesini talep ediyorum. Gelsin o zaman eski çalışma arkadaşları soru sorsun, maksat bu yazı yalan mı değil mi ortaya çıkaralım" sözleriyle savunmasını sonlandırdı.
Mahkeme, iddianameye konu yazı içeriğinde bahsedilen olay ve yargı mensupları hakkında herhangi bir idari soruşturma yürütülüp yürütülmediği hususunun HSK Genel Sekreterliği'nden sorulmasına, idari soruşturma mevcut ise soruşturmanın gizliliğini ihlal etmeyecek ölçüde bu husustaki gerekli bilgi ve belgelerin mahkemeye gönderilmesinin istenilmesine karar vererek duruşmayı 8 Temmuz'a erteledi.
