HAYRİ DEMİR
Barınma sorunlarına dikkat çektikleri için haklarında dava açılan öğrenciler, bir kez daha öğrencilerin karşı karşıya kaldıkları zorluklara dikkat çekerek, “O günlerde bizi dinlemiş olsalardı, KYK yurtlarında yaşamını yitiren arkadaşlarımız bugün aramızda olacaktı” şeklinde savunma yaptı.
Yurtsuzlar’ın barınma sorununa karşı 2021 yılında Ankara’da yapacağı çadırlı eylemde gözaltına alınan 7 öğrencinin, “2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet etmek” ve “görevi yaptırmamak için direnmek” iddialarıyla yargılandığı davanın dördüncü duruşması bugün görüldü.
Ankara 37. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya öğrencilerden İlay Kadiroğlu ve Zeynep Kurt ile avukatları katıldı.
Bir saat gecikmeli başlayan duruşmada, önceki celselerde savunma yapmayan Kadiroğlu ve Kurt savunma yaptı.
‘Beş polis tarafından yerde sürüklendim’
İlk olarak savunma yapan Kadiroğlu, o günlerde başlayıp hala da devam eden barınma ve yurtlardaki diğer sorunlar için yapılan çağrıya binaen eyleme katıldığını ifade ederek, “O zaman da barınma sorunu yaşıyordum, hala da yaşıyorum. Aradan zaman geçtiği için çağrının kim tarafından yapıldığını hatırlamıyorum. Benim oraya gittiğim doğrudur, toplamda 7-8 kişi kadar toplanmıştık. Orada otururken, bir anda 15-20 tane polis geldi. Sonra bize fiziki müdahale oldu. Yerde sürüklenerek, gözaltına alındık. Beş polis tarafından yerde sürüklenerek, parktan çıkarıldım” ifadelerini kullandı.
‘Bayıltana kadar boğazımı sıktılar’
Kendisinin diğer öğrencilerden farklı olarak tek başına başka bir araca bindirildiği aktaran Kadiroğlu, “Orada bir polis memur tarafından bayıltılana kadar boğazımdan sıktı. Karakolda da bu polis memurunun yanında ifade vermeye zorlandım. O gün orada da kimlik tespiti için sicil numarasını istediğimde, yanımdan hızlı bir şekilde kaçırdılar” dedi.
Polislere karşı herhangi bir fiili olmadığını sadece oturduğu yerde kalkmak istemediğini söyleyen Kadiroğlu, “O gün bizleri dinlemiş olsalardı, KYK yurtlarında hayatını kaybeden arkadaşlarımız, bugün aramızda olacaktır. Arkadaşlarımız ölmeyecekti. Ben mağdurken, sanık olarak burada yargılanıyorum. Suçlamayı kabul etmiyorum” şeklinde savunma yaptı.
‘Darp edilerek gözaltına alındım’
Zeynep Kurt da öğrencilerin karşı karşıya olduğu olumsuz koşulların iyileştirilmesi için çağrı için parka gittiğini belirtti. Parkta kendilerine herhangi bir uyarı yapılmadan darp edilerek gözaltına alındıklarını söyleyen Kurt, “Başta barınma olmak üzere temel ihtiyaçlarımızı dahi gideremiyorduk. Türkiye’nin dört bir yanında benzer şekilde barınamıyoruz, diyen öğrenciler sokağa çıkıyorlardı. Oraya gidip, çadırlarımızı kurmaya başladık. 10 kişi kadardık, orası bir parktır. Herhangi kimsenin geçişini de engellememiz söz konusu değildi. Emniyet görevlileri gelip arkadaşlarımızı darp etmeye başladı. Bende darp edilerek, gözaltına alındım” dedi.
Avukatlar Abdullah İkbal Arslanbaş ve Döndü Kurşunoğlu, müvekkillerinin beraatlerini talep etti.
Duruşmaya mazeret bildiren avukatların mazeretleri kabul edildi. Duruşma ise eksik hususların giderilmesi için 7 Mayıs 2024 günü saat 11:15’e ertelendi.