Haberler

Basın meslek örgütlerinden gazetecilere yönelik polis şiddetine tepki

Basın meslek örgütlerinden gazetecilere yönelik polis şiddetine tepki

AZİZ ORUÇ

Diyarbakır’da polisin gazetecilere yönelik fiziki ve sözlü şiddetine tepki gösteren meslek örgütleri, basına yönelik şiddetin sistematik hale geldiğini belirterek, polisin bu gücünü cezasızlık politikasından aldığını söyledi.

Diyarbakır'da yapılan özgürlük mitingini izleyen gazeteciler Heval Önkol, Ceylan Şahinli, Hevidar Önver ve Sonay Ödengit, polis şiddetine uğradı, çekim yaparken gözaltına alınmak istendi. Polisin sert müdahalesi kameralara yansırken, bir polisin"İndir o telefonu" diyerek küfür ettiği de görüldü.

Polis şiddetine maruz kalan Mezopotamya Ajansı (MA) muhabirleri Ceylan Şahinli, Heval Önkol, DİSK Basın-İş Sendikası Genel Başkanı Turgut Dedeoğlu, Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG) Eş Başkanı Selman Çiçek ve Mezopotamya Kadın Gazeteciler Derneği (MKG) Başkanı Roza Metina, gazetecilere yönelik polis şiddetine ilişkin Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği’ne (MLSA) konuştu.

MA muhabiri Heval Önkol yaşadıklarını şöyle anlattı:

“Ben haber takibini yaparken başta 3 polis basın kartımı tanımadıklarını ve kabul etmedikleri söyledi. Sonra basın kartımın fotoğrafı çekilerek, ‘Seninle sonra görüşürüz’ diye tehdit edildim. Ardından haber takibi için çıktığım yüksek bir yerde bir kadın iki de erkek polis tarafından direk fiziksel müdahale ile oradan itilerek uzaklaştırılmaya çalışıldım. Gazeteci olduğumu ve haber takibi yaptığımı söylememe rağmen fiziksel şiddet devam etti. Kitleden gelen tepki üzerine polisler durdu. Kürt gazeteciler olarak polis ve polisler tarafından sürekli bir engellenme fiziksel ve sözlü şiddete maruz kalıyoruz” diye belirtti.

Ceylan Şahinli: Polisin fiziki ve sözlü şiddetine maruz kaldım

MA muhabiri Ceylan Şahinli ise şunları söyledi: “Gün boyunca polisin şiddetine ve engellemelerine maruz kaldık. Polisin yaptıkları çekimlerde kaydedildi. Polislerin gençlere yönelik saldırısını çekiyordum. Bu sırada iki erkek polis kamerama saldırdı. Biri gittikten sonra öteki aynı saldırıyı gerçekleştirdi. 3-4 kez darp edildim, fiziki ve sözlü şiddete maruz kaldım. Saldırının boyutu ne olursa olsun şahitlik ettiğimiz anları kaydetmeye devam edeceğimizin inancıyla hareket ediyoruz. Bize şiddet uygulayan polisler hakkında şikayette bulunacağız.”

Selman Çiçek: Polisler cezasızlık politikasından güç alıyor

Kentteki toplumsal eyleme müdahale eden emniyet güçleri bu durumu haberleştirmek için sahada olan gazetecileri engellemeye çalıştığını belirten Selman Çiçek, “Son yıllarda bir rutine dönüştürülmeye çalışılan engelleme hali şiddet boyutuna dayandı. Gazeteciler yere yatırılarak şiddet uygulandı, gözaltına alınmaya çalışıldı. Bu ilk saldırı değil, daha önce de gazeteciler benzer saldırılara maruz kaldı. Kalkanlarla çekim almaları engellendi. Peki, polis bu gücü nereden alıyor. Cezasızlık politikasından. Çünkü ceza verilmeyeceğini biliyor. Bu yüzden keyfi bir şekilde hem yasaları hem de anayasayı çiğniyor. Sorumlular hakkında suç duyurusunda bulunacağız. Ve olayın takipçisi olacağız” dedi.

Turgut Dedeoğlu: Medya susturulmak isteniyor

“Turgut Dedeoğlu da olayları şöyle anlattı: “Diyarbakır’da gazetecilere yapılan baskılar bu ülkede ifade özgürlüğü, başın özgürlüğü ve demokratik süreçlerin giderek zayıfladığını gösteriyor. Bu baskılar iktidarın kamuoyunu kontrol altında tutma ve eleştirilerden kaçınma hamleleridir. Medyanın susturulması hesap verilebilirliğin ortadan kalkmasına ve bilgi hakkının kısıtlanmasına yol açıyor. Bu durum ülkemizin giderek otoriterleşen bir sisteme doğru evrildiğini gösteriyor. Bu baskılar ve taciz Özgür Basın geleneğinden gelen gazetecileri, eleştirel gazetecilik yapan bizleri susturacak anlamına gelmesin. Aksine gazetecilik özünde inat taşır. Bizler inadımızla görevimizin başındayız doğruları yazmaya devam edeceğiz ve bu süreçleri dayanışma ile aşacağız.”

Roza Metina: Gazeteciler sistematik şiddete maruz kalıyor

Mezopotamya Kadın Gazeteciler Derneği (MKG) Başkanı Roza Metina ise şunları ifade etti: “Gazeteciler halka gerçeği yansıtma konusunda önemli bir yerde durdukları için sürekli baskıya maruz kalıyorlar. Mesleklerini icra etme konusunda sürekli sistematik bir baskı ve şiddete maruz kalıyorlar. Fakat buna karşı ellerinde kameralarıyla alanlarda mücadele etmeye devam ediyorlar. Bu yüzden fırsat buldukça gerçekleşen bir saldırı söz konusu olmaktadır. En son Diyarbakır’da gazeteciler darp edildi, tehdit ve hakaretlere maruz kaldılar. Şiddeti teşhir eden gazeteciler şiddete uğradı.

Baskılara boyun eğmeyeceğiz

Özellikle de alanlarda haber takibi esnasında kadın gazeteciler daha fazla baskı ve şiddete maruz kalıyorlar. Cinsiyetçi ve eril zihniyete karşı mücadele veren kadın gazeteciler alanlardan uzaklaştırılmak isteniyorlar. Özel savaş politikalarını, haksızlığı, adaletsizliği ve zulmü yazdıkları için hedef haline geliyorlar. En son JINNEWS muhabiri Rabia Onver, Hakkari’deki özel savaş politikalarının teşhir ettiği için polisler evine baskın düzenledi ve Rabia ifade vermek zorunda kaldı. Bizler de özgür basın geleneğinin sürdürücüleri olarak bu baskılara karşı asla boyun eğmeyeceğimizi tekrar dile getirmek istiyoruz. Kalemimiz ve kameramız en büyük silahımızdır. Hangi iktidar olursa olsun kalem ve kameramızı bizden çalamayacaklar. Asla boyun eğmeyeceğiz.”

 

Image

Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA) haber alma hakkı, ifade özgürlüğü ve basın özgürlüğü alanlarında faaliyet yürüten bir sivil toplum kuruluşudur. Derneğimiz başta gazeteciler olmak üzere mesleki faaliyetleri sebebiyle yargılanan kişilere hukuki destek vermektedir.